Kürt halkının çocukları, işgal altındaki ülkede acılar içinde büyüdü ve hep özgür bir Kurdistan’ın hayalini kurdu. Bu yüzden her şehirden, adım adım yönlerini Rêber Apo'ya çevirdiler ve Kürt halkının davasının birer militan oldular. Gülüşleri yüzlerinde çiçek açtı, sesleri özgürlüğün melodisi oldu, bu ses dünyanın her yerine yayılarak milyonlarca özgürlük sevdalısının ve esaret altındaki kadınların sesi haline geldi. Onların gülüşleri ve konuşmaları, insanı kendine hayran bırakır. Heval Mîtra Manî (Zeynep Aslan) de böyle bir gerilladır; bir kez gören, ona hayran kalır. O, Botan kadınlarının duruşuna sahip, bu duruşunu Rêber Apo'nun felsefesi ve ideolojisiyle tamamlar.

Direnişin merkezi olan Cizîrê Botan'da, yurtsever bir ailede dünyaya gelen Zeynep Aslan, halkının direniş öyküleriyle büyür. Eğer bir çocuk doğduğunda ilk duyduğu şey halkının acılarıysa, geleceği de ilk günden belli olur. Henüz çocukken, direniş tohumları yüreğinde filizlenmiştir. Genç bir kadın olduğunda da, çocukken duyduğu direniş çağrıları onu hiç terk etmedi. Bu yüzden Cizre’nin her sokağında halkının direnişine ve acılarına tanık oldu. Her adımında annelerin çığlıkları, direniş sesleri ve binlerce Bêrîvan’ın sesi kulağında çınladı. Hep bu sesleri esas alarak arayışlara girdi. Bu da Kurdistan Özgürlük Mücadelesi’ne yönelmesine neden oldu. Bu yüzden faşizmin okullarını terk etti ve genç yaşında halkının davasına adadı.

Gençlik çalışmalarında aktif bir şekilde yer alan Zeynep Aslan, genç yaşında, birçok sorumluluğu üstlendi. Özyönetim süreçlerine katılarak önemli görevlerde yer aldı Bir Botanlı olarak her fırsatı dikkatlice değerlendirdi ve düşmana karşı etkili bir mücadele yürüttü. Türk devletinin saldırılarına rağmen hiçbir zaman direnişten taviz vermedi. Azmiyle düşmanın saldırılarını boşa çıkarırken, Kürt gençlerinin özgürlük davasından asla vazgeçmediğini bir kez daha kanıtladı. Sistem yaşamına karşı alternatif yaşamın sadece PKK saflarında olduğunun bilincinde olan Zeynep Aslan, özgürlük hareketine ve Kürt halkına saldırın yoğun olduğu bir süreçte gerilla saflarına katılma kararı vererek 2015 yılında yönünü özgür dağlara verir. Gerillaya ilk adımlarını, şehitlerin anısına verdiği sözlerle atar ve Mîtra Manî ismini alır.

ZÎLAN VE BERÎTAN ÇİZGİSİNİ ESAS ALDI

Oldukça zeki ve bilinçli bir kadın olan gerilla Mîtra Manî, mücadelesinde nasıl adım atması gerektiğini biliyor. Sağlam attığı her adımda ise amacına daha çok yaklaşıyor. Yeni savaşçı eğitiminin ardından yaşanan savaşta aktif bir şekilde yer almak isteyen gerilla Mîtra, yaratıcı, cesur ve güçlü bir savaşçı olmayı hedefler. Askeri anlamda da kendisini geliştirmek ister ve uzmanlaşma eğitimlerine katılır. Yetkin bir YJA Star gerillası olarak eğitimini tamamladıktan sonra biran önce şehit yoldaşlarının intikamını almak için düşmanın saldırılarının yoğun olduğu alanlara kendisini önerir.

Heval Mîtra hedeflerine ulaşmak için tüm engelleri aşar ve özgürlük mücadelesinde öncü bir kadın savaşçı olur. Mîtra yoldaş, çok yönlü bir gerillaydı. Hem sanatçı hem de savaşçıydı. Şarkıları kadar savaş sanatındaki yeteneğiyle de estetik bir duruş sergiliyordu. Sesi Dicle’nin berrak suları gibi saf ve heybetli Cudi Dağı gibi güçlüydü. Stranlarıyla, Rêber Apo ve yoldaşlarına dağların sesini ulaştırıyordu. Mîtra Botanî, yaşamı boyunca Berîtan ve Zîlan çizgisinin bir temsilcisi oldu. Konuşmasıyla, duruşuyla, mücadelesiyle çevresine, yoldaşlarına umut saçtı.

6 Ekim 2024 günü Xakûrkê bölgesinde Türk devletinin saldırısında yoldaşı Ekin Dilda (Zeliha Mahçup) ile birlikte şehitler kervanına katıldı. Üstlendiği görev ve sorumlulukları başarı ile yerine getiren şehit Mîtra ardında direnişle dolu bir yaşam ve özgürlük ezgileri bıraktı.