Kadınlar ‘meşru müdafaa’ yapan Serap için adalet istiyor
Evliliği boyunca sistematik olarak şiddet gördüğü Yasin Avcı’ya karşı meşru müdafaa hakkını kullanan Serap, 27 Kasım’da hâkim karşısına çıkacak. Kadınlar, Serap için adalet istiyor.
Evliliği boyunca sistematik olarak şiddet gördüğü Yasin Avcı’ya karşı meşru müdafaa hakkını kullanan Serap, 27 Kasım’da hâkim karşısına çıkacak. Kadınlar, Serap için adalet istiyor.
Kocaeli’de yaşayan Serap Avcı’nın, 7 yıllık evliliği boyunca şiddet gördüğü Yasin Avcı’yı öldürmekten yargılandığı davanın ilk duruşması, 27 Kasım saat 13.30’da İstanbul, Küçükçekmece 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
Evliliği boyunca sistematik olarak fiziksel, psikolojik ve cinsel şiddete uğrayan Serap, boşanmaya karar verdikten sonra Yasin Avcı tarafından tehdit edilmeye başladı. Boşanmak istediğini söylediğinde Yasin Avcı, “üzerine hırsızlık suçu atarım, yüzüne kezzap attırırım ya da seni bıçaklattırırım, bu işler paraya bakar,” diyerek tehdit etti. Serap’ın kız kardeşi ve ailesini de defalarca tehdit etti.
Serap, 18 Nisan sabaha karşı Yasin Avcı tarafından uyandırıldı ve şiddet görmeye başladı. Yasin Avcı, Serap’ı öldürmekle tehdit ederek 12’nci katta bulunan evlerinin balkonundan atmaya çalıştı. Serap ise mutfaktaki boğuşma sırasında eline geçen bıçakla kendini korumaya çalıştı. Yasin Avcı, bu boğuşma esnasında yaralandı ve daha sonra kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Serap Avcı, “Eşini kasten öldürme” suçlamasıyla hapiste bulunuyor. Birçok kadın örgütü Serap’a sahip çıkıyor ve bu olayın nefsi müdafaa çerçevesinde değerlendirilmesini talep ediyor. Serap’ın duruşması için çağrı yapan kurumlardan biri de Kadın Savunma Ağı. Kadın Savunma Ağı’ndan Helin Sevgi, hem Serap’ı bu duruma getiren süreci hem de erkek şiddetine dair kendi yürüttükleri kampanyayı ANF’ye anlattı.
‘NECİBE YOLCU, SERAP’I TEŞVİK EDİYOR’
Helin Sevgi, Serap’ın kadın örgütlerine nasıl ulaştığını şöyle anlatıyor: “Olay nisan ayında gerçekleşiyor ve Serap o günden bu yana tutuklu yargılanıyor. Tutukluğuna yapılan itirazlar reddediliyor. Serap’ın kaldığı koğuşta Necibe Yolcu adında bizim zaten aşina olduğumuz bir isim var. Necibe Yolcu da evli olduğu erkeği, meşru müdafaa yaparak öldürmek zorunda kalmış bir kadın. Hatta 20 yıllık evliliğin sonunda Necibe’nin engelli çocuğuna şiddet uygulandığı için böyle bir olay gerçekleşiyor. Ama Necibe, feministlerle iletişime geçtiğinde artık dosyası istinaf aşamasındaydı ve yapılabilecek pek bir şey yoktu. Serap'la Necibe aynı koğuşa düştüklerinde Necibe ona yol gösteriyor, ‘Sen feministlere başvur, onlara mektup yaz, onlar seninle ilgilenir, davana da sahip çıkar’ diye. Bunun üzerine Serap, Mor Çatı’ya bir mektup yazıyor. Aslında bizim Serap’ın davasından bu şekilde haberimiz oldu.”
