YENİLENDİ

Kürtçe düşmanlığı protesto edildi

Kürtçeye yönelik saldırıların protesto edildiği eylemlerde, her alanda direnişin süreceği mesajı verildi.

KÜLTÜR SOYKIRIMINA TEPKİLER

Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çekenlerin tutuklanması ve Kürçte “Pêşî Peya/Önce Yaya” ve “Hedî/Yavaş” uyarı yazılarının silinmesi Mêrdîn ve Ankara’da protesto edildi. 

MÊRDÎN 

Mêrdîn Emek ve Demokrasi Platformu’nun Karayolları Parkı’nda gerçekleştirdiği eyleme çok sayıda kişi katılırken DEM Parti Merdîn Milletvekilleri Saliha Aydeniz ile Beritan Güneş Altın da destek verdi. “Zimanê me rûmeta me ye. Çanda me hebûna me ye” pankartını açıldığı açıklamada, Kürtçe dövizler taşındı. 

Platform adına açıklamayı yapan Aydın Aslan, Kürtçe’ye yönelik saldırıların demokrasi ve hukuka aykırı olduğunu ifade etti. Yürütülen politikaların barış ve kardeşlik hukukunun oluşturulmasında bir etkisinin olmadığını kaydeden Aslan, Kürtçe yazılar ile tabelaların “standartlara uygun olmadığı” gerekçesiyle kaldırılmasını kabul etmediklerini belirterek, belediye hizmetlerinin şehrin yapısına uygun olarak çok dilli, çok dinli ve çok kültürlü olmasını savunduklarını söyledi. Belediyelerin trafik levhaları ve uyarılarını Kürtçe yapmasının halkı memnun ettiğini ifade eden Aslan, AKP-MHP iktidarının karşı politikalarının halka zarar verdiğini ve yaşamı olumsuz etkilediğini söyledi. Kürtçe’ye yönelik saldırıların son bulması çağrısında bulunan Aslan, “Halkımıza da Kürt dili ve Kürt kültürünü savunmaya, sahip çıkmaya çağırıyoruz” dedi. 

Milletvekili Saliha Aydeniz de “Nasıl Mêrdîn çok dinli, çok dilli, çok kültürlü ise Türkiye de çok kültürlü, çok dilli, çok dinli bir ülkedir. Bu zenginliğin korunması gerekiyor. Bizler sistemin kuruluşunda teklik olduğunu biliyoruz. Bu sistem halkların, dillerin, kültürlerin düşmanıdır. Çünkü bu hükümetin, bu yönetimin halklara vereceği, söyleyeceği bir şeyi kalmamış durumda. Bugün kaos krizler halinde devam ediyor. Ekonomik, toplumsal krizler yaşamın her yanını sarmış durumda. Bunun için de Kürtlerin diline, kültürüne saldırıyorlar ki, bu süreci bu şekilde atlatabileceklerini düşünüyorlar. Ancak bizler buradan onlara bir kez daha hatırlatalım; güvenlik politikaları ne kadar çok hayata geçirilmek istenmişse krizler de o kadar çok büyümüştür” dedi. Saldırılara karşı mücadele etmeye devam edeceklerini söyleyen Saliha Aydeniz, “Kürtçe Anaokulundan üniversiteye kadar eğitim dili olana kadar her yerde, her sokakta, her dakika ve her saat mücadeleye devam edeceğiz” diye belirtti. 

Açıklama alkış, slogan ve Kürtçe şarkılar eşliğinde çekilen halaylarla sona erdi. 

ANKARA 

Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri de Çankaya ilçesindeki Sakarya Caddesi’nde basın açıklaması düzenledi.  DEM Parti Anka İl Örgütü önünden Sakarya Caddesi’ne yürüyen kitle burada açıklama yaptı. 

