Hukukçu delegasyonundan Adalet Nöbeti ve DBP'ye ziyaret

Tecride Karşı Uluslararası Hukukçular Delegasyonu, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için Amed’de başlatılan Adalet Nöbeti'ni ve DBP'yi ziyaret etti.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik uygulanan mutlak tecride karşı bir araya gelen Tecride Karşı Uluslararası Hukukçular Delegasyonu’nun Amed'de temasları sürüyor. İspanya, İtalya, İsveç, Norveç, Güney Afrika'dan gelen David Querol Sanchez, Raquel Crespo Castro, Cosimo Alvaro, Frencesca Trassatti, Michela Arricale, Nicola Giudice, Dr. Giovanni Tognoni, Lena Charlotta Lahnander, Yasmin Sazvar, Kjell Byrdfjeld, Kisten Govender adlı hukukçulardan oluşan heyet ve beraberindekiler Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Rosa Kadın Derneği'ni ziyaretlerinin ardından Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Rezan (Bağlar) İlçe binasında Kürt Halk Önderi Adbullah Öcalan üzerinde devam eden tecridin sonlanması için başlatılan açlık grevlerine destek amaçlı tutulan Adalet Nöbeti'ndeki anneleri ziyaret etti.

ANNELER UĞRADIKLARI ZULMÜ ANLATTI

Ziyarettekileri Med Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) Eşbaşkanları Kerem Canpolat, Emine Kaya ve  "Tecrit insanlık suçudur" yazılı önlüklerle nöbeti sürdüren anneler, "Bijî berxwedana zindanan" sloganlarıyla karşıladı.

Annelerden Meryem Soylu kızının cenazesine yapılanları, diğer anneler ise cezaevinde kala çocuklarının haksız hukuksuzluğa maruz kaldığı uygulamaları anlattı. Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için Adalet Nöbeti eylemlerinde olduklarını ifade eden anneler, "Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kalkmazsa Kürt halkı üzerindeki baskı son bulmaz" diyerek tecrit sonlanana kadar nöbeti sürdüreceklerini söyledi.

‘CPT'YE TEPKİ BÜYÜTÜLMELİ’

Anneler, Adalet Nöbeti'ni dışarıda yapmak istediklerini ancak engellendikleri için içeride olduklarını, nöbete geldiklerinde kapı önünde olan polisler tarafından fotoğraflarının çekildiğini ve yıldırma politikalarının sürdüğünü söyledi. Anneler, Türkiye'ye gelen CPT'nin İmralı Adası'nı ziyaret etmemesini de uluslararası hukukçuların kınaması gerektiğini ifade etti.

AVRUPAYA ÇAĞRI: ABDULLAH ÖCALAN'I KÜRT HALKINA TESLİM EDİN

Heyetin sorusu üzerine anneler yıllardır kendi haklarında açılan davaları, yapılan ev baskını gibi uygulamaları da heyete anlattı. Anneler son olarak Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ı komployla gözaltına alarak Türkiye'ye teslim eden Avrupa devletlerinin Abdullah Öcalan'ı Türkiye devletinden alarak Kürt halkına teslim etmesini istedi.

Nöbetteki aileler, tutsakların evlerinden uzak illere sürgün gönderilmesi, hasta tutsaklar ve infaz yakmalara ilişkin yapılan haksızlıklara da işaret etti.

DBP ZİYARETİ

Ardından heyet Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Genel Merkez Danışma Bürosu'nda DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Berivan Bahçeci, DBP MYK üyesi Narin Gezgör ve Gulan Çağın Kaleli, Mehmet Öner ile görüştü.

Burada konuşan DBP Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır, katılımcıları selamlayarak DBP'nin yol, misyon ve önemine işaret etti. 2016'dan bu yana halkın iradesine kayyumlar atandığını söyleyen Bayındır, Kurdistan'da yönetimin batıya nazaran daha faşizan olduğunu belirterek, "Devletin ve iktidarın Kürt sorununa yaklaşımı buna kaynak oluyor" dedi. Devletin Kürt sorununda savaşta ısrarcı olduğunu belirten Bayındır," Bu nedenle Abdullah Öcalan'dan haber alınamıyor. 3 yıldır tecrit altında. Bütün sorunların merkezi İmralı'dır" şeklinde konuştu.

'KÜRTLER ABDULLAH ÖCALAN GERÇEKLİĞİNİ GÖRDÜ'

Türkiye'nin uluslararası sessizlikten cesaret aldığının altını çizen Bayındır, "Gelinen aşama itibarıyla Türkiye'de toplumsal, siyasal ve ekonomik krizle karşı karşıyayız. Ekonominin tamamını savaşa harcamak isteyen bir iktidarla karşı karşıyayız. İnsan hakları, düşünce ve ifade özgürlüğü bu savaş politikası altında eziliyor. Bunların ana kaynağına baktığımızda İmralı tecrit sistemi bunda bir laboratuvar işlevi görüyor. Sayın Abdullah Öcalan bu sorunların çözümünde tarihsel rol oynuyor, sorunların çözümünde onu muhatap görüyoruz. Mevcut yöntemler savaş ve çatışmayı önerirken Sayın Öcalan barış ve çözümü öneriyor. Kürtler bu gerçeği gördüğü için gerek Avrupa gerek Kurdistan ve gerekse de dünyanın birçok yerinde Sayın Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü için ayakta. Bu gerçeklik görülmeden Türkiye'de hiçbir sorunun çözülemeyeceği gerçeği ortaya çıkıyor" ifadelerinde bulundu.

SORUNUN ÇÖZÜMÜ ABDULLAH ÖCALAN'DA

DBP olarak bu sorunun çözümünün Abdullah Öcalan'ın özgürlüğü ile sağlanacağını düşündüklerini ifade eden Bayındır, "Bu konuda başta aydınlar, yazarlar, gazeteciler olmak üzere herkes susturuluyor. Fakat direniş devam ediyor ve başaracağımıza inanıyoruz" dedi. 

Ardından konuşan heyet üyeleri de politikanın Türkiye'de baskı altında olduğunu söyledi. Kürt sorunun çözümü için dayanışma içinde olacaklarını söyleyen heyet üyelerinin temasları bugün sona erdi.