Suriye Kadın Meclisi Şam Temsilcisi: Anayasanın odağı kadın hakları olmalı

Suriye Kadın Meclisi Şam Temsilcisi Rend Abdullah: “Anayasanın her bir maddesinde kadın ve erkek eşitliği sağlanmalıdır. Kadınların siyasi, ekonomik ve toplumsal hakları güvence altına alınmalı ve korunmalıdır."

REND ABDULLAH

Suriye rejimini 8 Aralık 2024’te deviren Heyet Tahrir El Şam (HTŞ) Yönetimi, radikal İslam’ı halklara dayatarak soykırım politikalarının startını verdi. HTŞ’nin halklara karşı yaklaşımlarını ve kadınların haklarını elinden alma girişimlerini Suriye Kadın Meclisi Şam Temsilcisi Rend Abdullah ile konuştuk.

‘HTŞ İDEOLOJİK BİR KONTROL KURMAYA ÇALIŞIYOR’

Baas rejimini ve HTŞ yönetimini kıyaslayan Rend Abdullah, “Baas rejimi ile HTŞ yönetimi, esas aldıkları yönetim modellerinin farklı olmasıyla birlikte, otoriter yönetim pratiklerinde benzerlik gösteriyor. HTŞ, radikal İslam anlayışını topluma zorla empoze etmeye çalışırken, Baas rejimi, laik bir yönetim anlayışıyla devleti idame ettirmekteydi. Ancak bu laik yönetim, nihayetinde bir diktatör yönetimi olmanın ötesine geçememişti.

Baas rejimi, devletin seküler bir yapı etrafında dönmesi gereken bir ortamda, siyasi baskı ve muhalefete yönelik şiddet uygulamaları ile gücünü sürdürebilmişti. Diğer taraftan HTŞ, şeriat hukukunu temel alan bir yönetim biçimini dayatmakta ve bu bağlamda toplum üzerinde ideolojik bir kontrol kurmaya çalışmaktadır. Radikal İslamcı ideolojiyi benimseyen HTŞ, muhalefeti kabul etmemekte ve kendi görüşleri dışındaki fikirlere karşı sert tedbirler almaktadır” diye belirtti.

‘HALKIN TEPKİSİNİ ÖLÇMEYE ÇALIŞIYORLAR’

HTŞ ve Baas rejiminin kadın haklarına dönük uygulamalarının benzer ve taklit olduğunu söyleyen Rend Abdullah, şöyle devam etti: “Yaşanan olaylar ve politikalar, şehirler arasında farklılık gösterse de temel dinamikleri açısından büyük ölçüde benzerlik taşımaktadır. Her şehirde farklı yönetim yöntemleri deneyerek halkın tepkisini ölçme çabası, bu durumun bir yansımasıdır. Bu süreçte bazı olumlu açıklamalarla karşılaşırken, bu açıklamaların toplum üzerindeki etkileri oldukça çarpıcı ve düşündürücüdür.

‘RADİKAL İSLAM ANLAYIŞI TOPLUMA DAYATILIYOR’

Uygulanan politikalar ve yapılan açıklamalar arasındaki tutarsızlık, dikkat çekici bir şekilde gündeme gelmektedir. Çeşitli raporlar kadın haklarının kısıtlandığını ve radikal İslam anlayışının topluma dayatıldığını ortaya koymaktadır. Ancak bazen küçük adımlar atılarak, bu olumsuz gelişmelere göz boyamak amacıyla bir izlenim yaratılmaya çalışılmaktadır. Bu politikaların farkındayız. Özgürlüklerini ellerinden alan ve bu durumu sadece ufak olaylarla göz ardı etmeye çalışan bir yaklaşım, günümüzde hâkimiyet kurmuştur.”

‘KADIN HAKLARININ SAĞLANMASI TOPLUMA ÖZGÜRLÜK GETİRECEK’

Yeni Suriye anayasasında kadının rolünün önemli olduğunu vurgulayan Rend Abdullah, “Anayasanın her bir maddesinde kadın ve erkek eşitliği sağlanmalıdır. Kadınların siyasi, ekonomik ve toplumsal hakları güvence altına alınmalı ve korunmalıdır. Bunun yanı sıra, kadınların kendi anayasalarını yazabilme hakkına sahip olması da son derece önemlidir. Kadın haklarını merkezine alan bir anayasa, toplumun genelinde hakların korunmasına ve güvence altına alınmasına da katkı sağlayacaktır. Kadın haklarının yok sayılması, sadece bireysel hakların ihlali değil, halkların haklarının çiğnenmesi anlamına gelir. Kadınlar, yaşamın ayrılmaz bir parçasıdır; eşit, adil ve demokratik bir yaşam sürdürmek en doğal haklarıdır” diye ifade etti.

‘MÜCADELENİN GÜÇLENMESİ ÖRGÜTLÜLÜKTEN GEÇER’

Suriyeli kadınların örgütlülüğe ihtiyacı olduğunu ekleyen Rend Abdullah, “2011 yılından bu yana kadın örgütlülüğü önemli ölçüde güçlenmiş olsa da bu durum henüz yeterli düzeye ulaşmamıştır. Kadınların elde ettiği kazanımlar etrafında kenetlenmeyen ve örgütlülüklerini daha da güçlendirmeyen bireyler, radikal İslam'ın dayatmalarına karşı etkili bir mücadele yürütmekte zorlanacaklardır. Eğer kadın örgütlülüğü güçlü olursa ve tüm kadınlar tek bir hedef etrafında birleşerek yol haritasını belirlerse, başaramayacakları hiçbir sorun yoktur. Kadınların merkezinde eşit, demokratik, adaletli ve barışçıl bir yaşamı sağlamak amacı bulunmaktadır. Bu vizyonu gerçekleştirmek için kadınların birbirlerine kenetlenmeleri ve birlikte hareket etmeleri hayati önem taşımaktadır. Birlik ve dayanışma içinde hareket eden kadınlar, karşılaştıkları zorlukları aşmada daha etkili olacaklardır” diyerek sözlerini sonlandırdı.