Madenci Kayabaş: Bugün de bizim sesimiz duyulsun!

Doruk Madencilik tarafından gasp edilen hakları için yeraltında açlık grevini sürdüren işçi arkadaşları için destek çağrısında bulunan Recep Kayabaş, “Depremde biz herkesin sesini duyduk. Bugün de bizim sesimizin duyulmasını istiyoruz” dedi.

Eskişehir’in Mihalıççık İlçesi’nde Yıldızlar SSS Holding’e bağlı Doruk Madencilik tarafından gasp edilen maaş ve tazminatlarının ödenmesi için yeraltında başlattıkları açlık grevi direnişinin 3. gününü geride bırakan işçiler kararlı. Yerin 600-700 metre altındaki boğucu sıcakta direnen işçilerin sağlık durumu da giderek kötüleşiyor.

ANF’ye konuşan tazminat hakkı gasp edilen maden işçilerinden Recep Kayabaş, durumun ciddiyetine, “Arkadaşlarım kömüre karışmış yeraltı sularından başka bir şey almıyorlar” diyerek dikkat çekti.

‘DORUK MADENCİLİK’E DEVREDİLDİĞİNDEN BU YANA HAKLAR GASP EDİLDİ’

Maden işçisi Recep Kayabaş, madenin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’ndan (TMSF) Sebahattin Yıldız’ın sahibi olduğu Yıldızlar SSS Holding’e bağlı Doruk Madencilik’e devredildiğinden bu yana maaş ve tazminat haklarının gasp edildiğine dikkat çekti. Madende 2016 yılından beri çalışan Kayabaş, “Daha önce maden Naksan Holding’e bağlı Adularya Madencilik tarafından işletiliyordu. Ancak Fetullah Gülen cemaatiyle ilişkili olduğu söylenerek şirkete önce kayyum atandı, sonra TMSF’den Yıldızlar SSS Holding’e bağlı Doruk Madencilik’e devredildi” dedi.

Doruk Madencilik’in madeni devralmasıyla kendisinin de içinde yer aldığı çok sayıda işçinin ücretli izne çıkarıldığını belirten Kayabaş, “Bütün tazminatlar, sendikal haklar ile madeni devralan Doruk Madencilik, 12 Aralık 2022’de işçi yeterliliği ve faaliyete geçirmek istedikleri termik santrali gerekçe göstererek bizi ücretli izne çıkardılar. İzne çıkarmadan önce her ay 5 bin TL maaşı hesabımıza yatıracaklarını ve Şubat 2023’te bizi peyderpey çağıracaklarını söylediler. Ama gelin görün ki ne çağıran oldu ne de hesabımıza para yatırıldı” dedi.

‘DÖNMEZ SÖZ VERDİ AMA SEÇİMDEN SONRA YİNE UNUTULDUK’

Kayabaş, konuyla aylarca ilgilenmeyen holding yetkililerinin kendilerini cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna 5 gün kala, o da Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in madeni ziyaret etmesiyle hatırladığını belirtti. Dönmez’in hiçbir işçinin mağdur edilmeyeceği sözünü verdiğine işaret eden Kayabaş, “Bakan Dönmez kimsenin mağdur olmayacağını, herkesin maaş ve tazminatlarını alacağını söyledi. Bu ziyaretin hemen ardından şirket yetkilileri bizi arayarak çalışıp çalışmayacağımızı sordular. Evet dememize rağmen seçimden sonra yine unutulduk ve kimse yüzümüze dahi bakmadı. Şirket yetkilileri telefon ettikleri gün madene gelen işçileri göstermelik olarak işe geri aldılar ama daha sonra gelen işçilere, ‘O gün gelecektin. Sayımız tamam’ diyerek geri çevirdiler. Yani seçim kampanyasına dönük bir manevraydı. Çünkü seçimden sonra ne arayan ne soran oldu” diye konuştu.

YERALTINDA CİĞERLERİ PATLIYOR AMA SİGORTALARI YERÜSTÜ GÖSTERİLİYOR!

Madende yıllarca çok ağır koşullarda çalıştıklarını kaydeden Kayabaş, sadece 15 dakika mola dışında 7,5 saat hiç durmadan kürek atıp madende olabilecek tüm işleri yaptıklarını söyledi.

İşyerinde çok sayıda iş kazasının da yaşandığına dikkat çeken Kayabaş, kendisinden örnek verdi. Üzerine 900 kiloluk platformun devrildiğini anlatan Kayabaş, “TMSF döneminde 2018 yılında 9 kaburgam kırıldı, akciğerim patladı. Ama buna rağmen sigortamızı yeraltından değil yerüstünden gösterdiler. Yani yeraltında çalışan bir maden işçisi 42 yaşında emekli olurken, yerüstünde çalışan bir maden işçisi 65 yaşında emekli oluyor. Böylece sadece tazminatlarımızı değil emeklilik hakkımızı da gasp ettiler” dedi.

‘YERALTINDA KÖMÜRE KARIŞMIŞ KAYNAK SUYU ALIYORLAR’

Yeraltında açlık grevi başlatan işçilerin son durumu hakkında bilgi veren Kayabaş, işçilerin halsiz düştüğünü belirtti. Yeraltında kömüre karışmış kaynak sularından başka bir şey alamayan arkadaşlarının sağlık durumun giderek kötüleştiğine işaret eden Kayabaş, şunları kaydetti: “Şu anda 160 arkadaşımız yerin 600-700 metre altında hepimizin hakları için direniyor. Bu arkadaşlarımız ücretli izne çıkarılıp daha sonra tekrar işe alınan arkadaşlarımız. Onların da gasp edilen tazminat haklarının yanı sıra maaşları da her ay eksik yatırılıyor. Biz madencilerin normalde asgari ücretten her ay iki maaş almamız ve yeraltından sigortamızın gösterilmesi gerekiyor. Ama burada bırakın ayda iki maaş vermeyi arkadaşlarımıza 10 bin TL’lik ücret dayatılıyor. Onu da her ay eksik yatırıyorlar. Sigortaları da demin de belirttiğim gibi yeraltından değil yerüstünden gösteriliyor, bir de utanmadan genel müdür gelip işçilere beğenmeyen çalışmasın diyor. Bunu kabul etmek mümkün değil. Şu anda havasız ortamdan dolayı etkilenen çok sayıda arkadaşımız var. Aralarında şeker hastası olanlar var. Baygınlık, mide bulantısı ve kramplar başlamış. Ama kararlılar, hastaneye bile kaldırılmak istemiyorlar, ölümüne kadar biz buradayız diyorlar. Cenazemiz çıkana kadar direneceğiz diyorlar. Talepleri ise net; 2016’dan bu yana ödenmeyen tazminat ve hak edişlerinin ödenmesi, sendikal haklarının kabul edilmesi ve yerüstü olarak yatırılan sigortaların düzeltilip olması gerektiği gibi yeraltından yatırılmasını istiyorlar. Ama şu ana kadar ortada muhatap yok.”

MADENCİLERİN SESİNİ DUYMA SIRASI KAMUOYUNDA!

Maden işçileri olarak kamuoyundan destek beklediklerini vurgulayan Kayabaş, “Depremde biz elimizi taşın altına çok koyduk. Adıyaman’da madenciler olarak hiç kimsenin girmeye cesaret edemediği yıkılmış ve hafif yatmış binalardan insan çıkardık. O günlerde biz herkesin sesini duyduk. Sesini duyduğumuz herkesi de enkaz altından aldık. Bugün de bizim sesimizin duyulmasını istiyoruz” çağrısında bulundu.