Yazılı bir açıklama yapan KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı şunları belirtti: “İzmir ve çevresinde gerçekleşen depremden dolayı yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz.

Deprem gibi afetler toplumsal dayanışmanın en yüksek düzeyde gösterilmesi gereken durumlardır. Toplumsal dayanışma bilincini en fazla da bu tür afetler geliştirir. Bu açıdan bu tür durumlarda kimliği ve inancı ne olursa olsun dayanışmanın en yüksek düzeyde gösterilmesi gerekir. Toplum ve demokratik ulus olma bunu gerektirir. Bugün İzmir’de yaşananlar başka bir zaman Türkiye ve Kürdistan’ın başka bir yerinde gerçekleşebilir. Bugün yapacağımız dayanışma komşuluğun gereği olduğu gibi, aynı zamanda kendimize yapılmış bir dayanışma ve iyiliktir.

Türkiye gibi, halkların ve inançların birbirine karşıt hale getirildiği, kutuplaşmanın artırıldığı bir ülkede dayanışma bu tür hastalıkların da ilacıdır. Afetlerde yapacağımız dayanışma ile böyle kötülükleri de en aza indirir, toplumlar arasında yakınlaşma sağlarız. Bu açıdan da toplumsal dayanışma çok önemli ve değerlidir.

Kapitalizm öncesi toplumlar dayanışmacıdır. Kapitalizm toplumdaki dayanışma karakterini zayıflatarak toplumları ve bireyleri devletlere muhtaç hale getirmiştir. Tarih boyu insanlık devletlere hiç bu kadar muhtaç hale gelmemiştir. Çünkü en başta da komşuları tarafından yaraları sarılmıştır. Afetler insanlığı maddiyatçılık ve bireycilikle boğan kapitalizm ve kültürüne karşı toplumcu kültürün değerini bir daha ortaya koymaktadır.

Kürt halkı da bulunduğu her yerde komşularının ve kardeşlerinin bu tür acılarını paylaşma ve dindirmede üzerine düşeni yerine getirecektir. Bu tür afetlerin halkların kardeşliğinin ve toplumsal değerlerin gelişmesini sağlayacağı inancıyla bir daha yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet diliyor, yaraların toplumsal dayanışmayla kısa sürede sarılacağına inanıyoruz.”