Depremde ailesinden çok sayıda kişiyi kaybeden Ali Haydar Kızılkaya, 5 gün boyunca cenazelere bakıp çıkaramadıklarını; cenazesi kayıp  çok sayıda insan olduğunu söyledi. 

Depremin en çok vurduğu illerden Hatay’ın Defne ilçesinden yurttaşlar, yaşadıklarını ANF’ye anlattı. Harbiye Mahallesi’nden 24 yaşındaki İsmail Şenocak, şunları söyledi: “Kendimizi aşağılık gibi hissettik. İçimdeki öfkeyi anlatamam. Ne diyeyim sana, tuvalet ihtiyacımızı karşılayamıyoruz, su yok, daha buralara su gelmedi. Elektrik ikide bir kesiliyor ama devletimiz elektrik, su faturasını almasını biliyor. Faturalar daha gelmedi ama gelecek, yansıyacak faturalara. Evde su yok, çamaşırlarını nasıl yıkayacaksın. Bir aydır su yok. Devlet tarafından fazla yardım gelmedi buraya. Hayırsever insanlar tarafından geldi. Allah onlardan razı olsun. Bize yapılanları unutmayacağız.“ 

DÜKKANI YIKILDI, İŞSİZ DE KALDI

Deprem öncesi kasaplık yaptığını ama depremin dükkanını da yıktığını söyleyen Şenocak, şöyle devam etti: “İçinde de eşyalarım vardı. Sözde bunların hasar tespitleri vardı. Vergi Dairesi’ne gittim, baktım ne kadar hasar var. Ben o yetkili kişilere sordum hepsini vermek zorundalar mı diye. Yüzde 20-30’nu veriyorlarmış. Devlete başvurduğumda, form doldurdum, bana bir kağıt verdiler, imzaladım. Gereğini yapacağız, dediler. Allah bilir ne zaman yapacaklar.“

DEVLETİ YANIMIZDA GÖREMİYORUZ

Depremde ailesinden çok sayıda kişiyi kaybeden Ali Haydar Kızılkaya ise 5 gün boyunca cenazelere bakıp çıkaramadıklarını belirterek, “Halen şoktayız, ne yaşadığımızın halen bilincinde değiliz. Herkesin düzeni yıkıldı ve bu noktada devletimizi ne yazık ki yanımızda göremiyoruz. İnsanlar cenazelerini bulamadan, toplu bir şekilde gömüldü. Ellerine bir rakam verildi ve ‘gidip orada cenazenizi ziyaret edebilirsiniz’ denildi. Buna rağmen cenazesi kayıp olan çok sayıda insan var“ dedi. 

UMUTLA BEKLEDİK AMA GELMEDİLER

“Devlet Hatay’da hata yaptı” diyen Sezgin Çağlar, evlerinin enkazlarını göstererek, “Üç can kaybım var, ilk günlerde kendi imkanlarımızda üç kuzenimizi sağ çıkarttık. Bir tanesini maalesef kaybettik, kurtaramadık. Ondan sonra kuzenim Nizam’ı kaybettik deprem anında. Onu da dört gün sonra çıkartabildik. Bunları kendi imkanlarımızla, gönüllü gelen arkadaşlarla beraber çıkarttık. İlk zamanlarda hiç kimse gelip yardım etmedi. Umutla bekledik ama kimse gelmedi“ şeklinde konuştu. 

Halk dışında kimsenin kendilerine yardım etmediğini kaydeden Çağlar, yolları ilk günden itibaren açık olan mahallelerine sadece gönüllülerin geldiğini, devletin ise yağmalama olayları sonrası sadece devriye atmak için geldiğini söyledi. Karşısına çadırını kurduğu enkazın amcasına ait olduğunu belirten Çağlar, şunları ifade etti: “Amcam, dört gün boyunca ölü bir şekilde, yarısı enkaz altında öyle kaldı. Gözümüzün önünde. Dört gün boyunca gece gündüz amcama bakarak geçirdik. 5. gün gönüllüler gelip çıkarttı. Dört gün seyrettik amcamı.” 

‘BABA GEL’ DİYE DİYE ÖLDÜ

Komşusu olan bir çocuğun enkaz altında babasına seslenişini iki gün boyunca duyduklarını, AFAD’ı defalarca aramalarına rağmen gelmediğini söyleyen Çağlar, “Gelmediler. 12 yaşındaki çocuk ‘baba gel’ diye diye öldü.”