'Gasba karşı daha geniş mücadele hattı şart'
Dersim Belediyesi'nin gasp edilmesinin ardından ittifak güçleri halkla birlikte direnecekleri mesajını verdi, "Devlet terör estiriyor. Gasba karşı daha geniş mücadele hattı şart" dedi.
Dersim Belediyesi'nin gasp edilmesinin ardından ittifak güçleri halkla birlikte direnecekleri mesajını verdi, "Devlet terör estiriyor. Gasba karşı daha geniş mücadele hattı şart" dedi.
Belediyelere dönük gasp politikasının devamı olarak Dersim ve Pulur (Ovacık) belediyeleri de işgal edildi. DEM Partili Dersim Belediyesi Eşbaşkanı Cevdet Konak'ın görevi gasp edildi, yerine Tunceli Valisi Bülent Tekbıyıkoğlu atandı. CHP’li Pulur Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ün yerine de Pulur Kaymakamı Hüseyin Şamil Sözen atandı. Halk ise kayyum darbesine karşı sokaklara çıktı.
Kentte valilik 10 gün boyunca eylem ve etkinlikleri "yasaklasa" da halk belediyelere sahip çıkmak için bir araya gelmeye devam ediyor.
Eylemlerin de devam ettiği Dersim’den DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu, EMEP İl Başkanı Ergin Tekin ve SMF Dönem Sözcüsü Evrim Konak, kayyum darbesine dair ANF’ye konuştu.
'KÜRT VE ALEVİLERE DÜŞMAN POLİTİKASI UYGULANIYOR'
DEM Parti Dersim Milletvekili Ayten Kordu, apar topar bir ceza kararının çıkartılarak kayyum gasbına başvurulduğunu belirtti ve şunları söyledi:
"Belediye Eş Başkanı Cevdet Konak’a yıllar önce bir dava açılmıştı. Geçtiğimiz günlerde hem Pulur Belediyesi Mustafa Sarıgül hem de Cevdet Konak hakkında jet hızıyla bir karar alındı. Bu ceza sonrasında kentte yoğun tepkiler ve açıklamalar oldu. Şimdi de kayyum atandı. Halk çok yoğun tepki gösterdi. Biz şunu her zaman söyledik: Halkın seçilmiş iradesine karşı yargının ve siyasi erkin bu kararlara gitmesi vicdanı ve adaleti gölgeleyen bir şey. Dolayısıyla burada bir hukuktan bahsetmemiz mümkün değil.
Kürt’e ve Alevi’ye karşı her zaman bir düşmanlık politikası güdülüyor. Bu da bunun bir parçası. Biz bu sömürgeci valilik sisteminden, bu darbeci anlayıştan vazgeçin, diyoruz. Belediyeler halkındır ve halkın iradesiyle seçilmiş yerlerdir. Siz bunu yaparken aslında aynı zamanda Dersim halkını cezalandırıyorsunuz. Ama Dersim halkı dün de bugün de yoğun şekilde tepkisini gösterdi ve kayyumu kabul etmeyeceklerini söyledi. Bu topraklarda kayyuma yer yoktur, diyerek mücadelemize devam edeceğiz.”
'DAHA GENİŞ BİR MÜCADELE HATTI ŞART'
EMEP Dersim İl Başkanı Ergin Tekin, şunlara dikkat çekti:
"20 Kasım'da hukuksuz bir yargılama yapıldı. Burada ittifak olarak Dersim Belediyesi’ni kazanmıştık ve ittifakın temsilcilerinden Cevdet Başkana hukuksuz olarak bir ceza verildi. Aynı zamanda Pulur’da CHP Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’e de aynı cezayı verdiler. 2-3 gündür Dersim genelinde bu hukuksuz ve tamamen siyasi olan karara karşı halkın tepkisi artmış durumdaydı zaten. Belediyeye gelerek burada bulunan arkadaşları çıkarıp bir kayyum ataması yaptılar.
Dersim’de 2016 yılında da kayyum gelmişti. Tabii diğer bölge illerinde de o dönem yaşadığımız, deneyimlediğimiz bir durumla karşı karşıyaydık. O dönemde de kayyumla birlikte gençlik ve kadın kurumlarına karşı saldırı yapıldığı, derneklerin kapatıldığı, belediyenin halkla bağının giderek koptuğu bir politika yürüttüler. Tabii bu aynı zamanda Amed, Mêrdîn ve diğer yerlerde gördüğümüz kayyumlardaki gibi rant meselesinin de yoğun olduğu dönem olmuştu. Burada da Dersim Belediyesi'ni iyice borçlandıran bir kayyum yaşamıştık. Bu dönemde de aynı şeyleri yaşayacağımızı herkes biliyordu zaten.
