Ağrı’da devlet politikası: Ya sev ya terk et

Ağrı isyanından bu yana cezalandırılan ve bilinçli olarak geri bırakılan Ağrı’da sorunlar yumağı büyüyor.

Ağrı’ya girer girmez Ararat Dağı’nın heybetiyle karşılaşıyoruz. Başı duman Ararat, diğer adıyla Ağrı Dağı’yla 12 yıllık özlemimi giderdikten sonra merkezde yürümeye başladım. Ağrı’da herkesin başı önünde yürümesinden, dalgın olmasından anlıyorum ne kadar mutsuz olduklarını. Kentin merkezi adeta sular altında olduğundan yürümekte bile büyük zorluklar yaşıyoruz. Kent meydanına birikmiş küçük su göletlerini atlaya atlaya yürüyoruz. Bu kadim kentin kaderiyle nasıl baş başa bırakıldığını görüyoruz. Sokakta, kahvede sohbet ettiğimiz Ağrılıların ortak düşüncesi şu: “ Ağrı 1926 isyanından sonra cezalandırıldı”… Ağrı’nın içinde bulunduğu durumu anlatan anahtar cümle bu.

AĞRI’DA GENÇ NÜFUS KALMADI 

Yoksulluk sıralamasında Türkiye’nin ilk 5 ili arasında yer alan Ağrı, toplam 536 bin nüfusuyla adeta kaderine terk edildi.  1926 Ağrı İsyanından bu yana adeta cezalandırılan Ağrı’ya yönelik intikam politikaları günümüzde de devam ediyor. Türkiye’de işsizlik sıralamasında başı çeken Ağrı’nın nüfusu 542 bin iken 536 bine geriledi. Yani Ağrı son 3 yıl içinde 6 bin göç verdi. Ağrı’nın nüfusu 2011 yılında 555 bin civarındaydı. Normal şartlarda artış göstermesi gereken nüfusun azalmasının en büyük sebepleri ise, işsizlik ve yoksulluk. Ağrı’da genç nüfus neredeyse kalmadı. Ağrılı gençlerin özellikle Kanada’ya göç etmesi ise dikkat çekiyor. Bu göçün önü ise bilinçli bir şekilde açılıyor ve teşvik ediliyor. Birçok noktada gençlere uygulanan mobing politikaların karşılığında genç nüfus kendi geleceğini göremediği için Ağrı’yı terk etmek zorunda kalıyor.

UYUŞTURUCU MADDE KULLANIMI 

Ağrı’nın bir başka büyük sorunu ise, uyuşturucu madde bağımlılığının artması. İran’a sınır olan Doğubayazıt’ta özellikle metamfetamin kullanımı artıyor. İran ve Afganistan’dan gelen bu uyuşturucu madde her yerde rahatlıkla temin edilebiliyor. Polis ve jandarma adeta uyuşturucu madde kullanımının önünü bilinçli bir şekilde açıyor. Neredeyse her 1 km’de bir askeri kontrol noktası bulunan Doğubayazıt’ta, uyuşturucu maddenin bu kadar kolay tedarik edilmesi aslında uyuşturucu kullanımının bir devlet politikası olduğunu da açık bir biçimde gösteriyor.

KADIN CİNAYETLERİ

Ağrı’da bir başka büyük toplumsal sorun ise kadın cinayetleri. Ağrı’da sadece 2023’ün ilk 6 ayında 7 kadın şüpheli bir şekilde intihar etti. Ağrı’da şüpheli kadın cinayetlerinin en çok arttığı yer ise Diyadin ilçesi. Diyadin Belediyesi ise atanan kayyumlar tarafından yönetiliyor. Atanan kayyum ilk işi, Kürtçe tabelayı kaldırmak ve belediyenin tüm pencerelerine Türk bayrağı asmak olmuştu. 

ŞOVMEN SAYAN, AĞRI HALKINA ZARAR VERİYOR

Tüm bu sorunlarla boğuşan Ağrı’yı 4 yıldır AKP’li şovmen Savcı Sayan yönetiyor. İşsizlikle boğuşan Ağrı’da sokakların hali içler acısı. Kentin her yerinde küçük göletler oluşmuş durumda. Sert iklimiyle bilinen Ağrı’da sokaklarda oluşan buz ve karı esnaf kendi imkânlarıyla temizliyor. Ağrı halkı için Ağrı belediyesi adeta yok hükmünde. Ağrı sokaklarında karşımıza çıkan manzara ve çektiğimiz görüntüler Ağrı’nın yerelde nasıl yönetildiğini de net biçimde karşımıza çıkarıyor.

GENÇLER BİLİNÇLİ OLARAK GÖÇ ETTİRİLİYOR

Ağrı’nın sorunlarını HDP İl Eş Başkanı Murat Öztürk ile konuştuk. Ağrı’da en büyük sorunun işsizlik olduğunu belirten Öztürk; “Bununla beraber en çok bizleri zorlayan işsizlikten kaynaklı olarak yurt dışına Kanada’ya özellikle ciddi bir göçün olması. Adeta Ağrı’da genç kalmadı ve bunun önü de bilinçli açılıyor. Diğer taraftan ciddi bir yoksullaştırma ve alıştırılmış çaresizlik var. İnsanlarımızı kendilerine muhtaç edecek bir politika uygulanıyor. AKP ve MHP’nin ciddi bir baskı, alan daraltma politikaları var. Ondan öte bildiğiniz AKP’ye siyasi muhalif bir partiyiz. AKP Belediyesinin bütün iktidar kurumları arkasına alarak, Ağrı halkına verdiği bir şey yoktur” şeklinde konuştu.

