Bayburt Group şimdi de depremzede inşaat işçilerinin emeğini gasp etti

Bayburt Group ve taşeron firma Modül Teknik tarafından gasp edilen maaşları için direnişte olan Dev Yapı-İş üyesi 25’i depremzede olmak üzere 35 işçi, oyalamaya tepki göstererek, “alınteri karşılığını” istedi.

Ahtapot misali, inşaattan enerjiye, seracılıktan hayvancılığa, sigortacılıktan hizmete kadar el attığı her sektörde acımasız bir sömürü düzeni uygulayan Bayburt Group Holding, bir kez daha emek hırsızlığıyla gündeme geldi. 

 Daha önce Agrobay Seracılık’ta dayatılan kötü koşullara karşı direnen Tarım-Sen üyesi işçileri Kod 46 ile tazminatsız işten atan Bayburt Group patronu Şentürk ailesinin, şimdi de Modül Teknik taşeron firması aracılığıyla inşaat işçilerinin maaşlarını gasp ettiği ortaya çıktı.

Yerel seçimler öncesi alelacele açılan Bakırköy Sahil-Kayaşehir Merkez Metro hattı inşaatında çalışan ve çoğu depremzede olan işçiler, DİSK’e bağlı Dev Yapı-İş Sendikası öncülüğünde Bayburt Group Holding’in önünde direnişe başladı. Alın terlerinin karşılığını alana kadar geri adım atmamaya kararlı olan işçiler, ANF’ye konuştu. 

DİRENEN 35 İŞÇİDEN 25’İ DEPREMZEDE 

Dev Yapı-İş Sendikası öncülüğünde Bakırköy Bayburt Group Holding önünde üç gündür direnen 35 inşaat işçisinden 25’i depremzede. Bu işçilerden 29 yaşındaki Dursun Özcan, depreme merkez üssü olan memleketi Maraş’ın Elbistan ilçesine bağlı Karadut köyünde yakalandı. 

Evi yıkılan Özcan, zor durumda kalan ailesini geçindirmek için İstanbul’a geldi, ancak inşaat işçisi olarak çalışmaya başladığı Bayburt Group Holding ve ona bağlı Modül Teknik taşeron firması tarafından 1 aylık maaşı gasp edildi. 

3 Temmuz’da işe başladığını anlatan Özcan, “Bakırköy İncirli-Haznedar-Halkalı-İlkyuva metro hatlarındaki inşaatlarda çalıştım. Bize her ayın 25’inde maaşımızın yatacağını söylemelerine rağmen yatırmadılar” dedi. 

ÇALIŞMA VE ULAŞTIRMA BAKANLARINA ÇAĞRI 

Aralarında 4 aydır ailelerine para gönderemeyen arkadaşlarının olduğunu belirten Özcan, “Biz buradaki işçiler mağduriyetin görünen yüzüyüz. Bizimle birlikte ailelerimiz de mağdur ediliyor. Burada maaşını aylardır alamayan arkadaşlarımız var, çocukları okula gidiyor. Depremzede olduğumuzu bile bile bunu yapanlardan anlayış beklemiyoruz. Çünkü bunlar anlayışlı insanlar olsalardı, bu kadar işçiyi bu duruma sokmazlardı. Proje müdürüyle konuştuk o da bize Bayburt Group patronu Abdurrahman Şentürk’ü adres gösterdi. Ama hâlâ maaşlarımız yatırılmadı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Ulaştırma ve Altyapı Bakanı devreye girsin” çağrısında bulundu. 

‘OYALAMA DEĞİL ALIN TERİMİZİN KARŞILIĞINI İSTİYORUZ!’

Depremlerin büyük yıkıma neden olduğu Semsûr (Adıyaman) Kolik (Kahta) İlçesi’ndeki evi yıkılan ve ailesine maddi yardımda bulunmak için İstanbul’a gelen Ercan Özdemir, 9 aydır Bayburt Group’a bağlı Modül Teknik taşeron firmasında çalıştığını belirtti.

 2 aylık maaşının verilmediğini anlatan Özdemir, şunları kaydetti: “Ramazan bayramında eve parasız gittim. Bayramdan sonra para verdiler, sonra tekrar 2 ay para vermediler. 9 ay boyunca metro inşaatında çalıştık. Firmayı arıyoruz, muhatap bulamıyoruz. Patronların her biri bir yere kaçmış. Konuşabildiklerimiz de hep bizi oyalıyor. Ana firma Bayburt Group topu taşeron firmaya, taşeron firma ise Bayburt’a atıyor. Ben para alamadığım için nişanımı atmak zorunda kaldım. Kimse kimsenin hayatıyla böyle oynayamamalı. Tek istediğimiz alın terimizin karşılığı ve alana kadar da direneceğiz” vurgusunda bulundu. 

