Beştaş: Direnişçilerin talebi halkın talebidir

Devletin tecrit ile Kürt halkına diz çöktürmek istediğini belirten HDP vekili Meral Beştaş, "Her yerde 1. gündem tecrittir, direnişçilerin talebi halkın da talebidir" diye konuştu.

İmralı tecridinin sona ermesi için DTK Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven öncülüğünde başlayan açlık grevi eylemleri devam ediyor. Açlık grevi direnişlerini değerlendiren HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, hükümetin saldırılarla açlık grevinde olan direnişçilerin eylemini kırmak istediğini vurguladı.

Güven'in eyleminin 130. günde olduğunun altını çizen Beştaş, "Devlet Leyla Güven'in serbest kaldıktan sonra eylemini sonlandıracağını zannediyordu. Leyla Güven her zaman ben kendim için birşey istemiyorum, tek isteğim tecridin sona ermesi diyordu. İktidar yine oyalama planını devreye soktu.

Önce Mehmet Öcalan'a İmralı'ya yolladı, ardından Leyla Güven'i serbest bıraktı. AKP bu planla açlık grevinin sona ermesini ve direnişçilerin talebinin üstünü örtmek istiyordu. İktidar bu anlamda başarılı olamadı. İktidar eylemcilerden korktuğu için 5 direnişçi için binlerce polisle Amed il binasını bastılar. Devlet abluka ve baskılarla halka diz çöktürmek istiyor. Fakat halk iradesine sahip çıkarak, partisinin etrafında kenetlendi" diye konuştu.

HERKESİN GÜNDEMİ TECRİT

Hükümetin saldırmak yerine acil olarak eylemcilerin taleplerine cevap vermesi gerektiğini vurgulayan Beştaş, "İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tehditler savuracağına görevini yerine getirsin. Saldırmak yerine direnişçilerin talebine cevap verilmeli ve Öcalan'a dönük tecrit biran önce sona ermelidir. Direnişçilerin talebi hukukun yerine getirilmesi ve tecridin sona erdirilmesidir. Cezaevlerinden kötü bir haber gelmesinden endişe ediyoruz. Bunun sorumlusu da devlettir. Devlet yurttaşların yaşatmak zorunda ve bunun için ne gerekiyorsa yerine getirmek zorundadır" dedi.

Herkesin öncelikli gündeminin tecrit olduğunu ifade eden Beştaş konuşmasını şu sözlerle sürdürdü, "Seçim çalışmaları uzun bir zamandır başlamış durumda. Her yerde halkın isteklerine kulan verdik. Her evde, caddede, mahallede halkın öncelikli gündemi tecrit ve açlık grevi direnişçileri. Herkesin dikkati cezaevleri ve direnişçilerde. Bir çok yurttaş ve anne yemek yediğimizde, su içtiğimizde, yattığımızda sanki bir suç işliyormuşum gibi hissediyorum diyor. Halkımız herşeyin farkında ve buna karşı çok mütevazi."

TARİH KİMİN GİDECEĞİNİ, KİMİN KALACAĞINI GÖSTERECEKTİR

HDP'ye dönük baskı ve saldırılara dikkat çeken Beştaş konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Birkaç gün önce seçim büromuzu açtık. Saatlerce tepemizde dıron dolaştı ve polisler etrafımızı sardı. Devlet baskı ve saldırılarla halkı korkutmak ve diz çöktürmek istiyor. Devlet boşuna uğraşmasın ne biz, ne de halkımız korkmuyoruz. Biz saldırı, gözaltı ve tutuklamalarla geri adım atmayız.

Tecridin sona ermesi milyonlarca insanın isteğidir. Türkiye toplumunun da isteğinin bu olduğunu düşünüyorum. Hiç bir polis veya asker annesi ülkede savaş olsun istemez. Edirne'den Tekirdağ'a, Hakkari'ye kadar hiçbir anne çocuğundan kötü bir haber almak istemez. Çözüm süreci yüzde 70 destek buldu.

Fakat süreci lehine çevirmek için 3 yıldan fazladır propaganda yapıyorlar. Bu kirli propaganda kabul edilemez. En son bu ülkede yeriniz yok, ülkeyi terk edin emrini verdi. Erdoğan gün geçtikçe kendini halkın gözünde bitiriyor ve küçük düşürüyor. Bir annenin dediği gibi Cumhurbaşkanının işi çay dağıtmak değil. Ben de Erdoğan'a şunu söylüyorum, tarih kimin gideceğini ve kimin kalacağını gösterecektir. Biz buradayız ve burada kalacağız."