Avukatlardan CPT’ye İmralı için ‘acil ziyaret’ başvurusu

CPT’ye bir kez daha başvuran Asrın Hukuk Bürosu, İmralı için uygulanmayan prosedürün Azerbaycan'a uyguladığına dikkat çekerek, ivedilikle İmralı’ya ad hoc (özgün) ziyareti talep etti.

CPT'YE ACİL BAŞVURU

Asrın Hukuk Bürosu, 41 aydır hiçbir haber alınamayan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın durumuna ilişkin Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi’ne (CPT) yeni bir başvuruda bulundu. 

Mezopotamya Ajansı’nın (MA) haberine göre başvuruda Abdullah Öcalan ile cezaevindeki diğer tutsaklar Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş ile ilgili Mayıs-Haziran-Temmuz 2024 tarihlerini kapsayan gelişmelere yer verildi.

Başvuruda, 1 Mayıs ile 30 Temmuz tarihlerini kapsayan sürede 24 avukat ve 12’si aile görüş başvurusu olmak üzere toplam 36 başvurunun yapıldığı ancak başvuruların tamamının cevapsız bırakıldığı hatırlatıldı. 

Ayrıca aile ve avukat görüş başvurularının 14 Eylül 2018 tarihinden bu yana en az 23 “disiplin cezası” gerekçesiyle engellendiği vurgulandı. 

12 Nisan 2024 tarihli son “disiplin cezasının” süresi dolmadan 4 Temmuz’da 3 aylık yeni bir “disiplin cezası" verildiği belirtildi. 

Avukatların CPT’ye sunduğu raporda, söz konusu sürecin avukatlardan gizli olarak yürütüldüğü ve yasaya aykırı bir şekilde kesinleştiğine dikkati çekildi.

Başvuruda, söz konusu 3 ay içerisinde Marmara Denizi’nde 3 farklı depremin meydana geldiği ancak avukat ve aile görüş yasakları, yapılan başvuruların yanıtsız bırakılması nedeniyle kamuoyunda İmralı’ya dair kaygıların arttığı ifade edildi. 

İmralı tecridine karşı cezaevlerinde kasım 2023’ten bu yana yürütülen dönüşümlü açlık grevleri ve boykot eylemlerine de yer verildi. 

Uluslararası düzeyde tecride karşı yürütülen kampanyalara da dikkat çekilen başvuruda özellikle 69 Nobel Ödüllü’nün  Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması için yaptığı çağrı hatırlatıldı. 

CPT’nin tespit ve önleme görevlerine de yer verilen başvuruda, CPT’nin ziyaretler sonrası hazırladığı raporlarda yer alan ihlalleri sonlandırmayan ve tavsiyelere uymayan Azerbaycan hakkında 3 Temmuz’da yaptığı açıklamaya da dikkat çekildi. 

Başvuruda, şu ifadeler yer aldı: “İmralı Hapishanesi’nin şartlarına dair geçmişten bu yana tek bir iyileştirme yapılmamışken, özellikle 2011 yılında bu yana korkunç düzeyde iletişimsizlik varken, toplamda 9 ziyaretiniz içinde özellikle 2010 yılından bu yana 5 raporunuzda yer alan tespit ve tavsiyeler yerine getirilmiyorken, 2019 yılı ziyaretinin raporunun koşullar güncelliğini yitirdikten sonra yayınlanmasına izin verilmişken, hatta bu raporunuzun açıklanmasının hemen akabinde Eylül 2020 döneminde aile, avukat ve telefon haklarının sistematik olarak yasaklanmasına karar verilmişken, 2022 ziyaret raporunun teslim edilmesinden bu yana açıklanmasına izin verilmiyorken, 40 ayı aşkın süredir Sn. Öcalan ve diğer başvuruculardan hiçbir şekilde haber alınamıyorken, dış dünya ile tüm bağları koparılmışken Komite’nizin özellikle sözleşmenizin 10/2’nci Maddesinde yer alan prosedürü işletmemesi ve Azerbaycan örneğinde olduğu gibi 2022 raporunu açıklama eğilimi göstermemesi İmralı’da sürdürülen sistematik işkence rejiminin daha da sürdürülmesine yol açabilir.”

Avukatlar, CPT’nin İmralı’daki olağanüstü koşullar karşısında artık olağan prosedürleri işletme tutumundan vazgeçmesi gerektiğini belirterek, kötü muamele koşulları ile "incommunicado" halini ortadan kaldıracak ilgili prosedürleri işletmesi çağrısında bulundu. 

Başvuruda şu talepler sıralandı:

“* İmralı’daki mevcut koşulların 22 Eylül 2022 tarihli son ziyaretinizden bu yana belirsizlik içerisinde devam ettiği ve giderek katılaştığı, 2 yıl gibi bir sürede koşulların yeni bir düzeyde olduğu gerçekliği karşısında, İmralı Hapishanesinin ivedilikle ad hoc (özgün)  ziyaret edilmesini,

* Başvurucuların mevcut tutulma koşullarının insan onuruna uygun hale getirilmesi, avukat ve aile ziyaretleri başta olmak üzere dış dünya ile bağlarını sağlayacak, koruyacak tüm haberleşme haklarının yerine getirilmesi ve sistematik yasa dışı yasaklamalara son verilmesi için gerekli tüm girişimlerde bulunmasını,

* İşkence, insanlık dışı ve kötü muamele koşulları ile 41 aylık incommunicado halini ortadan kaldıracak zorlayıcı tedbirin alınmasını, bu anlamda önemle Sözleşme 10/2. Maddesinde düzenlenen prosedürün başlatılmasını ve duyurulmasını, özellikle avukat ve aile ziyaretlerinin en kısa sürede yapılamaması halinde 22 Eylül 2022 tarihli ziyaret esnasında yapılan tespitler başta olmak üzere İmralı olağanüstü tecrit rejimi ile ilgili geçmişten bu yana yapılan genel gözlemlerin kamuoyu ile paylaşılmasını, 22 Eylül 2022 tarihli ziyaret raporunun da prosedür kapsamında açıklamaya eklenmesine karar verilmesini talep ederiz.”