AFAD gönüllüsü, AFAD’ın 4-5 bin civarı profesyonel elemanla 11 bölgenin üstesinden gelmesinin mümkün olmadığını, zaten yeterli teçhizattan mahrum olduğunu belirterek, asker ve madencilerin de geç ulaştırıldığını ifade etti.
Arama kurtarma çalışmalarına ilk günlerden itibaren katılan bir AFAD gönüllüsü, yaşananları ANF’ye anlattı. AFAD’ın 6 Şubat günü deprem olduğunda gönüllü çağrıları üzerine bir grupla arama kurtarma çalışmalarına katılma kararı alıp yola çıktıklarını belirten AFAD gönüllüsü, şunları söyledi: “Bölgeye varışımız 25 saat sürdü ve 25 saat, deprem bölgesinde insan hayatı için çok önemlidir. İlk Maraş’taki havalimanına inecektik ama inemedik. Elazığ’a indik, çünkü hava sahası yoğun denildi. Maraş’a varana kadar 14 saat beklettiler. Maraş’a indiğimizde ise araç bulamadığımız, belediyeler bize araç tahsis etmediği için saatlerce orada da bekletildik. Sabaha karşı araç geleceği söylenip uyandırıldık ve araç yine gelmedi. Araç, 08.00’e doğru geldi. 25 saat sonra bölgeye vardığımızda sanki bir distopyanın içindeydim. Korku filmi içindeydik. Hayatın bittiği, olmadığı gibi bir hal vardı.”
DEVLET VARDI AMA ENGELLEMEK İÇİN
Alana geldikleri andan itibaren arama kurtarma çalışmalarına katılan ve bir çok yurttaşın canlı çıkartılmasında görev alan gönüllü, 6 saatlik vardiyalarla çalışmalar yürüttüklerini söyleyerek, devletini varlığıyla ilgili şunları ifade etti: “Ben devlet yoktu eleştirilerine çok katılmıyorum, çünkü devlet bize vardı, devlet yardımı engellemek için vardı, devlet askeriyle polisiyle oradaydı. Tüm silahlı gücüyle oradaydı. Çünkü kontrolünü kaybetmemek için oradaydı, çünkü kontrolü bırakmamak için, insanların isyanını bastırmak için oradaydı.“
AFAD GÖRÜNTÜ VERECEK DİYE ÖLDÜ
AFAD’ın elindeki cihaz ve aletlerin çoğunu ilk geldiklerinde getirmediklerini belirten gönüllü, AFAD çalışanlarının arama kurtarma çalışmalarında uyulması gereken en basit kurallara dahi uymadığını, buna dikkat etmediğini belirtti. Gönülü, şöyle devam etti: “Arama kurtarmanın yapılması için tesisatın tam olması gerekiyor. Tesisatın eksikse yaşayanı da kurtaramayabilirsin. AFAD’ın yaptığı bu çocuk çıkartıp sarılmak aslında çocuğun hayatını tehlikeye atmaktır. Bir insanı o şekilde çıkartamazsın. Onun önlemini alacaksın sağlık ekipleriyle çıkartacaksın. Hatta bir çocuğun ölümünün AFAD görüntü verecek diye olduğu söyleniyor. AFAD görüntü verecek, sarılarak poz verecek diye çocuğun hayatını kaybettiği söyleniyor. Toplamda da AFAD açısından da bilinçsiz bir durum olduğu söz konusu bence. Bir de profesyonel olarak çalışan 3-4 bin AFAD çalışanı var. 10 bölgeyi etkileyen bir depremde 3-4 bin kişi neye yetecek? Ben ilk defa solcusunun da sağcısının da ‘ordu nerede’ diye sorduğunu gördüm. Çünkü en büyük tesisat orduda, yetkili ordu, maden işçileri neredeydi, gemi işçileri neredeydi? Sen niye maden işçilerine görevlendirmeyi 3. gün veriyorsun? Orduyu niye sonra gönderiyorsun? Ben cevaplarını biliyorum ama soruyorum da.“
HEM VATANSEVER HEM DE ‘TERÖRİST’
Gönüllü, bölgede kendisine vatansever gözüyle bakan polisin, İstanbul’da Kızılay’ın çadır satmasını protesto ettiği için işkence yaptığını, gözaltına aldığını paylaşarak, şöyle konuştu: “Hadi biz teröristtik, 10 Ekim’de, Suruç’ta bunu yapıyordun peki Maraş, Hatay, İslahiye toplumunun hepsi mi terörist oldu? Antep’e giden yardım Pazarcık’a neden gitmedi? Alevi diye mi? Elbistan’a niye gitmedi, Antakya’ya niye gitmedi? Aleviler diye mi? Adıyaman’a niye gitmedi, Kürtler diye mi? Evet, tam olarak da bu yüzden gitmedi.“