Buldan, Riha'da: Bu ölümlerin sorumlularını göndereceğiz

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, sel nedeniyle ölümlerin olduğu Urfa'da konuştu. Buldan, "Bu anlayışın gitmesi için fırsat 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerdir. Hesap soracağız" dedi.

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, selden dolayı can kayıplarının yaşandığı Riha’da açıklamalarda bulundu.

Buldan, "Depremzedelerin yaralarını sarmayan, onlarla dayanışma içerisinde olmayan, onlara yardım götürmeyen bir iktidara hem söyleyecek sözümüz var hem de öfkemiz var. Olayın üzerinden 40 gün geçti ama hala depremzedeler gıda yardımına, barınma yardımına ve birçok malzemeye ihtiyaç duyuyor. Bu elbette ki depremzedelere büyük bir haksızlıktır. Halkların Demokratik Partisi olarak bütün kurullarımız ile birlikte; depremin yaşandığı andan itibaren halkımızla dayanışmayı, yaralarını birlikte sarmayı, acılarını paylaşmayı, bu anlamda birlikte olmayı bir görev ve sorumluluk olarak önümüze koyduk. İlk günden bu yana onlarla birlikteyiz. Bundan sonra da olmaya devam edeceğiz" dedi.


'TOPLANAN 115 MİLYAR NEREDE?'


Buldan, şu açıklamaları da yaptı:


"(...) Çünkü bu insanların hiçbir şekilde talepleri minimum bir düzeye indirilmedi. Barınma sorunu hala var, konteyner sorunu hala var, çadır sorunu hala var, su sorunu hala var. İnsanlar yaşadıkları yerleri terk etmek zorunda kalıyor. Kendi evlerini, topraklarını, doğdukları yerleri, hayallerini, geleceklerini terk etmek zorunda kalıyorlar. Bu durum, iktidarın depremzedelerin yaralarını sarmaması ile ilgilidir. Depremzedelerin taleplerinin, isteklerinin hala karşılanmaması olmasından kaynaklıdır. Büyük şov yaptılar, bir kampanya başlattılar, 115 milyar TL para topladılar. Bu paraların nereye gittiğini sormak bizim hakkımızdır, sorumluluğumuzdur. Bunu bir kez daha soruyoruz: Toplanan 115 milyar TL nerededir? Bunu kimlere verdiniz, nerelere dağıtınız? Depremzedelere giden tek kuruş yoktur.


'HESABINI SORMAYI BİLİRİZ'


AFAD’ın deprem süreci boyunca çadırları parayla satması, Kızılay’ın çadırlarını parayla satması bu ülke açısından utanç tablosudur. Bütün bunların hesabını elbette ki bizler, yeri ve zamanı geldiğinde sandıkta sormasını da biliriz. Başta depremzedelerin olmak üzere, tüm Türkiye halklarının bunu sormaya, sorgulamaya hakkı vardır. Şimdi dört gün önce burada yeni bir felaket yaşandı. Ve bu dört gün önceki felakette 17 insanımız yaşamını yitirdi. 15 insan Urfa’da 2 insan Adıyaman’da yaşamlarını yitirdi. Tarım ve Orman Bakanının “15 insan yaşamını yitirdi ancak toprak suya doydu” sözü bir akıl tutulmasıdır. Hiçbir vicdanın, hiçbir ahlakın kabul etmeyeceği bu sözü kendisine iade ediyoruz. Bu bakanın Urfa halkına, Adıyaman halkına bir özür borcu vardır.
Teselliyi insanların ölümünde arayan bir bakanın derhal istifa etmesi gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Burada yaşanılan felaket öyle küçük, öyle ucuz ve üzerinden politika yapılacak bir felaket değildir. Alt yapı sorununun çok yoğun yaşandığı Urfa kentinde, yağmur yağmasıyla bir sel felaketi ile karşı karşıya kalıyorsak, bu ülkeyi yönetenler başta olmak üzere bu ili yönetenler de hesap vermek zorundadır. Eğer bir ilde alt yapı sorunu tamamlanmamışsa bu, felaketlere davetiye çıkarmak anlamına gelir. Talanın, hırsızlığın, yolsuzluğun ülkeyi getirdiği hali hepimiz görüyor ve yaşıyoruz. AVM’nin inşa edildiği yerin dere yatağına yakın bir yerde olması hangi mantığa sığar?  İnsanlar hala buralarda cansız bedenler arıyor.


Mal canın yongası diye bir söz var. İnsanlar araçlarını kurtarmak için günlerdir burada bekliyorlar. AVM’nin altında 400’e yakın araç olduğu söyleniyor. Dört gündür bir pompa bile getirip bu suyu çekmeyenler, o araçları sahiplerine teslim edemeyenler bu sorumluluğu üstlenmek zorundadır. Dört gündür bu kente su verilmiyor. Çünkü şebeke buradan etkilenmiş ve insanlar burada susuz bir şekilde yaşıyorlar. Alt yapısı sağlam olan kentlerde hangi felaket gelirse gelsin bu tür ölümler yaşanmaz, bu tür mağduriyetler yaşanmaz. Ama biz Urfa’da da Adıyaman’da da bu kentlerin yönetimden kaynaklı, yolsuzluklarından kaynaklı, usulsüzlüklerinden kaynaklı altyapı sorunlarından kaynaklı bu mağduriyetlerin yoğun yaşandığını bir kez daha gördük.


'BU ANLAYIŞI 14 MAYIS'TA GÖNDERECEĞİZ'


Bugün Urfa’da mağduriyet yaşayan halkımızı ziyaret ediyoruz. Bir kez daha gördük ki felaketin boyutu kelimelerle anlatılacak boyutta değil. Büyük bir mağduriyet var ama burada ne yöneten var ne yönetici. İnsanlar bir kez daha kaderleriyle baş başa bırakılmış durumda. Şunu bir kez daha söylemek istiyorum. Bu iktidardan kurtulmanın, bu iktidarı göndermenin fırsatı var; bu talan anlayışının, hırsızlık anlayışının, yolsuzluk anlayışının gitmesi için önümüzde fırsat var. Bu fırsat da 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlerdir. Urfa halkı bu yaşadıklarının hesabını elbette sandıkta soracaktır Bu mağduriyetleri bizlere yaşatmaya, halkımıza yaşatmaya hiç kimsenin hakkı yoktur, haddi de değildir. Halkımızın acısını bir kez daha yürekten paylaşıyorum. Onlarla birlikte olmaya devam edeceğimizi belirtmek istiyorum. Bir kez daha geçmiş olsun dileklerimi, başsağlığı dileklerimi tüm halkımıza sizlerin aracılığıyla göndermek istiyorum. Hepimizin başı sağ olsun, Allah sabır versin."