Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Mücadele Programı çalışmaları kapsamında Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Genel Merkezi’ni ziyaret etti. HDP heyetinde, Emek Komisyonundan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Şaziye Köse, Mersin Milletvekili Fatma Kurtalan ve eski milletvekili Sırrı Sakık yer aldı. Heyet, KESK Genel Sekreteri Ramazan Gürbüz, Merkezi Yürütme Kurulu (MYK) üyeleri Yusuf Şenol ve Elif Çuhadar tarafından karşılandı.
Yaklaşık bir saat süren görüşmede, yeni dönem mücadele yöntemleri ve HDP’nin iki koldan Ankara’ya yapacağı Demokrasi Yürüyüşü ile ilgili görüş alışverişinde bulunuldu.

'KORKUNÇ BİR YOKSULLAŞMA VAR'

HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Şaziye Köse, “Pandemi süreci devam ediyor. Bu sürece baktığımız zaman korkunç bir yoksullaşma ve işsizleşme süreci ile karşı karşıyayız. Herkes ücretlerin düşürülmesini kabul etmek zorunda deniliyor. Ama şunu söylemekten yorulduk; bu ülkede hukuk, demokrasi, eşitlik yok. Peki ne olacak? Ya buna razı olacağız ya da mücadele edeceğiz” dedi.

DESTEK ÇAĞRISI

Köse, şunları da kaydetti:
"Bütün zulümleri, en ufak şeyi zapturapt altına almaları bunu gösteriyor. Şimdi buna dur deme zamanı. Açıkladığımız 9 maddeden biri parlamenter sisteme geri dönmek. Bu dönemde dostlarımızı ziyaret edeceğiz. Daha önce bunun deneyimini yaşadık, referandumda. Her yerde bir araya geldik. Yine benzeri bir çalışmayı devreye sokmak istiyoruz. Emek örgütleri açısından durum biraz daha zor, faşizm ilk olarak emek örgütlerini baskı altına alır, kendi yedeğine sokar alamadığını da hareket edemez duruma getirir. Emek örgütlerinden temel isteğimiz, mücadele programlarını öğrenmek ve onlara destek vermek. Emek örgütlerinin temel istekleri nedir? Taleplerini almak istiyoruz. Bunu açığa çıkarıp eylemlerimizde desteklerinizi almak istiyoruz. Salgından evlere kapandık, desteğiniz bizim için önemli. İki koldan başlatacağımız yürüyüş 20 Haziran’da Ankara'ya gelmiş olacak, niyetimiz bu mücadeleyi birlikte örmek. Dayanışmanız bizim için onur verici olur."

'BU SÜRECİ ATLATABİLİRİZ'

HDP heyetinde yer alan Kürt Siyasetçi Sırrı Sakık, “Yıl 1994, dokunulmazlıkları kaldırdılar. Bizi tutukladılar ama bir parlamento kararı vardı. 4 Haziran’da arkadaşlarımız hakkında verilen kararda bir parlamento kararı yok. ‘Anayasaya aykırıdır’ denilmesine rağmen, yargı kararları bağlamıyor. Söz konusu HDP olunca, herkes kendi ölüsüne ağlıyor. CHP’nin tutumu kendi vekiline ağlayan, HDP’ye sessiz kalan bir konum. İktidar da tam olarak bunu istiyor” ifadelerini kullandı.
Siyasi Partiler Yasası’nın HDP ve Kürtleri demokratik siyaset dışında bırakmak için çıkarıldığını ifade eden Sakık, “Kürtleri demokratik siyasetin dışına itecek bir projedir. Bunun için bütün kesimlere derdimizi anlatmak ve desteklerini almak için çalışmalar yapıyoruz. Herkes kendi ölüsüne ağlarsa, bu sorun çözülmez. Kendimizi halka anlatmamız lazım, bunun için bir arayış içindeyiz. HDP böyle bir çalışma başlattı, bunun için sizi ziyaret ettik. Birlikte mücadele edersek bu süreci atlatabiliriz. Desteğiniz bizim için önemlidir” dedi.

'KAYYUM İŞGAL POLİTİKASIDIR'

KESK Genel Sekreteri Ramazan Gürbüz ise üç milletvekilinin vekilliklerinin gasp edilmesi ve rehin alınmalara dönük tepkisini dile getirerek, “Türkiye'de emek alanında çok büyük bir kıyın yaşandı. Bizim ülkede şeklen iş feshi yapılamaz gibi bir düzenleme yapıldı. Hazine eliyle oluk oluk para akıtıyor ama emekçiye gelimce bin lirayı sadaka verir gibi veriyorlar. Öteden beri diyoruz, bir olmamız lazım” şeklinde konuştu.
Kayyumcu uygulamaları “işgal politikası” olarak tanımlayan Gürbüz, şunları söyledi: “Seçilmişim ama ‘burada oturamazsın vali oturacak’ diyorlar. Türkiye'deki bütün demokrasi güçleri ortak bir tavır takmalı. Ortalık ayağa kaldırılmalı ama ana muhalefet partisinin tepkisi çok cılız kaldı. Bu süreci hep birlikte öreceğiz. Bedel ödeyeceğiz, bulunduğumuz her ortamda bunları anlatacağız. KHK’li çok arkadaşımız işten atıldı, pandemi döneminde bile hizmet veren kişilerin çalıştığı kurumlar ile ilişiği kesildi. Bunları bulunduğumuz her ortamda dile getireceğiz. HDP’nin yapacağı yürüyüşlere de bulunduğumuz her yerde destek vereceğiz. Birlikte bu günleri aşacağız."