Depremin 40. gününde: Unutmayacağız, affetmeyeceğiz, hesap soracağız!

Depremin 40. günü dolayısıyla İstanbul Barosu önünde yapılan anmada konuşan Antakya’da anne ve babasını kaybeden Avukat Eren Can, “Bizden helallik isteyenlere hakkımızı helal etmiyoruz. Affetmeyeceğiz, unutmayacağız, hesap soracağız” dedi.

Mereş merkezli büyük depremin 40. gününde avukatlar, yaşamını yitiren canlar için İstanbul Barosu önünde anma etkinliği düzenlendi. Depremden en çok etkilenen kentlerden olan Hatay Antakya’da anne ve babasını kaybeden Avukat Eren Can’ın ön saflarda yerini aldığı anmaya, TİP Milletvekili Ahmet Şık ve çok sayıda yurttaş katıldı. Polis ablukası altında gerçekleşen anmada, depremin vurduğu illerin ismi yazılan dövizler yere serilerek üzerine mumlar yakıldı.

‘EN TEPESİNDEN EN DİBİNE HESAP SORACAĞIZ!’

Anmada ilk konuşma Avukat Kemal Aytaç tarafından yapıldı. “Bu cinayetlerin sorumlularını lanetleyeceğiz, kınayacağız” diyen Aytaç, “Şunu herkes bilsin. Bunun arkasında duracağız, bunun peşinde duracağız. Bu ülkede adalet sisteminin ne kadar çürük, ne kadar işlemediğini, ne kadar berbat olduğunu en iyi biz biliyoruz. Ama buna rağmen kim suç işlemişse, kim kötülük yapmışsa, en tepeden en dibine kadar bunun peşini bırakmayacağız. Ve mutlaka hesabını soracağız” dedi.

‘HELALLİK İSTEYENLERE HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ!’

Hatay’da büyük kıyıma neden olan depremde anne ve babasını kaybeden Avukat Eren Can da, “Bizden helallik isteyenlere hakkımızı helal etmiyoruz. Unutmayacağız, affetmeyeceğiz, hesap soracağız. Çünkü bu basit bir afeti, yüzyılın felaketi gibi nitelendirilecek basit bir olay değil. Liyakatsiz insanların görevde olması nedeniyle orada binlerce insan hayatını kaybetti. Arama kurtarma faaliyetleri yapılmadı. Biz Antakya’da 72 saat kaderimize terk edildik, yok sayıldık” diye konuştu.

En tepeden en alta bütün sorumlular yargılanana kadar bu işin peşini bırakmayacaklarının altını çizen Can, “ Affetmeyeceğiz, unutmayacağız, hesap soracağız” vurgusunda bulundu.

6 ŞUBAT’TA ÖLDÜK

Avukat İlke Çandırbay, “6 Şubat’ta sarsıldık, enkaz altında kaldık, öldük. O günden itibaren susuzlukla, barınma sorunuyla, hastalıkla karşı karşıya kaldık. 11 ilde aynı zamanda yüzlerce meslektaşımız hayatını kaybetti. Evlerini, ofislerini ve ailelerini kaybettiler. Biz bu acının normalleştirilmesine de, bu felaketin sıradanlaştırılmasına da izin vermeyeceğiz” diye konuştu.

‘BİZDEN NORMALLEŞMEMİZİ BEKLEMEYİN!’

Avukat Seher Eriş ise, en başından bugün 40. gününe kadar depremde yaşanabilecek şeyler yaşanmadığını hatırlatarak sözlerine başladı. Günlerce Hatay’a Antakya'ya, Samandağ'a arama kurtarma ekipleri gitmediğini vurgulayan Eriş, “Arkadaşlarımız bizzat bunun tanıklığını yaptılar. Bizzat kendileri ailelerini enkaz altından nasıl kurtaramadıklarını ve bunları yaşarken nasıl çaresiz kaldıklarını anlattılar. Arkadaşlarımız sevdikleri insanların seslerini duya duya onların ölümlerini nasıl çaresizlikle izlediklerini anlattılar. Bunlar unutulacak şeyler değil” dedi.

Kimsenin bu yaşananları normalleştirilmesini beklememesini isteyen Eriş, şöyle tepki gösterdi: “ Bu yaşadıklarımız da normalleşmek mümkün değil. Bizden normalleşmeyi beklemeyin. Ve siz de normal bir hayat sürdüremeyin. 11 ilde yüzlerce insan hayatını kaybetti. Kaç insanın hayatını kaybettiğini bilemeyeceğimiz çürümüş bir bataklığın içindeyiz. Ama biz şunu da gördük. Günlerce arama kurtarma ekibi göndermediğiniz şehirlerde aynı zamanda insanların kendi imkanlarıyla canla başla nasıl dayanışmayı büyütmeye çalıştıklarını da gördük. Biz gördük ki, bizim bizden başka kimsemiz yokmuş. Gördük ki dayanışma yine karşılık buldu hayatta.”

Eriş, sürecin takipçisi olmaya devam edeceklerini kaydetti.