Nihadioğlu: Kardeşime işkence yapan polisler yargılanmalı!

Polis tarafından işkence gördükten sonra Koç Holding’e ait bir aracın çarpması sonucunda ölen Hatay Büyükşehir Belediyesi işçisi Tahsin Nihadioğlu’nun abisi Zeynel Nihadioğlu, “O polisler yargılanana kadar bu işin peşini bırakmayacağım” dedi.

Hatay’da 6 Şubat tarihli büyük depremde evi ağır hasar gören, ailesiyle birlikte gittiği Antalya’dan Hatay Büyükşehir Belediyesi tarafından tekrar çağrılan temizlik işçisi Tahsin Nihadioğlu, önce polisin işkencesine maruz kaldı, sonra Koç Holding’e ait bir aracın çarpması sonucu hayatını kaybetti. 20 Şubat günü Defne Mezarlığı’na defnedilen Nihadioğlu’nun kardeşi Zeynel Nihadioğlu ve polis şiddetinin tanığı Halil Yakut, yaşananları ANF’ye anlattı.

POLİS İŞKENCE YAPTI, KOÇ HOLDİNG ARACI ÇARPTI

Polis şiddetinin hem tanığı hem mağduru olan Halil Yakut, 14 Şubat günü yaşananları şöyle anlattı: “Tahsin abi deprem sonrası ailesiyle birlikte gittiği Antalya’dan çalıştığı Hatay Büyükşehir Belediyesi tarafından tekrar çağrıldı. Geldiğini haber verdiğinde ona dayanışma noktalarından biri olan Sevgi Parkı’nda kalacak bir yer ayarladım. Onu epey bekledim, daha sonra saat 19.00-20.00 civarında resmi bir polis aracı geldi. Araçtan inen yelekli sivil polisler, ‘Halil Yakut sen misin?’ diye sordular. ‘Evet’ deyince ‘Gel seninle konuşalım’ diyerek beni zorla parka doğru yürütmeye başladılar. Bu muamele karşısında şaşırdım, depremzede olduğumu belirttim. Kimliğimi çıkarmamı istediler, kimliğimi cebimde ararken çelme takıp yere düşürdüler, kafamı ve kollarımı yere bastırdılar. Ne olduğunu bilmediğim için can havliyle ismimi, soy ismimi bağırdım. Apar topar beni darp edip itekleyerek polis aracına götürdüler. Aracın içinde de şiddet devam etti. Sırf ne olduğunu sorduğum için İzmir’den geldiklerini söyleyen polisler, ‘Ne biçim konuşuyorsun memurlarla?’ diyerek tekrar beni darp ettiler. Tam bir polis boğazımı tutup saldırmaya yelteniyordu ki TİP Milletvekili Barış Atay gelip ne olduğunu sordu. Polisler tam saldıracakken durdular ve Tahsin abiyi kast ederek, ‘Yolda çevirdik, çelişkili ifade vererek Halil’in yanına gidiyorum dedi’ diye anlattılar. O gün serbest bırakıldık.”

Nihadioğlu’nun gördüğü polis şiddeti nedeniyle her yerinin morardığını, serbest bırakıldıktan 1 gün sonra yaşadığı polis işkencesini bir televizyon kanalına anlattığını ifade eden Yakut, söz konusu polislerin plakasını aldığını ve suç duyurusunda bulunacağını da belirttiğini ekledi. Canlı yayından sonra belediyenin Nihadioğlu’nu izne çıkardığını aktaran Yakut, “Tahsin abi tekrar Antalya’ya gitmek isterken yanlış otobüse biniyor ve tekrar indiği Antakya Topboğazı’nda telefonda konuşurken Koç Holding’e ait bir yardım aracı ona çarpıyor. Sevk edildiği Adana’da beyin kanamasından hayatını kaybediyor” dedi.

‘YARDIMA DEĞİL İŞKENCE YAPMAYA GELİYORLAR!’

