FEDA, Alevilere dönük saldırılara karşı harekete geçmeye çağırdı
Suriye'deki Alevilere dönük saldırıları kınayan FEDA, "Ulusal ve uluslararası kamuoyunu harekete geçmeye davet ediyoruz" dedi.
Suriye'deki Alevilere dönük saldırıları kınayan FEDA, "Ulusal ve uluslararası kamuoyunu harekete geçmeye davet ediyoruz" dedi.
Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), Suriye'deki Alevilere dönük saldırılara ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada "HTŞ'nin hakim olduğu mevcut koşullarda IŞİD'ci çeteler tarafından Alevilere yönelik gerçekleştirilen katliamlar, vicdanları sarsan bu insanlık suçu dünyanın gözü önünde yaşanmaktadır. Arap Alevilere, Reya Haq yolcularına ve genel olarak Alevilere yönelik bu saldırılar, yalnızca bir inanç grubunu hedef almakla kalmamakta, aynı zamanda bir halkın tarihine, kültürüne ve varoluşuna kastetmektedir. Bu katliamlar, tüm uluslararası insan hakları sözleşmelerine aykırı olduğu gibi, temel insani değerlerin açık bir ihlalidir" denildi.
"Uluslararası toplum ve medya bu vahşet karşısında yeterli duyarlılığı göstermemekte, bu sessizlik katliamların devamına zemin hazırlamakta, giderek Arap Alevilerinin soykırımına dönüşmektedir" diyen FEDA, şunları belirtti:
"Alevilere yönelik katliamları kınıyor, bu saldırıların durdurulması için ulusal ve uluslararası kamuoyunu harekete geçmeye davet ediyoruz. Ayrıca sadece Alevilere yönelik katliamlar karşısında değil, Kobanê'ye yönelik saldırılara karşı sessiz kalmanın insanlık onuruna sırt çevirmek anlamına geldiğini de belirtmek isteriz.
Herkesi bu insanlık suçlarına karşı duyarlı olmaya, dayanışmayı büyütmeye ve barışın sesi olmaya çağırıyoruz. BM, Avrupa Konseyini ve Koalisyon güçlerini sorumluluklarının gereğini yerine getirmeye davet ediyoruz."
'SİYASİ VE TOPLUMSAL İSTİKRAR SAĞLANMALI'
FEDA, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı:
"Suriye'de siyasi ve toplumsal istikrarın sağlanması için Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi gibi uluslararası aktörler sürecin garantörü olmalıdırlar. Geçiş hükümetini denetleyen BM'nin siyasi ve askeri otoritesi hemen devreye girmelidir. Makul bir sürede adil ve demokratik seçimler yapılmalı, seçilmişlerin yönetimi sağlanmalıdır.
'ÖZERKLİK VE İNANÇ ÖZGÜRLÜĞÜ GÜVENCE ALTINA ALINMALI'
Başta Aleviler olmak üzere, Suriye'de yaşayan tüm din ve inanç gruplarının yaşam hakkı ve ibadet özgürlüğü güvence altına alınmalıdır. İnançlara ve farklılıklara saygılı demokratik, sosyal, özgürlükçü laik ve hukuki bir sistem inşa edilmeli, tüm etnik yapılar, dinler ve inançlar anayasal koruma altına alınmalıdır.
Arap Aleviler, Kürtler, Türkmenler, Asuriler, Ermeniler, Dürziler ve diğer tüm etnik gruplar kimliklerini özgürce ifade etmeli, anadillerinde eğitim görmeli, bölgesel özerk yönetimlerle kendi kendilerini yönetmelidirler.
Oluşacak olan sistem farklı din ve inançlara özgürlükçü, laiklik ve seküler yaşam anlayışı ile yaklaşmalı, din ve inançlara eşit mesafede olmalı, din ve inanç hizmetlerini topluma devretmeli, anayasal güvence altına alınmalıdır.
Avrupa ve Türkiye’deki Alevi kurumları olarak yeni yılda birlikte mücadelenin yol haritasını belirlemeli, soykırıma karşı özgür ve demokratik yaşamda halklar ve inançlarla ortaklaşmalıyız."