GENÇLERİMİZ UYUŞTURUCUYA ALIŞTIRILIYOR

“İnsanlarımızı, bizleri en çok zorlayan bir durumda baskılarla birlikte, gençlerin göç attırılması” diyen Öztürk,  kalanların ise uyuşturucuya alıştırıldığını söyledi. Parti olarak bu konuda çeşitli etkinliklerle kamuoyunu duyarlı olmaya çağırdıklarını ifade eden Öztürk,  “Gençlik ciddi bir anlamda yozlaştırılıyor. Bu da bilinçli olarak geliştiriliyor. Sadece Ağrı merkez değil Doğubayazıt ve Patnos’ta uyuşturucu madde bağımlılığı artıyor. Buna karşı yeterli bir mücadele yürütebiliyor muyuz, o da ayrı bir konu” ifadelerini kullandı.

SAYAN’IN AĞRI’DA BIR MEŞRUİYETİ YOKTUR

AKP Belediyesinin bütün iktidar kurumlarını arkasına alarak Ağrı’na büyük zararlar verdiğini belirten Öztürk;  “Herkesi korku iklimine sokarak, bunun üzerinden siyaset geliştiriyorlar. Dolayısıyla Ağrı tarihinde yozlaştırılmış bir belediye yönetimi görmedi. Muhalefet yapmak için söylemiyorum, ortada bir hakikat var. Sadece şovmenlik yapıyorlar. Güncelimizde deprem var ve burada bile şov yapıyorlar. Yandaş medya bu şovmeni iki de bir yayınlara çıkarıyor ve bu zat ‘Ben HDP’yi bitireceğim’ şeklinde söylem ya da demagojide bulunuyor. Gelsin hep beraber sokağa çıkalım, bakalım kim daha meşru ve halkta karşılık buluyor. Bu şahsın bizim nezdimizde bir meşruiyeti yoktur” dedi.

UYUŞTURUCUYA KARŞI VE KADIN PROJELERİMİZE ONAY VERİLMİYOR


HDP’li Patnos Belediye Eş Başkanı Müşerref Geçer’de Ağrı’da, artan kadın cinayetleri ve uyuşturucu madde kullanımının en büyük sorunlar olarak karşılarında durduğunu söyledi. Belediye olarak bu konuda çeşitli çalışmalar gerçekleştirdiklerini ifade eden Geçer; “Uyuşturucu kullanımı ve kadın cinayetlerinin önlenmesine ilişkin Patnos Belediyesi olarak hazırladığımız projeler yetkililer tarafından reddedildi. Halkla bizi karşı karşıya getirmek istiyorlar. Ancak her şeye rağmen çalışmalarımızı sürdüreceğiz. AKP ve MHP’nin kadına olan olumsuz politikalarını biliyoruz. Özellikle Ağrı’da bunu özel bir politika haline getirdiler. Toplumun değişmesi ve dönüşmesi kadınla mümkündür ve yaptığımız çalışmalarla görüyoruz ki, böylesi bir değişim ve dönüşüm de var. Halkla dayanışarak bir belediyecilik yapıyoruz. Park yapmak istediklerimiz alanlara bile el konuluyor. İlçelerimizde uyuşturucu madde bağımlılığı artıyor, yurt dışına bilinçli bir göç ettirme politikası var. Tüm bunlara karşı mücadelemiz sürecek” dedi.

KAYA; DOĞUBAYAZIT HALKI CEZALANDIRILDI 

Uzun yıllardır Doğubayazıt’ta siyaset yapan ve şu anda HDP PM Üyesi olan Talha Kaya’da, uyuşturucu madde kullanımının özellikle özendirildiğini söyledi. Önceki seçimde ilçe kaymakamının açıkça “AKP’ye vermezseniz sınır kapısını açmayız” dediğini hatırlatan Kaya; “Doğubayazıt halkı cezalandırılıyor ve AKP’ye oy verirseniz sınır ticaretine izin veririz deniliyor. Seçimden seçime açılıyor ve sonra tekrar kapatılıyor. Gençlerimiz işsiz, çaresiz bırakılıyor. Açıkçası gençleri bu noktada İran’dan gelen uyuşturucu madde bataklığına düşüyor. İran’ın sınır bölgesinde gençlerin uyuşturucu madde kullanmasına teşvik ediliyor. İlkokul çağında bulunan gençler bile uyuşturucu madde temin edilebiliyor. Normal şartlarda her bir adımımız takip edilirken, iddianamelere girerken uyuşturucunun bu kadar açıkça kullanıma sunulması tesadüf değil, bilinçli bir politikadır. Bu politika teşvik ediliyor. Biz siyasetçilerin aldığı nefes bile kontrol ediliyor, uyuşturucu satımından haberleri mi yok, bunu sorgulamak gerekiyor. Belli ki bu tutum masumane değil” diye konuştu.