Basel'de hasta tutsakların durumuna dikkat çekildi, açlık grevleri selamlandı

Türkiye ve Kürdistan'daki hasta tutsakların durumuna dikkat çekmek ve serbest bırakılmaları talebiyle İsviçre'nin Basel kentinde bir eylem düzenlendi.

Eylemde "Abdullah Öcalan'a özgürlük, Kürt sorununa çözüm" hamlesi kapsamında Türkiye ve Kurdistan cezaevlerinde sürdürülen açlık grevleri selamlandı. 

Partizan, Demokratik Kürt Toplum Merkezi (CDK-BL), Mücadele Birliği, Tutsakların Sesi Platformu (TSP), Proleter Devrimci Duruş (PDD), İşçilerin Birliği Halkların Kardeşliği Platformu (Bir-Kar) ile İsviçre Demokratik Halklar Federasyonu'nun (İDHF) yer aldığı platform bileşenlerinin çağrısıyla merkez tren istasyonu önünde bir açıklaması gerçekleştirildi.

Almanca ve Türkçe “Hasta tutsaklar ölüme terk edilemez” yazılı pankartın taşındığı eylemde Almanca basın metnini Mine Nazari okudu. 

İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) cezaevlerine ilişkin raporuna yer verilen açıklamada Türkiye cezaevlerinde 651'i ağır olmak üzere bin 517 hasta tutsağın bulunduğu belirtildi. 

Ağır hasta tutsaklar Fatma Tokmak, Fatma Özbay, Ergin Aktaş, Delik Bozkurt ile Fırat Nebioğlu'nun ağır sağlık sorunlarına ilişkin bilgilendirilmenin yapıldığı açıklamada Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün, 2 Ocak 2023 tarihinde yayımladığı genelgeye dikkat çekildi.

Uzun süreli hastalık, engellilik ve yaş nedeniyle cezaların hafifletilmesi veya iptali için yeni kriterlerin belirlendiği belirtilen genelgenin yayımlanması sonrası gerek 2 Temmuz 1993 Sivas katliamı sorumlularının gerekse 90'lı yıllarda yüzlerce insanın katliamından sorumlu Hizbullah çetelerinin serbest bırakıldığına dikkat çekildi.

Yapılan açıklamanın devamında "Bu genelge kapsamında devrimci tutsaklar serbest bırakılmalıdır. Ancak ağır hasta olan devrimci tutsakların cezaevlerinde tek başına yaşamlarını sürdüremeyecek olmaları hak ihlali teşkil etmektedir. Yüzlerce ağır hasta mahkûmun serbest bırakılmaması, onların yaşam hakkını temsil ediyor

İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) verilerine göre 2022'de 78, 2023'ün ilk yedi ayında ise 35 tutuklu hayatını kaybetti. Devrimci tutsakların tıbbi bakıma erişim hakkını gasp eden faşist Türk devleti, insanlık suçları işlemeye devam ediyor" denildi.

Faşist devletin izlediği politikalar ve ağır hak ihlalleri ile rehin alınan devrimci tutsakların öldürülmesinin amaçlandığı belirtilen açıklamanın devamında şu ifade yer yer verildi:  "Cezaevlerinde hasta mahpusların baskı, işkence ve haklarının istismarı aynı zamanda sağlığa erişim hakkını da içermektedir. Sağlığa erişim hakkı en temel insani bir haktır."

Açıklama sonrası 'Yaşam mücadelesi veren tüm hasta tutsakların derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz.', 'Hasta mahkumları serbest bırakın!', 'Tedavi insani bir haktır, engellenmemelidir!', 'Siyasi tutsaklara özgürlük!' sloganları atıldı.