Kurdistan’ın birçok şehrini etkileyen Mereş Bazarcix ve Elbistan merkezli depremin üzerinden iki hafta geçti. Açıklanan resmi verilere göre 44 binin üzerinde insan yaşamını yitirirken, on binlerce insan yaralandı. Toplum milyonlarca insanı olumsuz etkileyen depremin yaralarını sarmaya çalışırken Türk devleti deprem için kurulan kriz masalarına kayyum atadı, depremzedeler için yollanan yardımlara el koydu.
Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA) Eşbaşkanı Huriye Kabayel, başta Mereş olmak üzere Alevilerin yoğun yaşadığı coğrafyanın Alevisizleştirilmesine ve neler yapılması gerektiğine ilişkin ANF’ye konuştu.
Depremde yaşamını yitirenleri anan ve yaralılara acil şifalar dileyen Kabayel, “Bu depremle beraber devletin sistematik bir şekilde Alevileri yok sayacak oyunlar oynadığını gördük. Alevi canlarımızın da bunları görmesi gerekiyor. Kendimize sahip çıkmamız gerekiyor. Aleviler hep kendini korumak zorunda kalmış. Dağlara sığınmış. Benim büyüdüğüm yerlerde, kırsalda Aleviler bugüne kadar kendini öyle korumuş. Bu süreç savaşların olduğu bir süreç. Sürekli bombalandığı için coğrafya çok büyük bir yıkıma uğradı, tahrip oldu. Coğrafya ile oynandığı için bu afet başımıza geldi. Ve birçok canımızın hayatına mal oldu. Devlet oraya gidip el uzatmadığı gibi bir de insanlarımızın gitmesine mani oluyor. Bütün şehirlerde OHAL ilan etti” diye konuştu.
ŞİMDİDEN İNSANLARIN MALLARINA EL KOYDULAR
Özellikle Alevi köylerinde, Alevi yerleşim birimlerinin boşalması, insanların deprem nedeniyle yerlerini terk etmesi sonrası Sünni selefi İslamcıların yerleştirileceğine dair iddialara da değinen Kabayel, devamla şunları belirtti: “Herkesin bildiği gibi Maraş coğrafyasındaki Aleviler sistematik olarak bu devletin savaş politikalarına maruz kalıyor. O coğrafya boşaltılmaya çalışılıyor. 1980’den beri bu çok sistematik olarak yapılıyor. Hepsi buralara kadar geldi. Burada Mereşliler kenetlendi.
Bölgemizde Terolar’ın göbeğine çoğu DAİŞ’li olan 30 bin kişinin yaşadığı kamplar kurdular. O bölgede yaşayan Alevileri yerlerinden etmeyi amaçladılar. Türk devleti bu politikayı daha önce planlanmıştı ve şimdi bu depremi gerekçe göstererek amacına ulaşmayı hedefliyor. Şimdiden gidip insanların malına mülküne el koydular. İnsanların can güvenliğinin olmadığı da ortada. 1980’den beri yapılıyor, Maraş coğrafyasında. Maalesef bizi üzen nokta da henüz bunun farkına varmamış olmamızdır. Alevi halkı olarak biz bunların farkına varsak daha da örgütlü olurduk. Bu depremde gördük ki her ne kadar kendi coğrafyamıza sahip çıksak da biz gerçekten çok örgütlü değilmişiz. O eksikliği gördük. Belki buradaki insanlar bir nebze de olsa örgütlüdür ama ülkede insanlar o kadar örgütlü değil. Dışarıdaki insanlar gelip onlara dokunuyor, insanları kurtarıyor. Çok daha örgütlü olmalıyız.”
AVRUPA’DAKİ ALEVİ TOPLUMU BÖLGEDEKİ İNSANLARIMIZLA DAYANIŞMA İÇİNDE OLMALI
Depremzedeler için FEDA ve MARDEF öncülüğünde çok büyük kampanyaların yapıldığını vurgulayan FEDA Eşbaşkanı Huriye Kabayel, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Daha önce de dediğim gibi insanlar burada yalnız Mereş’i değil, bütün Alevi coğrafyasını sahiplendi. O kampanyalar devam ediyor. Ayrıca insanlarımız için birçok kurum- kuruluş ve işverenle diyalog halindeyiz. Orada fay hattının geçmediği yerlerde insanlarımıza yeniden konut yapmak ve o insanların tekrar oraya yerleşmeleri için gerekli tedbirleri almak için uğraşıyoruz.
İnsanlarımızın kendi coğrafyalarına, kendi topraklarına, kültürüne sahip çıkması için elimizden gelen her şeyi yapmaya çalışıyoruz. Umarım ve dilerim ki bu projeleri başarabiliriz. Avrupa’daki Alevi toplumu olarak kendi kültürümüze sahip çıkmak için oradaki insanlarımızla dayanışma içinde olmalıyız. Özellikle ekonomik anlamda dayanışma göstermeliyiz.”