Nihadioğlu’nun kaza geçirdiğini bir komutandan öğrendiklerini belirten Yakut, polisin plakasını çektiği telefonun komutan tarafından karakola bırakıldığını söyledi. Hatay’da insanları enkaz altında ölüme terk eden devletin bir de sağ kalan depremzedelere ‘yağmacı’ diyerek işkence ettiğine işaret etti. Polisin herkese suçlu muamelesi yaptığını vurgulayan Yakut, yaşananlara şöyle tepki gösterdi: “Ben buralıyım ve deprem olduğunu duyar duymaz geldim. Hiçbir arama kurtarma ekibi yoktu. Annemi, ablamı enkaz altından kendi ellerimle sağ çıkardım. Depremin 4. gününün akşamında devlet askeri ve polisiyle buraya geldi. Ama anlaşılan arama kurtarma için değil, sokak ortasında işkence yapmak için gelmişler. Ne arama kurtarma çalışmalarına katılıyorlar, ne erzak dağıtıyorlar, bunun yerine biz depremzedelere saldırıyorlar. Ortada bir gözaltı, bir darp, cebir tutanağı yok.”

‘DEPREMZEDE OLMASINA RAĞMEN İŞE ÇAĞRILDI’

Kardeşini 20 Şubat 2023 tarihinde Defne Mezarlığı’nda toprağa veren Zeynel Nihadioğlu, kardeşinin depremzede olmasına rağmen ve üç ay idari izinli sayılması gerekirken işçi olarak çalıştığı Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin ısrarı üzerine yardım için çağrıldığını belirtti. Belediye tarafından hiçbir olanak sağlanmadığına dikkat çeken Nihadioğlu, “Büyükşehir Belediyesi işçilere olanak sağlayacağını söylemesine rağmen kardeşim geldiği ilk iki gün kalacak yer bulamadı ve ciddi sıkıntılar yaşayınca geri dönme ihtiyacı hissetti. Elektrik Mahallesi Oluk Sokak’ta babamın viraneye dönen evinin oradan dayanışma çadırlarının bulunduğu Sevgi Parkı’na giderken kendini durduran polis ve askerler tarafından hiçbir sorgu sual yapılmadan, OHAL gerekçe gösterilerek tekme tokat dövülmüş. Halbuki doğma büyüme bu mahallenin çocuğuydu” dedi.

‘RESMİ GÖZALTI DAHİ YAPILMAMIŞTI’

Resmi gözaltı dahi yapılmadığına işaret eden Nihadioğlu, kardeşinin darp edilip ters kelepçelenerek araca bindirildiğini ve götürüldüğü Sevgi Parkı’nın orada TİP Milletvekili Barış Atay’ın araya girmesi sonucunda serbest bırakıldığını anlattı. Kardeşinin bipolar bozukluğu olduğunu, o nedenle de kendini iyi ifade edemediğini belirten Nihadioğlu, olayın basına yansıması üzerine Büyükşehir Belediyesi’nin kardeşi Tahsin’i izne çıkardığını ve onun da Antalya’ya giderken Koç Holding’e ait bir yardım aracının çarpması sonucu ağır yaralandığını, sevk edildiği hastanenin yoğun bakımında ise hayatını kaybettiğini söyledi.

‘HALKIN ÖFKESİNİ BAŞKA YERE KAYDIRMAK İÇİN KIŞKIRTIYORLAR’

Kardeşine aracın çarptığı noktada incelemelerde bulunan Nihadioğlu, Antakyalıları resmen yalnız bırakan devletin, bir de depremzedelere şiddet uyguladığını vurguladı. Yalnız bırakılan halkın öfkesini başka yere kaydırmak için olayların bilinçli bir şekilde kışkırtıldığını dile getiren Nihadioğlu, “OHAL dayanak yapılarak özel olarak kışkırtılan olaylardan biri de kardeşimin başına geldi” dedi.

NİHADİOĞLU’NA ÇARPAN SÜRÜCÜ SERBEST BIRAKILDI

Kardeşinin telefonunu Topbağaz Jandarma Karakolu’ndan alan Nihadioğlu, kardeşine çarpan Koç Holding’e ait aracın sürücüsünün ifadesi alındıktan sonra sonrası savcılık tarafından kaçma şüphesi olmadığı gerekçesiyle serbest bırakıldığına dikkat çekti. Kardeşine işkence yapan polisler hakkında suç duyurusunda bulunmaya hazırlanan Nihadioğlu, “Sayısız örnek biliyoruz. Sorgusuz sualsiz insanları darp ediyorlar, işkence yapıyorlar, daha sonra hastaneye götürüp ‘Bunlar yağmacıydı’ diye öne sürüp bırakıyorlar. Ben sonuna kadar bu olayın peşini bırakmayacağım ve kardeşimi darp edenlerin yargılanması için gerekeni yapacağım” vurgusunda bulundu.