‘HA ADIYAMAN’DA KALMIŞIM HA BURADA!’ 

Kaldıkları kampların koşullarının da çok kötü olduğunu anlatan Özdemir, “Ha Adıyaman’da kalmışım ha burada. Aynı durum” dedi. 

Bir hafta kendilerine yemek verilmediğine dikkat çeken Özdemir, bir vantilatörü bile işçilere çok gördüklerini, aynı deprem bölgesinde olduğu gibi konteynerlerde sıkışmış bir biçimde sıcakta uyuyamadıklarını söyledi. 

‘ANA FİRMA İLE TAŞERON FİRMA ARASINDAKİ KAVGANIN FATURASI BİZE KESİLİYOR’ 

Batman’dan İstanbul’a gelen ve taşeron firmada 9 aydır çalışan Mehmet Şah İmral, 4 aydır maaş alamadığını anlattı. Verilen hiçbir sözün tutulmadığına, daha geçen Pazartesi taşeron firmanın patronlarından Leman Deretaşı’nın çocukları üzerine yemin ettiğine dikkat çeken İmral, “Ancak hiçbir zaman sözünü tutmadı. Daha önce firmada Ahmet Benli diye bir yetkili vardı, o da söz verdi, sonra kaçıp gitti. Ana firma ile taşeron firma arasındaki kavganın faturası bize kesiliyor, bizim ücretlerimiz gasp ediliyor” diye tepki gösterdi. 

‘PROJE BİTMEDEN AÇILIŞ YAPTILAR, HALA YANGIN SÖNDÜRÜCÜ SİSTEM YOK!’

Yerel seçimlerden önce Bakırköy Sahil-Kayaşehir Merkez Metro hattının açılışının yapılması için gece saat 02.00’lara kadar çalışmak zorunda bırakıldıklarına işaret eden İmral, “Mesaimiz saat 17.00’da bittikten sonra şef gelip açılış için beni ve ekimi alıp sabaha kadar çalıştırıyordu. Çalışanların çoğu depremzedeydi, Maraş’tan gelmişlerdi. Ama onların da parası verilmedi. Öylece aceleyle açılış yaptılar. Yoksa henüz proje bitmiş değildi. 1 yıllık süreci vardı daha. Hâlâ yolcuların arasında çalışma yapılıyor. Çünkü dediğim gibi alelacele açtırdılar. Mesela şu anda o hat kullanılıyor ama yangın söndürücü sistemi de yok. Borular var ama sistem kurulmamış. Eğer yangın çıksa söndürülemez” uyarısında bulundu.

‘ÇÖZÜM SENDİKALI OLMAKTA VE HAKKINI SÖKE SÖKE ALMAKTA!’

Çalışmak için Mêrdîn’den (Mardin) İstanbul’a gelen Serdar Akay, 4 aydır maaşını alamadığını aktardı. Aylardır metro projesinde çalıştığını belirten Akay, şöyle konuştu: “Bayram öncesi sadece bir 15 günlük ödeme yapıldı, onda da çoğu arkadaşımızın paraları eksik yatırıldı. O zaman da mücadele vermek zorunda kaldık ve küçük bir avans verdiler bize. Bir maaşı alabilmek için 55 gün çalışıyoruz ama her zaman içerde 1 ayımız kalıyor. En son 55 gün sonra yanımıza gelip, hak ediş sorunu yüzünden paraları yatıramadıklarını söylediler. Ana firma ile taşeron firma arasında hak ediş sorunu var ama mağdur edilen biz işçileriz. Buna karşı biz de sendikamızla birlikte hareket geçerek direnişe başladık. Direnişimiz de haklarımızı alana kadar devam edecek. Aramızda 1 yıldır, 6 aydır parasını alamamış ve ailelerine bakmakla yükümlü depremzede arkadaşlarımız var. Arabulucu sürecine gittiler ama değişen bir şey olmadı. Yine öğrenci olup burada harçlığını çıkarmaya çalışan arkadaşlarımız var. Bizim inşaat sektöründe sürekli bir hak gaspı oluyor ve bunun sona ermesi için birlik olmamız lazım. Çözüm sendikalı olmakta ve hakkını söke söke almakta.”