Halkla ördükleri dayanışma ağlarını engellemeye dönük girişimleri boşa çıkarmada kararlı olduklarını belirten DBP’li Murat Kayataş, “Yara bizim yaramız, acı bizim acımızdır” dedi. 

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Ankara Danışma Bürosu Sözcüsü Murat Kayataş, ANF’ye konuştu. Devletin, deprem karşısında aslında hazırlıklı olmadığı ve yeteri koordinasyonu sağlayamadığının görüldüğünü belirten Kayataş, dışarıdan gelen arama kurtarma ekiplerinin de engellendiğini söyledi. İlk üç gün hem yardımların hem hem de gönüllü ekiplerinin bölgeye müdahalesinin engellendiğini kaydeden Kayataş, şöyle devam etti: “Maalesef bu anlamda çok ciddi mağduriyetler ve can kayıpları yaşandı. Binlerce insan soğuktan, iç kanamadan kaynaklı hayatını kaybetti. Depremin 3. günü biz Ankara’dan 16 kişilik bir ekiple Semsûr’a (Adıyaman) gittik. Semsûr’daki kriz koordinasyon merkezimizin çalışmalarına dahil olduk. Bir kısmımız arama kurtarma çalışmalarında yer alıyordu. Bir kısmımız da gelen yardımların dağıtımı, en azından ivedi bir şekilde çadır battaniye ve temel ihtiyaçların karşılanması noktasında çok hızlı, örgütlü ve güçlü bir çalışmanın içindeydi. Maalesef biz Semsûr’dayken dışarıdan gelen çok ihtiyaç duyduğumuz yardımlar yolda engellenmeye başlandı.”

ENGELLERİ AŞARAK DAYANIŞMAYI SÜRDÜRECEĞİZ

Bazarcix’taki Hasankoca Cemevi merkezli yardım çabasının kaymakamlık sekteye uğratılmasının, kayyum atanmasının, iktidar aklının göstergesi olduğunu vurgulayan Kayataş, şunları ifade etti: “Halkın iradesini, yerel iradeyi ve halkın örgütlü gücünü tanımayan, tamamıyla köle mantığıyla halka bir yaklaşım var. Elindeki zor aygıtını kullanarak emeklerin üzerine çöküyor, halkın kendisini de nesneleştiriyor. Halkın örgütlü gücünü devre dışı bırakıp, zora dayalı iradesini ikame etmeye çalışıyor. Devletin yaklaşımlarını, reflekslerini, zihinsel kodlarını okuyan yerden daha önceden bizim de hazırlıklarımız oldu. Ne yaparlarsa yapsınlar bizim halkımızla ördüğümüz dayanışma ağlarımızı engellemeye dönük girişimlerini boşa çıkarmak üzerine biz de kararlıyız. Yara bizim yaramız, acı bizim acımızdır. Elbette ki halkımızın acılarını sarmak için elimizden ne geliyorsa parti olarak da kurum olarak da birey olarak da yerine getirmek zorundayız.”