Ege'deki cezaevlerinde tecrit, işkence, hak ihlali

ÖHD İzmir Şubesi, cezaevlerinde tecrit, sağlık hakkına erişim engeli, işkence, denetimli serbestlik hakkını engelleme gibi birçok hak ihlalinin yaşandığını açıkladı.

Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İzmir Şubesi, Ege bölgesindeki cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine yönelik hazırladığı raporu dernek binasında düzenlediği basın toplantısıyla açıkladı. İzmir Kadın Kapalı, İzmir 3 Nolu T Tipi Kapalı, İzmir 4 Nolu T Tipi Kapalı, İzmir 1 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli, İzmir 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli, Menemen T Tipi Kapalı, Menemen R Tipi Kapalı, Ödemiş T Tipi Kapalı, Manisa T Tipi Kapalı ve Bodrum S Tipi Kapalı cezaevlerinde yapılan görüşmelerden oluşan raporu, ÖHD Şubesi Eşbaşkanı Şükran Öztürk okudu.

'İMRALI'DA AĞIR TECRİT VE İZOLASYON VAR'

Cezaevlerinde sağlığa erişim engeli, tecrit uygulaması, infaz yakma-denetimli serbestlik hakkından yararlandırılmama, sosyal faaliyet engeli ve yetersiz beslenme gibi birçok hak ihlalinin yaşandığını kaydeden Öztürk, aynı yasaların cezaevlerinde farklı uygulamalar ortaya çıkardığını söyledi. Koğuşlarda kapasitenin üstünde tutulan tutsakların dönüşümlü uyumak zorunda kaldığını vurgulayan Öztürk, "Başta İmralı Hapishanesi’nde uzun zamandır sürdürülen ağır tecrit ve izolasyon olmak üzere bölgemiz hapishanelerinde de tecrit, çeşitli biçimlerde uygulanmaya devam ediyor. Pek çok hapishanede tecrit bir cezalandırma yöntemi olarak varlığını sürdürüyor" dedi.

KÜRTÇE DÜŞMANLIĞI

Cezaevlerinin yerleşim yerlerine uzak olması ve zorunlu sevklerin aileleri de cezalandırdığını belirten Öztürk, Kürtçe yazılan mektupların “anlaşılmayan dil denilerek” verilmediğini aktardı. 2022 yılında disiplin cezalarında artış olduğuna dikkat çeken Öztürk, "Hücre cezalarının sayısının artması, hapishane idaresi bilgisi dahilinde olan veya olmayan mahpuslara yönelik gardiyanlar tarafından gerçekleştirilen ağır darp, kötü muamele ve işkence olaylarında hapishane doktorunun rapor vermediği şeklinde gerçekleştirilen mahpus beyanları üzerine yetkililere Birleşmiş Milletler Mahpusların İşkenceye Karşı Korunmasında Sağlık Personeli Tıbbi Etik İlkeleri’nin 4. ve 5. maddelerini hatırlatmak isteriz. Mahpusların yeterli, düzenli ve sağlıklı gıdalara erişme hakkı ve bunu temin etme yükümlülüğü mevzuatlarda düzenlenmiş olup devletin sorumluluğundadır" diye belirtti.

HASTA TUTSAKLAR

"Ekonomik sıkıntılar mahpuslara da yansımıştır" diyen Öztürk, kantin fiyatlarının arttığını, ailelerden gelen paraların tutuklulara ya geç verildiğini ya da hiç verilmediğini dile getirdi. Yine hasta tutsakların tedavilerinde sıkıntıların devam ettiğini kaydeden Öztürk, "Rutin, belli zaman aralıkları ile kontrole götürülmeleri gereken hastalar götürülmemekte, değişik gerekçeler ileri sürülmektedir. Hastaneye gidiş gelişlerde çıplak arama, ağız içi araması gibi uygulamalar yapılmaktadır. Zaten hasta olan kişilerin sağlıksız bir yapısı olan ring araçları ile götürülmeleri enfeksiyon hastalıklarına yakalanmalarına da neden olmaktadır. Engelli, yaşlı ve ağır hasta mahpusların tekli hücrelerde tutulması neyi anlatmaktadır" diye tepki gösterdi.

ONLARCA TUTSAK KATLEDİLDİ

Öztürk, 2022 yılında onlarca tutuklunun yaşamını yitirdiğini sözlerine ekleyen Öztürk, "Bütün bu yaşanan yaşam hakkı ihlalleri ve genel hak ihlallerine karşı mahpuslar defalarca açlık grevine girmişlerdir. Buna rağmen koşullarda hiçbir iyileşme görülmemiştir. Özgürlük için Hukukçular Derneği İzmir Şubesi olarak yetkililerden; yaşanan hak ihlallerinin yasal ve uygulamadaki sebeplerinin ortadan kaldırılmasını ve mahpuslar için bir an evvel insani yaşam koşullarının temin edilmesini istiyoruz" diye konuştu.