‘SİSTEMATİK ŞİDDET GÖRÜYOR’
Helin Sevgi, Serap’ın sürekli şiddet gördüğünü ve boşanmak istediğini söyleyince de şiddetin dozunun artığını ifade ediyor. Serap hem şiddet hem de tehditler yüzünden uzunca süre sessiz kalmak zorunda kalıyor. Zaten şikâyete gittiğinde de sonuç alamıyor. Helin Sevgi, “Serap, 7 yılık evlilik hayatı boyunca Yasin Avcı’dan fiziksel, psikolojik, ekonomik, cinsel gibi şiddetin birçok biçimine maruz kalıyor. Evliliklerinin 2 yılında Yasin içeride ve 5 yaşında bir çocukları var. Çocuk 5 yaşında olmasına rağmen, tanık olduğu şiddet nedeniyle konuşamıyor. Serap, daha önce birkaç kez boşanmak istediğini Yasin’e söylüyor, fakat Yasin'in ailesinin maddi ve aslında illegal yönden eli güçlü olduğu için Serap’ı tehdit ediyor. Hem ailesine hem kız kardeşine hem de kendi müşterek oğullarına zarar vermekle tehdit ediyor. Bu tehditler yüzünden Serap’ı o şiddet sarmalının içine hapsediyor.
Serap daha önce şikayetçi olmak için karakola gittiğinde, ‘olur böyle şeyler’ denilerek geri yollanıyor. Aslında bildiğimiz ve şaşırmadığımız biçimde geri gönderiliyor. E zaten bu kadar tehdit altında ve sürekli şiddet gördüğü, ailesini öldürmekle de tehdit edildiği bir noktada Serap da çözüm alamadığı için karakola şikâyet yolunu ve savcılığa başvurma seçeneğini değerlendiremiyor. Çünkü oradan da geri çevriliyor” diye belirtiyor.
‘12’NCİ KATTAN ATMAYA ÇALIŞIYOR’
Helin Sevgi, devamında şunları anlatıyor: “Serap nisan ayında tekrar Yasin’e boşanmak istediğini dile getiriyor. Yasin, bu kez Serap’ın ciddi olduğunu anlayınca 18 Nisan, sabaha karşı 3’te eve geliyor ve Serap’ı bacağından çekerek adeta sürükleyerek kaldırıyor. Evin içinde farklı yerlerde süregelen biçimde Serap’a şiddet uygulamaya başlıyor. Yasin Avcı, bir yandan şiddet uygularken diğer yandan da Serap’a ‘kimi çağırıyorsan ara gelsin. Anneni mi arıyorsun, polisi mi arıyorsun, kimi arıyorsan ara, çünkü ben seni bu gece öldüreceğim’ diyor. Evin içinde 40 dakika boyunca süren bir şiddet var. Serap’ı balkondan atmaya çalışıyor. Hatta balkon demirleri Serap’ın karnına batıyor, bunlar darp raporunda mevcut.
Bu şiddet sırasında, Yasin mutfakta Serap’ın kafasını tezgâha vururken Serap can havliyle yerden bir cisim buluyor. Bu cismin bıçak olduğunun farkında değil. Serap o an, eline bir şey alıyor ve önce korkutarak uzaklaştırmaya çalışıyor Yasin’i. Sonrasında kendini korumak için bıçağı savuruyor ve Yasin 7 darbe alıyor bu sırada. Bu 7 darbeden sadece 2 tanesi ölümcül noktaya isabet etmiş. Diğer 5 darbe aslında, Serap yerde ve şiddet görmeye devam ederken Yasin'in bacaklarına savurduğu darbeler.
Tabii bu gürültüden komşular şikayetçi olmuş ve güvenlik görevlisi geliyor kapıya. Yasin, 7 bıçak darbesinden sonra yerinden kalkıp kapıyı açmaya gidiyor, yani erkekliği o anda bile bırakmıyor. 7 bıçak darbesine rağmen, hala Serap’a şiddet uyguluyor. Sonunda kapıya giderken kapının önünde yığılıyor. Serap kapıyı açıyor ve kapıyı açtığında karşısında komşu ve güvenlik görevlisini görünce de önce çocuğu onlara teslim ediyor. Ambulansı arayın diyerek Yasin’in yarasına tampon yapıyor. Aslında, burada Serap’ın öldürmek kastıyla hareket etmediğini görüyoruz hukuki manada da.