Emek ve Özgürlük İttifakı Hatay’da: Yeniden kuralım

Emek ve Özgürlük İttifakı, depremin vurduğu Hatay’ın Antakya ilçesinde "Kenti yeniden kuralım" diye seslendi.

Emek ve Özgürlük İttifakı, deprem bölgesi Hatay’ın Antakya ilçesinde depremzedeleri ziyaret etti, enkaza dönen binalarda incelemelerde bulundu. Heyette, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Berdan Öztürk, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Yeşil ve Sol Parti Eş Sözcüsü İbrahim Akin, Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Canan Yüce, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak, Toplumsal Özgürlük Partisi (TÖP) Sözcüler Kurulu üyesi Perihan Koca, Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Ahmet Şık, Emekçi Hareket Partisi (EHP) Sözcüsü Özge Akman, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Eş Genel Başkanı Özlem Gümüştaş, Kürt siyasetçiler Ahmet Türk ve Sırrı Sakık yer aldı.

'3 GÜN BOYUNCA SORUMSUZCA AÇIKLAMA YAPTILAR'

Heyet, bölgede yaptığı incelemelerin ardından açıklama yaptı. Depremzede ve dayanışma çalışmalarında yer alan Ümit Yoğun konuştu. Yoğun, medeniyetler beşiği olan Antakya’nın hüznün, dehşetin ve çaresizliğin şehri olduğunu belirtti. Yoğun, depreme 5’inci katta yakalandığını ifade ederek, “Yaşadığımız çaresizlik mi dehşet mi? Hayır hepsinden daha ağır. 3 gün boyunca insanlar, dostlarım, arkadaşlarım, yıkıntılar arasındaydı. Gözlerimle o dehşeti gördüm. 3 gün boyunca ne AFAD ne bir belediye başkanı ne iktidardaki sorumlular... sorumsuz bir şekilde açıklama yaparak, ‘her şey kontrol altında’ dediler. Her şey kontrol altındaydı, çünkü herkes göçük altındaydı! Ben gözlerimle gördüm” diye anlattı.

'DEVLET YOKTU'

AFAD’ın enkaz kurtarma çalışmaları sırasında yaşananları anlatan Yoğun “İçeri giriyor, biz buraya görevlendirilmedik diyor. Nereye görevlendirildiklerini bilmiyorlar. O çocukların hiçbiri sağ çıkmadı o evden. Arkadaşlarımızın cenazeleri çıktı. 3 gün boyunca ne iktidar vardı ne devlet. 3 gün boyunca çaresizdik burada. 11 ilde deprem oldu, diğer kardeş şehirlerin bizden daha kötü olduğuna eminiz. İktidar bizi ikiye bölmüştü, ama o fayın bütün Türkiye’yi birleştirdiğine şahit olduk” dedi.

“Hepimiz insanlığımızı hatırladık” diyen Yoğun, “Van’dan teyzeler bize ekmek yapmış. Çünkü burada doğu, batı, güney, kuzey, Arap, Kürt, Ermeni demeden tek bir yürek adı altında insanlar bize desteğe geldi. İktidar bize bu desteği yapabildi mi? 11 ilde deprem oldu, bakanlar yüzümüze gülerek deprem tatbikatı yapıyordu. ‘Hazırız’ diyorlardı, neye hazır olduğumuzu gördük. Filmin kötü bir senaryosu da değil, yaşıyoruz. Ben bütün gücümle 16 gündür bütün köylere bir şeyleri koordine etmeye çalışıyorum. Ben sadece insanlığımı yapmaya çalışıyorum."

Yoğun, şöyle devam etti: “Hayatta kalan bir Antakyalı olarak insanlara nefes olmaya çalıştım. Yaşlı teyzelerimi gördüm, 3 gün yemek yememişlerdi. Bize şuan çadırda gelmiyor. AFAD’a dünya kadar telefon açan bir bireyim. AFAD ne gönderdi biliyor musunuz? Çadır kentler listesi. Biz çaresizlikten öldük, biz ihmalkarlıktan öldük, biz ölüm yağdı bedenlerimize. Ben bu şehri terk etmeyeceğim. Herkes buraya gelip, bu şehri yeniden küllerinden var etmek istiyoruz. Bunun için umutluyuz, taşımızla toprağımızla bu şehir bana kültürümden kaldı. Bunu kimseye peşkeş çektirmeyeceğim. Giden dostlarımıza da sesleniyorum, hepinizi Antakya’yı yeniden kurmaya çağırıyorum. Bizim bu şehre borcumuz var.”

Heyet, yapılan açıklamanın ardından ziyaretlerine devam etti.