HBDH: Beyazıt, Halepçe ve Gazi katliamlarının hesabını soracağız
HBDH, 1970’li, 80’li ve 90’lı yıllarda gerçekleşen Beyazıt, Halepçe ve Gazi katliamlarında hayatını kaybedenleri anarak, bu katliamların hesabını soracaklarını belirtti.
HBDH, 1970’li, 80’li ve 90’lı yıllarda gerçekleşen Beyazıt, Halepçe ve Gazi katliamlarında hayatını kaybedenleri anarak, bu katliamların hesabını soracaklarını belirtti.
Yazılı bir açıklama yapan Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) Yürütme Komitesi, “Birleşik devrim mücadelesi sayısız mücadelelerden geçti, geçmeye de devam ediyor. Birleşik devrim yürüyüşü sayısız saldırılarla, katliamlarla durdurulmaya; yok edilmeye; tasfiye edilmeye çalışıldı. Saldırılara, katliamlara, emsalsiz acılara rağmen mücadele ve savaşım devam ediyor. Takvim yaprakları halkların acılarına, savaşımlarına, zaferlerine tanıklık ediyor” dedi.
MART AYI
Açıklamada devamla şunlar belirtildi: “İçinde bulunduğumuz Mart ayı özgürlük uğruna dövüşenlerin, isyana duranların ayı; faşizme, kapitalizme karşı ayağa kalkan halkların ayıdır. Aynı zamanda Mart ayı, ayağa kalkan halkların özgürlük yürüyüşünün katliamlarla engellenmeye, devrimci mücadelenin kanla boğulmaya çalışıldığı bir ay olmuştur. Faşizm nasıl ki saldırılarına, katliamlarına yenilerini eklemeye devam ediyorsa; emekçi halklar da devrimci güçlerin öncülüğünde savaşmaya, özgürlük için yürümeye devam ediyor. Alevi emekçilerden, Kürt halkına; gençlerden kadınlara faşizme, kapitalizme karşı savaşan tüm güçlerin katliamlardan geçirildiği ama aynı zamanda zulme karşılık verip barikatları tutuşturduğu günleri barındırır Mart ayı.
Emekçi Alevi halkı, birleşik devrim mücadelesine desteği ve katılımıyla faşizmin hedefi olagelmiştir. Maraş'ta, Çorum'da, Sivas'ta katledilen Aleviler, daha pek çok kentte kırıma uğratıldı. Alevi emekçiler, dünden bugüne ezenlere ve egemenlere karşı eşit yurttaşlık hakkı için mücadele ederken devrimci mücadeleye verdiği sayısız evladıyla, devrimci mücadelenin bir parçası olmuştur.
GAZİ KATLİAMI
12 Mart 1995 günü İstanbul Gazi Mahallesi’nde bir kahveyi tarayan, bir Alevi dedesini katleden devlet umdu ki, katliamlarıyla emekçi kitleler korksun, sinsin ve boyun eğsin. Oysaki özgürlüğü ve kurtuluşu için mücadele eden Gazi'nin yoksul emekçileri, diğer emekçilere de örnek oldu ve hep beraber ayağa kalktılar. Ayağa kalkan halklar Gazi ve 1 Mayıs Mahalleleri başta olmak üzere 12-15 Mart günlerinde isyana durmuş, meydanları faşist devlete dar etmişti. Faşizmin katliamları devrimci atılımlarla, isyanlarla karşılandı. Faşizmin katliam planları Gazi'nin Alevi emekçilerinin mücadelesi sayesinde boşa düşürüldü. Gazi Ayaklanması bize, faşizmin katliamlarının ancak sokakta ve savaşarak durdurulabileceğini gösteren büyük bir tecrübe bıraktı.
Kürt halkı, ülkesi dört parçaya bölünen, özgürlük hakkı elinden alınmış; faşist ve gerici devletlerin sayısız katliama maruz bıraktığı bir halk. Kürt halkı özgürlük savaşımı tarihi boyunca katliamlardan geçirildi, soykırımlara uğratıldı ama savaşmaya devam etti. Kürt halkı ne boyun eğdi ne de kölelik zincirini var etmek isteyenlere teslim oldu.
HALEPÇE KATLİAMI
1986 yılında başlayan Enfal Harekatı, 16 Mart 1988 günü Halepçe Katliamı ile doruğuna ulaşmıştı. Halepçe'de kimyasal silahlarla soykırıma uğratılan Kürt halkı binlerce evladını kaybetti. Saddam ve Baas rejimi özgürlüğünü eline almak için savaşan Kürt halkını kanla boğmak, bir daha ayağa kalkamazcasına ezmek istedi. Bugün ne Saddam ne katliamcı rejimi var ama asimilasyona, imha ve inkara maruz kalan Kürt halkı, her yerde özgürlüğünü elinden alanlara karşı savaşmaya, adım adım özgürlüğünü eline almaya devam ediyor.
Gençlik hep egemenlerin ilk hedefi olmuştur. Varolanı değiştirme isteğiyle, enerjisiyle ve aydın yapısıyla devrimci mücadeleyi hızla benimseyen, örgütlenen öğrenci gençlik her daim saldırılarla karşılaşmıştır. Devrimci mücadelenin öncü ve önder kadroları arasında sayısız genç yer almıştır. Denizler, Mahirler, İbrahimler ve Mazlumlar da bunun en güzel örnekleridir.
BEYAZIT MEYDANI KATLİAMI
16 Mart 1978 yılında 7 devrimci öğrenci faşizm tarafından katledildi. Okuldan toplu çıkış yapan devrimci öğrencilere faşistler tarafından atılan bomba ile katledilen devrimci öğrenciler kanlarıyla Beyazıt Meydanı'nı kızıllaştırdılar. Devrimci mücadelenin etkin militanları olarak savaşan devrimci öğrenciler her zaman faşizmin saldırıları ile karşı karşıya gelmişlerdir. Faşistleri okullarından atan, gençliğin akademik-demokratik özgürlüğü için mücadele eden devrimci öğrenciler, mücadelelerini dört duvar arasına sıkıştırmamış; işçi, köylü ve tüm halk kitlelerinin sorunlarını sahiplenmiştir. Dolayısıyla faşizmin saldırıları gençliğe, özelde de üniversite gençliğine yönelmiştir. Sayısız saldırılara, katliamlara rağmen gençlik bugün hala birleşik devrimin neferleri olarak dövüşmeye devam ediyor.
Birleşik devrim yürüyüşü tüm hızıyla devam ediyor. Birleşik devrimimiz uğruna nice canlar ölümsüzlüğe yürüdü, nice bedeller ödendi. Faşizmi yıkma mücadelemizi, katledilenlerimizin öfkesiyle harlayarak kararlı bir şekilde sürdürüyoruz. Halkların Birleşik Devrim Hareketi olarak ortaya koyduğumuz "Faşizmi Yıkacağız, Özgürlüğü Kazanacağız" kararlılığımız ve hedefimiz ile faşizme karşı mücadelede kaybettiğimiz yoldaşlarımızı saygıyla anıyor, bir kez daha katliamların hesabını soracağımızın sözünü veriyoruz.”