Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a tecrit Sydney’de protesto edildi

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a yönelik mutlak tecrit Avustralya’nın Sydney şehrinde gerçekleştirilen bir eylemle protesto edildi.

SYDNEY'DE EYLEM

Avustralya’nın Sydney kentinde Yeni Galler (NSW) eyalet parlamentosu önünde düzenlenen kitlesel eyleme Yeşiller Partisi senatörü David Shoebridge, Yeşiller Partisi Milletvekili Abigail Boyd, Yeşiller Balmain belediyesi meclis üyesi adayı İsmet Taştan katılarak birer konuşma yaptı. 

Demokratik Kürt Toplum Merkezi tarafından organize edilen eylemde konuşan Yeşiller Partisi federal milletvekili Abigail Boyd, “Sayın Öcalan'ın bir an evvel serbest bırakılarak özgürlüğüne kavuşması gerektiğinin mesajını vermek için bugün burada hazır bulunuyoruz. Kürt halkı 25 yıldır Sayın Öcalan’ın özgürlüğüne kavuşması için mücadele etmektedir. Üç yılı aşkın zamandır ailesi ve avukatlarıyla dahi görüşmesi engellenen Sayın Öcalan'ın bu en temel haklarının yeniden tanınmasının pazarlık konusu edilmesi son derece aşağılayıcı bir yaklaşımdır. Federal hükümetin Sayın Öcalan’a yönelik insan hakları ihlalleri konusunda sesini çıkarmaması, bu yönlü uluslararası topluma çağrıda bulunmaması bizim için hayal kırıklığıdır. Yeşiller Partisi olarak burada ve her yerde kesinlikle Kürt halkının yanında durmaya devam edeceğiz. Yeşiller olarak, Kürt sorununun barışçıl ve demokratik çözümü ve Kürt halkının özgürlüğü için bir umut ışığı olan Sayın Öcalan'ın ailesi ve avukatlarına erişiminin bir an evvel sağlanması ve serbest bırakılması için Avustralya hükümetinin derhal devreye girmesi çağrısında bulunuyoruz. Sizinle birlikteyiz ve Sayın Öcalan'ın özgürlüğü için elimizden geleni yapmaya söz veriyoruz” dedi.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için mücadele yürüten Kürt halkına teşekkür ederek sözlerine başlayan Yeşiller Partisi Senatörü David Shoebridge konuşmasında şunları ifade etti: “dünya genelinde 69 Nobel Barış Ödülü sahibinin Sayın Öcalan’ın özgürlüğü için başlattığı kampanyayı hatırlatmak önemlidir. Neden bunu yapıyorlar? Çünkü Abdullah Öcalan siyasi bir tutukludur. Türk hükümetinin siyasi tutuklusudur ve hapiste çok acımasız ve ağır tecrit koşullarında tutulmaktadır. Bu durum, Türkiye'nin uluslararası insan hakları yükümlülüklerine aykırıdır. Herhangi bir demokrasi anlayışına da aykırıdır. Türkiye hükümeti, Abdullah Öcalanı lideri olduğu Kürt halkından tecrit ederek onun en doğal aile ve avukat görüş hakkını bile şantaj ve pazarlık konusu etmesi çok çirkindir ve kabul edilemezdir. İnsan hakları temeldir ve Kürt halkının hakları Türk hükümeti tarafından defalarca ihlal edilmiştir, sadece Türkiye'de değil, Suriye'de de devam eden bombalamalar, şiddet, suikastlar ve drone saldırıları ile.

Kürt halkının acısını anlıyoruz. Bu sorunun askeri veya şiddetle değil, siyasi bir çözümle çözülmesini talep ediyoruz. Ve bu siyasi çözümün büyük bir kısmı Abdullah Öcalan'ın özgürlüğünde ve Kürt halkının haklarını koruyan bir siyasi anlaşmaya doğru çalışmada yatmaktadır. Biz burada NSW eyalet parlamentosu önünde toplanırken, dünya genelinde Kürt halkı eylem Abdullah Öcalan’a özgürlük çağrısıyla dünya genelinde eylem halinde olduğunu biliyoruz. Bu konuda yalnız olmadığınızı, yalnız olmadığımızı tekrar etmek istiyorum. Bugün, dünya genelinde Sayın Öcalan’a Özgürlük çağrımıza katılan 69 Nobel Ödülü sahibi var. 25 yıllık adaletsiz hapis cezasını sona erdirerek Öcalan’i özgürleştirelim.”

Daha sonra söz hakkı alan Yeşiller Partisi Balmain belediyesi meclis üyesi adayı İsmet Taştan ise Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın bir kişi olmadığını, milyonlarca Kürdün lideri ve siyasi iradesi olduğunu, Kürt sorunun barışçıl ve demokratik çözümünün yolunun Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünden geçtiğini, bu anlamda Avustralya’nın da devreye girerek bu sorunun çözümünde rolünü oynaması gerektiğini belirtti.

Avustralya Demokratik Kürt Federasyonu Eşbaşkanı Brusk Ayveri de yaptığı konuşmada, Kürt halkının ve Kürdistan’ın özgürlüğü Önder Apo’nun özgürlüğünden geçiyor. Mutlak tecrit kırılmadan, Önder Apo özgürleşmeden Türkiye ve Ortadoğu’da sorunların çözüme kavuşması mümkün değildir. Biz halk olarak Önder Apo’nun özgürlüğü sağlanıncaya kadar sürekli eylem halinde olacağız dedi.

Eylem “Öcalan’a Özgürlük” sloganıyla son buldu.