Açıklamayı yapan DEM Parti Ankara İl Eşbaşkanı Fatin Kanat, Kürdün diline ve kültürüne iktidarın tahammül edemediğine vurgu yaparak, “Lafa gelince ‘Kürtler bizim eşit yurttaşlarımızdır’ demekten geri durmayanlar, Kürdün türküsüne halayına dönük saldırılar gerçekleştiriyor.  Peş peşe yapılan gözaltılara ses çıkarmak şöyle dursun, el birliğiyle yaya geçitlerindeki Kürtçe ‘Önce Yaya/Peşi Peya’ yazılarının silinmesi için valiliklere talimat yağdırıyorlar. İktidarı kalın çizgilerle uyarıyoruz. Aklınızı başınıza alın. Düşmanlıkları ortadan kaldırmak yerine daha da büyütmek ve içinden çıkılmaz hale getirmek demektir.  Dört bir yanı ateşlerle sarılı olan bu coğrafyada, olası bir barışın, huzurun önemi büyük. Bununu yolu da gerçek kardeşliğin ve gerçek eşit yurttaşlığın önündeki engelleri bir bir kaldırmak, kendinde hak gördüğün her şeyin yurttaş olan herkesin hakkı olduğunu bilince çıkarmaktır. Halaydan korkmayın, birlikte halaya durun. Halaya durun ki, birlikte horona durmanın, birlikte zeybek oynamanın kıymeti olsun” ifadelerini kaydetti.

Halay gerekçesiyle tutuklananların derhal serbest bırakılması gerektiğine işaret eden Kanat, “Her geçen gün hukukun ve insan haklarının daha fazla yok sayıldığı, bir gün öncesine göre daha fazla kadının öldürüldüğü, işkencenin normalleştiği, çetelerin ve mafyaların cirit attığı, gençlerin, işçilerin, emekçilerin ve emeklilerin geçinmekte daha da zorlandığı bir ülke hali, içler acısı bir haldir.  Bu halden çıkış, Kürtlerin diline ve kültürüne saldırmakla olmaz. İnanç düşmanlığı yapmakla ve savaşı daha da körüklemekle olmaz. Yoksulu, emekliyi, dar gelirliyi inim inim inleten politikalarla olmaz. Tüm türler ve canlılar için ses çıkaran herkese şiddet göstermekle, katliam yasaları çıkarmakla olmaz.  Biz buradan, en basit insan hakkı olan ‘anadilde konuşma hakkı’nın suç teşkil etmeyeceğini belirtiyor, Kürtçe müzik ve halay gerekçesiyle tutuklananların derhal serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Dilimize de kültürümüze de halaylarımıza da dokunamazsınız” ifadelerini aktardı.

Açıklama, “Em bernadin vê dîlane”, “Faşizme geçti yok” ve “ Faşizme ve ırkçılığa hayır” sloganlarıyla son buldu.

İZMİR 

Narlıdere Demokrasi Platformu da Kürt kültürüne yönelik saldırılara karşı Narlıdere Demokrasi Meydan'ında basın açıklaması yaparak,  saldırıları halaylarla protesto etti. Açıklamada, "Kültürel tahammülsüzlüğe inat eşit yurttaşlık temelinde haydi el ele halaya" pankartı açıldı. 

Açıklamayı yapan Narlıdere Demokrasi Platformu Sözcüsü Bülent Karakaş, iktidarın halayı yasaklamaya çalıştığını belirterek, "Kültürlerin kardeşliği anlamına gelen halayın, horondan ve zeybekten hiçbir farkı yoktur. İktidar, savaştan kaynaklanan ekonomik krizin üstünü örtmek için halayı gündeme getirerek Kürt halkının değerlerine ve diline saldırmaya başlamıştır. Bu kabul edilemez! Biz bunu kabul etmiyoruz" dedi. 

Halay çektikleri için tutuklananlara dikkati çeken Karakaş, "Bu gözaltı ve tutuklamalar ifade özgürlüğüne saldırı, özel hayata müdahale ve kültürel değerlere karşı ise en hafif tabiriyle tahammülsüzlüktür" diye belirtti. 

Açıklama, çekilen halaylarla son buldu.