Özer: Dilimiz ve kültürümüz üzerinden kirli politikalar yürütülüyor
DEM Parti Amed İl Eşbaşkanı Gülşen Özer, “Dilimizden ve halayımızdan korkuyorlar. Halayımızla, dilimizle, sözümüzle barışı getireceğiz” dedi.
DEM Parti Amed İl Eşbaşkanı Gülşen Özer, “Dilimizden ve halayımızdan korkuyorlar. Halayımızla, dilimizle, sözümüzle barışı getireceğiz” dedi.
Türk devletinin Kürt’e ve Kürtçe’ye tahammülsüzlüğü devam ediyor. Kürtçe şarkı söylediği, halay çektiği ya da slogan attığı gerekçesiyle son 15 günde 50’ye yakın kişi tutuklandı.
DEM Parti Amed İl Eşbaşkanı Gülşen Özer, Kürtçe’ye saldırıları ve faşist politikaları değerlendirdi.
KİRLİ POLİTİKALAR YÜRÜTÜLÜYOR
Özer, Kürtlerin diline, kültürüne, varlığına yönelik yüz yıllık bir imha ve inkar politikasının bugün kendini sürdürdüğünü söyleyerek, “Kürtçe şarkı söylediği için gençlerimiz, annelerimiz, halkımız tutuklandı. Yetmedi Wan’da, Amed’de, Elih’te ve daha birçok kentimizde DEM Parti’li belediyelerimizin caddelere yazdırmış olduğu ‘Peşi peya’ yazıları silindi. Kürt halkının değerlerine her taraftan saldırılıyor. Düğünlerinde Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çektikleri için 3 kız kardeş tutuklandı. Bu da ülkedeki Kürtlere karşı ırkçı politikaların geldiği aşamayı bize gösteriyor açıkça. Kürt halkı 21. yüzyılda hala ırkçı ve faşizan tutumlara maruz bırakılıyor. İktidar bizim dilimiz, kültürümüz, sanatımız, doğamız üzerinden kirli politikalar yürütüyor. Biz bu politikaları kabul etmiyoruz. Halkımızla birlikte karşısında durmaya devam edeceğiz” dedi.
SİNDİREMEYECEKLER
İktidarın Kürtlerin dilinden ve halayından korktuğunu söyleyen Özer, “Sorunun sadece bir halay konusu olmadığını da biliyoruz elbette. Kürt halkının kazanımlarının hedef alınıyor. Kürt gençleri asimile edilmek isteniyor. Ancak halay çekmek, slogan atmak, Kürtçe şarkı söylemek yasak değildir. Bunu kendi yasaları da söylüyor ama kendi yasalarını bile tanımıyorlar. Tutuklamaların tümü keyfi tutuklamalardır. Dilimizden ve halayımızdan korkuyorlar. Halayımızla, dilimizle, sözümüzle barışı getireceğiz. Dilimizle, kültürümüzle ve halayımızla yaşayacağız. Ne yaparlarsa yapsınlar Kürtler ne halayından ne dilinden ne kültüründen vazgeçmeyecek. Biz de parti olarak buna karşı itirazımızı ve tepkilerimizi sürdüreceğiz. İlk günden beri alanlarda bu politikalara karşı en yüksek sesle şarkılarımızı söylüyoruz, en coşkulu halaylarımızı çekiyoruz. Bizi sindiremeyecekler” diye belirtti.
SALDIRILARI KABUL ETMİYORUZ
Özer, açıklamalarına şöyle devam etti: “Bir halkın dilini yok sayamazlar. Milyonlarca kişinin anadili Kürtçe’dir. Hiçbir saldırı milyonların dilini konuşmasını engelleyemez. Bunun hukuksal bir yanı olmadığı gibi, insani ve ahlaki de değildir. İktidar Kürtlere karşı ‘kardeşlik’ sloganlarını atmak yerine, bu halkın temel haklarını teslim etmelidir. Dilini, halayını, kültürünü yasakladığın bir halka ‘kardeşlerim’ diyemezsiniz. Seçim malzemesi olarak sahnelerden Kürtçe seslenirken Kürtçe yasak değil ancak bu halk kendi dilini konuşmak isteyince, diliyle tabela olmasını isteyince ya da yaya yolunda Kürtçe yazı görmek isteyince Kürtçe yasak oluyor. Bu yöntemler asla başarıya ulaşmayacaktır. Hiçbir saldırıyı kabul etmiyoruz.”