Ekoloji örgütleri: Deprem bölgesindeki plan yine ranta dayalı

Ekoloji örgütleri, Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın deprem bölgelerini yeniden “inşa” için çıkardığı kararnamenin ranta dayalı olduğunu açıkladı.

Mereş merkezli 11 ilde etkili olan depremlerin ardından Türk Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın deprem bölgelerinin yeniden inşası konusunda Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı’na olağanüstü yetkiler verdiği ve her türlü kamusal denetimi, itirazdan men ettiği 126 sayılı Kararname çıkarttı. Kararnameye dair açıklama yapan Ekoloji Örgütleri, kararnamenin iptalini istedi.

'İKTİDARIN RANT POLİTİKASININ SONUCU'

Yaşanan deprem felaketinin iktidarın rant politikasından kaynaklandığını aktaran ekoloji örgütleri, “Ülkemizin bir deprem bölgesinde yer aldığını biliyoruz. Ülkemizin her il ve ilçe merkezinin imar planlarının olduğunu ve bu imar planları yapılmadan önce planlanacak alanların yer bilimsel etüt raporlarının hazırlanması gerektiğini biliyoruz. Ülkemizde inşaat ruhsatı alınarak yapılan her bir binanın oturduğu alanda inşaat öncesinde zemin ve temel etüdü yapılması gerektiğini biliyoruz. Tüm bu bildiklerimize rağmen doğa olaylarının afete, felakete dönüşmesi bilimsel, ekolojik ilkelere, toplumsal yarara göre değil, kâr ve ranta göre davranılmasının sonucudur” dedi.

Ekoloji Örgütleri, çıkarılan bu kararnamenin de aynı mantıkla hazırlandığına, yine bu anlayışla bölgede bir inşa programının hayata geçirilmesinin planlandığına dikkat çekerek, plan doğrultusunda yaşananları şöyle sıraladı:

*Kentlerin inşası ile ilgili yetkiler tek bir elde merkezileştirilerek Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na veriliyor.

* Yürütülen işlemlere itiraz edilemeyecek, sürece halk katılımı hiçbir şekilde sağlanmayacak, yargısal denetim engellenecek, yargı devre dışı bırakılacak.

* Kurum görüşleri, detaylı analizler gibi planlama çalışmasına altlık olacak veriler olmaksızın yapılan yer seçimleriyle yeni afetlere, felaketlere zemin hazırlanacak.

* Deprem bölgesindeki tüm illerde orman ve mera alanları herhangi bir engelle karşılaşılmadan yapılaşmaya açılabilecek. Çoğunlukla tarım faaliyetiyle geçinen yurttaşların geçim kaynağı olan doğal alanlar da betona boğulacak.

*Halkın dahil olmadığı, üstten, merkezi bir karar alma süreciyle üretilen tip proje bina yığınları üretilip bir kez daha yıkıma uğrayacak.

* Planlamayı devre dışı bırakan, mülkiyet hakkına sınırlamalar getiren, alelacele kararlarla yaşam alanları, doğal ve kültürel varlıklar telafisi mümkün olmayacak derecede tahribata uğratacak.

*Halkın dahil olmadığı, üstten, merkezi bir karar alma süreci ile üretilen tip proje bina yığınları üretilip bir kez daha yıkıma uğrayacak.

* Planlamayı devre dışı bırakan, mülkiyet hakkına sınırlamalar getiren, alelacele kararlarla yaşam alanları, doğal ve kültürel varlıklar telafisi mümkün olmayacak derecede tahribata uğratacak.”

MUHALEFETE ÇAĞRI

Meclis’te grubu bulunan muhalefet partilerine çağrıda bulunan açıklamada “Anayasa’ya ve kanunlara açık aykırılıklar içeren bu kararnamenin iptal edilmesi için hızla Anayasa Mahkemesi'ne taşıma çağrısında bulunuyoruz. Bu kadar hukuksuzluk, pervasızlık ve umursamazlığa karşı emek, ekoloji ve kent hakları için mücadele eden tüm demokratik örgütler, partiler birleşik mücadeleyi büyütmelidir” denilerek, birleşik mücadele çağrısı yapıldı.

İMZACILARIN LİSTESİ

Çağrıda imzası bulunan ekoloji örgütleri şöyle: "Adana Ekoloji Platformu, Artur Çevre Platformu, Bakırtepe Çevre Platformu, Büyük Menderes İnisiyatifi, Çekerek Irmağı, Özgür Akacak Platformu, Çevre Mühendisleri Odası, DİSK, Dev Yapı-İş, Divriği Yaşam ve Doğa Platformu, Ekoloji Birliği, Gaia Dergi,  İklim Adaleti Koalisyonu, Kuşadası Çevre Platformu, Mezopotamya Ekoloji Hareketi, Muğla Çevre Platformu, Munzur Çevre Derneği, Polen Ekoloji Kolektifi, Samandağ RES Karşıtı Mücadele, Turgutlu İşçi Hakları Derneği Ekoloji Komisyonu, Umut-Sen, Validebağ Gönüllüleri, Van Çevre Tarihi Eserleri Koruma Araştırma Ve Geliştirme Derneği, Yeryüzü Ekoloji Kolektifi, Yeşil Sol İklim Krizi Çalışma Grubu, Yeşilırmak Çevre Platformu."