Kızılay şirket statüsünden çıkarılmalı

Kızılay'ın özerk bir niteliğe sahip olması gerektiğini söyleyen HDP Milletvekili Rıdvan Turan, Kızılay ve hayati öneme sahip birçok teşekkülün şirket statüsünden çıkarılmasının önemine işaret etti.

Deprem yardımlaşması çerçevesinde sivil toplum kuruluşu olarak öne çıkan ve Haluk Levent’in kurduğu Ahbap Derneği, Kızılay’dan 2050 çadır satın aldığını açıkladıktan sonra önemli bir tartışma başladı. Böylesi bir depremde kâr amacı gütmeyen bir kurumun çadır ve hatta yiyecek satıyor olması tepkilere yol açtı.

Kızılay, 2019’da holdingleşti. Ahbap Derneği’ne de satış yapmasıyla öne çıkan Kızılay bünyesinde kurulan bazı şirketler şöyle: Kızılay İçecek, Kızılay Sosyal Danışmanlık, Kızılay Portföy, Kızılay Sağlık, Kızılay Çadır & Tekstil, Kızılay Kültür & Sanat, Kızılay Sistem Yapı, Kızılay Bakım ve Kızılay Lojistik.

ENSAR’A PARA AKTARMIŞTI

Özellikle Elazığ depreminden sonra Kızılay aracılığıyla bazı vakıflara para aktarıldığı da ortaya çıkmıştı. Bunlardan biri de yurtlarında çocuk tacizi haberleri çıkan Ensar Vakfı'ydı. Ensar’a, Kızılay’dan 7 milyon 925 dolarlık yardım yapılmıştı. Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık, bu bağışı, “Vergi kaçırmak başkadır, vergiden kaçınmak başkadır” diye kamuoyu önünde savundu.

Kınık, şimdiki tartışmada gelen tepkiler üzerine Kızılay’ın devletten bütçe almadığını söylüyor. Bütçe hazırlanırken Kızılay ya da Yeşilay’a doğrudan bütçe ayrılmıyor fakat Sağlık Bakanlığı, yıllık faaliyet raporlarında kâr amacı gütmeyen kurumlara yapılan transfer başlığında Kızılay’a da para aktardığını belirtiyor. Bunlar tabloda bağış adı altında değil, kâr amacı gütmeyen kurumlara yapılan transfer başlığıyla belgeleniyor. Hatta Sağlık Bakanlığı, Kızılay’a 2019’da 17 milyon para aktarmış. 2021 ve 22’de de Kızılay’a yapılan aktarımlar yine faaliyet raporlarında yer alıyor.

ÜLKEYİ ŞİRKET GİBİ YÖNETTİLER

ANF’ye konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ekonomi ve Tarım Politikalarından Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Rıdvan Turan, “Kızılay gibi kurumlar kâr amacı güden kurumlar olamaz, çünkü bunlar afet durumlarında insanların hayatta kalmasını sağlamaya, hayatlarını idame ettirmeye dönük planlamalara ve de geniş araç setine sahiptir. Bu tür durumlarla karşı karşıya kalındığında da bu görevlerini ifa ederler. Herhangi bir yerden de izin almazlar. Bu yönüyle özerk kurumlardır. Fakat Erdoğan iktidar olduğu zamandan bu yana ülkeyi şirket gibi yönetmekten bahsetti hep. Bu durum, şirket gibi yönetme niyetinin somutlaşmış halidir” dedi.

HER ŞEYİ SATAR

Kızılay’ın genel bütçeden Sağlık Bakanlığı vasıtasıyla para aldığını hatırlatan Turan, şöyle devam etti: “Kızılay bir holding ve bir anonim şirket niteliğine sahip olduğu için doğal olarak bütün şirketlerin amacı çıkar elde etmektir. Konserve de satar, çadır da satar. Her şeyi de satar. Temel mesele buna şaşırmaktan ziyade Kızılay gibi yasalarda fonksiyonu belirlenmiş bir kurumun ticarileştirilmesi olamaz diye itiraz etmektir. Evet, Kızılay Sağlık Bakanlığı vasıtasıyla bütçeden de destekleniyor ama aynı zamanda bu ticari işlerini de sürdürüyor.

ÖZERK OLMALI

Doğru olan şey Kızılay'ın özerk bir niteliğe sahip olması, kâr amacı gütmemesi ve şirket statüsünden çıkartılmasıdır. Sadece Kızılay değil, benzeri ve hayati öneme sahip birçok teşekkülün şirket statüsünden çıkarılması lazım.”