Direnişteki belediye işçileri Saraçhane Parkı’nda birlik çağrısı yaptı

Şişli, Ataşehir ve İBB direnişçileri, CHP’li Belediyelerde “işçi düşmanı politikalara” karşı Saraçhane Parkı’nda yaptıkları açıklamada birlik çağrısında bulundu.

Şişli, Ataşehir ve İBB direnişçileri, CHP’li Belediyelerin işçi haklarını hedef alan uygulamalarına karşı Saraçhane Parkı’nda açıklama yaptı.

İşçi Emekçi Birliği, TABİB, Emekçi Dayanışması’nın destek verdiği eylemde direnişteki işçiler birlik çağrısı yaptı.

Sık sık, “Direne direne kazanacağız”, “Zafer direnen emekçilerin olacak” sloganlarının atıldığı eylemde, ilk açıklama 25 gündür direnişte olan İSPAR işçisi Tülay Çal tarafından yapıldı.

GELİN BİRLİK OLALIM!

Sosyal tesislerde çalışırken baskı, mobbing ve sözlü şiddete maruz kaldığını belirten Çal, raporluyken işten atıldığını anlattı.

Saraçhane Parkı’nda sadece kendi hakları değil tüm İBB işçileri için direndiğini vurgulayan Çal, “İrademe sahip çıkmaya, ekmeğim, onurum, emeğim ve tüm İBB işçiler için buradayım. Haklarımı alana kadar da mücadelem sürecek. Gelin birlik olalım” dedi.

TARİHSEL OLARAK TAŞIDIĞIMIZ SORUMLULUK ON BİNLERİN UMUDUDUR!

Emeğini çalan Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin’e karşı 1479 gündür direnişte olduğunu söyleyen Kakil Yazar, haksızlığa uğrayan bütün emekçilerin adına direndiklerini ifade etti.

Kakil Yazar, “ Bu ülkede 10 binlerce insan haksızlığa uğramıştır. Ancak bir elin parmağı kadar insan bu haksızlıklara karşı başkaldırabiliyor. Ancak bu insanların tarihsel açıdan taşıdığı sorumluluklar sessiz kalan on binlerin umudu olmaya devam edecektir” dedi.

AKP, MHP, CHP FARK ETMEZ TEMEL MANTIK EMEĞİ SUSTURMAK

Bugün sorunun sadece tek başına CHP’nin sorunu olmadığını, iktidarın tamamen sermayenin tekelinde olduğu belirten Yazar, bugün AKP’li Beykoz ve Mamak Belediyelerinde  de sendikalı olan ve hakkını isteyen işçilerin hukuksuz bir biçimde işten atıldığını kaydetti.

Bu durumun işçilere genel tabloyu anlattığını vurgulayan Yazar, şöyle konuştu: “AKP, MHP veya CHP’li olmaları bir şey ifade etmiyor. Temel mantık emeğini susturmak, bastırmak ve istediği gibi yönetebilmektir bu ülkeyi. Bugün Mamak’ta, Beykoz’da veya Ataşehir Belediyelerinde ve birçok iş yerinde başkaldıran işçiler bu haksızlığa dur demek için direniyor. Hani diyorlar ya, haksızlığa karşı susan dilsiz şeytandır diye, kendi partilerinde, belediyelerinde bize yaptıkları o haksızlığa karşı susmayarak dilsiz şeytan olmadığımızı haykırıyoruz. Bu anlamda bugün taşıdığımız sorumluluk tarihsel bir sorumluluktur. Yüzbinlerce haksızlığa uğramış işçinin sesiyiz ve sesi olmaya devam edeceğiz. Haksızlığa başkaldırırsak ancak zafere ulaşabiliriz. Yaşasın direniş, yaşasın zafer.”

17 ARALIK’TAKİ EYLEME ÇAĞRI

Direnişteki Ataşehir Belediyesi işçisi Hasan Karaçay, belediye şirketlerinin işçiler için zulüm, güvencesiz çalışma anlamına geldiğini vurguladı ve bu zulme karşı 17 Aralık’ta Kadıköy’de yapacakları açıklamaya katılım çağrısında bulundu.