Dersim emek ve demokrasi güçleri açısından ülke genelinde ittifakla kazanılan bir belediye. O açıdan bizim için de önemli. Bu kayyum darbesinin, oy versin ya da vermesin tamamen halkın seçme ve seçilme hakkının yok edilmesi, halkın iradesinin, tercihlerinin gasp edilmesi anlamına geldiğini söyleyebiliriz. Şu anda da belediye binasının önüne beton bariyerler koydular. Tamamen halktan kopuk, kimsenin geçemediği bir alan haline getirdiler.
1 Ekim’de başlayıp kendilerinin ‘çözüm süreci’ bile demedikleri çözüme dair herhangi bir kelimeyi bile kullanmadıkları bir dönemden geçtik. Ama her ne kadar halkı beklentiye soksalar da aynı şekilde baskıyı da arttırdıkları bir dönem bu. Colemêrg Belediyesi ve ardından Mêrdîn, Êlih, Xelfetî, Esenyurt ve son olarak şimdi Dersim ile Pulur Belediyesi'ne kayyumlar atandı. Tek adam rejiminin bu baskı politikasının devam edeceğini görüyoruz. İç cephe, yasal dizayn diye bahsettikleri şey aslında bu. Kendi yanında olmayan, kendi politikalarını kabul etmeyen, biat etmeyenlere muhalifsiniz, bölücüsünüz, teröristsiniz diyerek damga vurup kutuplaştırma yönüne doğru giden bir politikayla karşı karşıyayız. Burada tüm emek ve demokrasi güçlerinin, sadece sol, sosyalist, devrimci ve yurtsever çevreler değil; bu sistemden, bu rejimden yorulan, tepki koyan bütün kesimlerin yan yana gelmesi ve birleşik bir ortak mücadele yürütmesinden başka çare yok.”
'ŞEHİRDE TERÖR ESTİREN BİR ZİHNİYET VAR'
SMF Dönem Sözcüsü Evrim Konak ise şöyle konuştu:
"Öncelikle bu tabii ki beklenen bir şeydi. Cevdet Başkanımızla ilgili verilen hukuksuz cezayla başladı bu süreç. Daha öncesi var Êlih, Xelfetî ve Colemêrg ile başlayan bir süreç aynı zamanda. Buralara da geleceği çok açıktı. Günler öncesine adeta şehirde terör estiren bir zihniyetle karşı karşıya kalmıştık. Gizli, örtülü bir olağanüstü hâl ilan etmişlerdi. Bizler de bu kayyım saldırısına, kayım darbesine karşı başta buradaki ittifak güçleri ve demokrasi mücadelesinde var olan tüm kurumlarla birlikte belediyemizi sahiplenerek bir nöbet eylemi başlatmıştık. Gün içerisinde Dersim halkıyla da buluşan çalışmalarımız vardı. Ama dün akşam saatlerinde saat sekizde belediyemizi kuşatarak bu fiili durumu ortaya koydular.
Elbette şaşırmıyoruz, AKP-MHP iktidarının son 10-15 yılda hayata geçirdiği saldırı araçlarından bir tanesi bu. Daha önce Dersim de diğer Kürdistan illerindeki gibi bir kayyum sürecini geçirdi. Bu kayyum darbesinin Dersim'in kültürüne, diline, doğasına, kadın kazanımlarına nasıl darbe vurduğunu, nasıl yok ettiğini, nasıl kirlettiğini Dersim halkı bizzat yaşayarak gördü. Dersim halkı kendi belediyesine girerken duvarları aşmaya çalışarak o belediyeye girebiliyordu ancak. Güvenlik önlemlerinin en üst seviyeye çıkartıldığı bir süreçte kayyım, Dersim Belediyesi'ni kendince yönetmeye çalıştı. Ama asla ve asla Dersim halkıyla buluşarak bu hizmet sağlayamadı. Sadece temel değerlerini kirleterek, yok ederek bir yönetim süreci içerisinde bir yönetimi hayata geçirdiler.
Dersim halkı geçmiş dönemde o bedeli en ağır şekilde ödediği için bugün de ittifakla birlikte seçmiş olduğu başkanlarına sahip çıkıyor ve kayyımı asla istemiyor. Dersim halkı, Dersim kadınları, Dersim emekçileri, belediye çalışanları kayyumu istemiyor. Bunun püskürtülmesi ve derhal bundan vazgeçilmesi için de günlerdir mücadelemiz aktif bir şekilde devam ediyor. Bugünden sonra da aynı kararlılıkla bütün demokrasi güçleri ve Dersim halkıyla birlikte mücadelemize, eylemlerimize, çalışmalarımıza devam edeceğiz.”