Hatimoğulları: Adil bir tarım politikası için çalışma sözü veriyoruz

Manisa Salihli’de halk buluşmasına katılan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, AKP-MHP’nin dayattığı tarım politikalarını eleştirerek, “Tarım politikalarında bir devrim yapmanın sözünü veriyoruz" dedi.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, "Ekmek ve Adalet Buluşmaları" kapsamında Manisa'nın Salihli ilçesinde düzenlenen halk buluşmasına katıldı.

Buluşmada DEM Parti milletvekilleri Burcu Gül Çubuk ve İbrahim Akın ile DEM Parti Meclisi üyeleri, Manisa ve İzmir İl Eşbaşkanları ve partililer de yer aldı.

Yüzlerce kişinin katıldığı buluşmada sık sık "Jin jiyan azadî" sloganları atıldı. Kitle, Kürkçe ve Türkçe "Kadın yoksulluğuna, şiddete karşı ekmek ve adalet", "Ekmek ve adalet, demokratik cumhuriyet" ve "Haklarımız ve hayatlarımız için ekmek ve adalet" yazılı dövizler taşıdı.

Tülay Hatimoğulları, bugün Manisa’da tarlalarda ve çadırlarda mevsimlik tarım işçileri ile bir araya geldiklerini aktardı. Bu kampanya süresince gittikleri her yerde tonlarca sorun ile karşılaştıklarını belirten Tülay Hatimoğulları, "Bir dokun bin ah işit derler ya, işte tam da bunu yaşıyoruz. Bir dokunuyoruz bin ah işitiyoruz. Bugün ziyaret ettiğimiz tarlalarda 13 yaşındaki çocukların tarım işçiliği yaptığına tanıklık ettik. Erdoğan, 'Türkiye’de yoksulluk geride kaldı' dedi. Ey Erdoğan Salihli’ye, Turgutlu’ya, Manisa’ya gel. Bakalım yoksulluk geride mi kalmış mı, kalmamış mı? Gel gör. Bu vicdansızlar, gelsin 13-14 yaşında tarım emekçisi çocukların neler yaşadıklarına tanıklık etsinler. Buradan tarım işçisi kardeşlerimize sözümüz olsun ki sizlerle beraber direnmeye, örgütlenmeye, özgür ve eşit bir ülkeyi kurana dek mücadele etmeye devam edeceğiz" dedi. 

ÜCRET ADALETSİZLİĞİ

Tarım işçilerinin yaşadığı ücret adaletsizliğine de dikkati çeken Tülay Hatimoğulları, günlük yevmiyenin bir yerde 800 diğer yerde 600 lira olduğunu söyledi. Kent dışından gelen işçilerin, evlerine para götüremediklerini kaydeden Tülay Hatimoğulları, tarım emekçilerinin yaşadığı kötü koşullara dikkat çekerek, “Tarım işçilerinin çalıştığı yerlerde mutlaka barınma sorununu köklü şekilde çözecek adımlar atılmalıdır. En önemlisi oralara su getirilmelidir" diye konuştu.

 'TARIM POLİTİKALARINDA DEVRİM YAPACAĞIZ'

 AKP iktidarının uyguladığı tarım politikalarının tarım cenneti olan Türkiye’yi ithalatçı bir ülke haline getirdiğini dile getiren Tülay Hatimoğulları, yapılması gereken ilk işin Türkiye’de üretilebilecek ürünlerin dışarıdan ithal edilmesinin yasaklanması olacağını vurguladı.

Çiftçi ve üreticinin de desteklenmesi gerektiğini ifade eden Eş Genel Başkan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bakın domates üretiminde maliyet iki katına yükseldi, ama üreticiden geçen senenin altına fiyata alım yapıyorlar. Iğdır’da bir domates bahçesini dolaştık inanın domatesler yerde çürümeye bırakılmış durumda. Çünkü artık satın alınmıyor. Oysa adil bir tarım politikasıyla hiç kimseye muhtaç olmadan Kurdistan'ıyla, Türkiye'siyle birlikte kimseye ihtiyaç duymadan pekala kendi kendine yetebilecek üretim yapılabilir. Biz DEM Parti olarak bunun için çalışmaya söz veriyoruz. 85 milyon yurttaşımızın karnının doyması için DEM Parti olarak, iktidarın bize dayattığı tarım politikalarına kökten karşı çıkıyoruz ve tarım politikalarında bir devrim yapmanın sözünü veriyoruz."

'KÜRT HALKI, İŞÇİ VE EMEKÇİLER SANA BOYUN EĞMİYOR’

Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Xelat'ta kuvvet komutanları ve iktidar ortakları ile verdiği fotoğrafa da değinen Hatimoğulları, bu ittifakı JİTEM ittifakı olarak tanımladı. O fotoğraftakilerin tüm halklara düşman olduğunu kaydeden Hatimoğulları, "İktidarın adaletsizlikleri bitmiyor. Son birkaç haftadır düğünlerde Kürtçe müzik çalanlara, kendi geleneksel kıyafetleriyle halay çeken halka yapılan baskıyı, gözaltı ve tutuklamaları görüyoruz. Bugün Türkiye’de adaletsizliğin daniskası yaşamın her alanında yaşıyoruz. Bunu en çok da kadınlar yaşıyor. Kadınlara bu kadar düşmanlık yapan iktidar, 'evinizde oturun sokağa çıkmayın' diyor. Biz ise 'Kadınlar yaşamın her alanında olmalı, yaşam hakkı için mücadele etmeli' diyoruz. Biz o saraya diyoruz ki; ey adaletsizliği bu ülkenin topraklarında hamur gibi yoğurmaya çalışan saray; Kürt halkı, işçiler, emekçiler sana boyun eğmiyor" diye konuştu.