Abdullah Öcalan'ın iki yıldır avukatları ve aile üyeleriyle görüştürülmemesinin uluslararası hukukun ihlali anlamına geldiğinin kaydedildiği bildirgede, “Türkiye'deki mevcut tutukluluk koşullarının Birleşmiş Milletler Tutuklulara Uygulanacak Muameleye İlişkin Asgari Standart Kurallarına (Nelson Mandela Kuralları) aykırı olması nedeniyle, Türk hükümetine, Sayın Abdullah Öcalan'ın avukatları ve ailesiyle görüşmesinin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulunuyoruz” denildi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılmasının Ortadoğu'daki barış süreci açısından kritik önem taşıdığının altının çizildiği bildirgede, “Türk hükümetinden Sayın Abdullah Öcalan'ı ve diğer tüm mahkumları derhal serbest bırakmasını talep ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Bildirgede ayrıca Güney Afrika hükümeti, iktidardaki ANC ve diğer tüm siyasi ve ilerici örgütlere, özgürlük, onur, demokrasi ve insan hakları mücadelesinde Kürt halkının davasını destekleme çağrısında bulunuldu.
Konferans, Afrika Hükümeti, SACP, COSATU ve tüm ilerici siyasi ve sosyal oluşumlara da Suriye hükümetine Kürt halkıyla görüşmelere başlaması için baskı yapmaya çağırdı.
Türkiye’nin Güney Kürdistan’daki işgal saldırıları konusuna da yer verilen sonuç bildirgesinde: “Tüm dayanışma örgütlerini ve Güney Afrika hükümetini, Suriye'nin kuzey ve doğusu ile Irak'ın kuzeyindeki Kürt bölgelerine yönelik sürekli ve sistematik saldırılarından, sivillerin hayatlarını riske atmaktan ve bu bölgelerde üsler ve karakollar inşa edip muhafaza etmekten vazgeçmesi için Türk hükümetine baskı yapmaya çağırıyoruz” ifadelerine de yer verildi.