HBDH: Newroz'da alanları kuşatalım, devrimci savaşı büyütelim
HBDH, "Newroz’ da alanları kuşatalım, zulme karşı birleşik devrimci savaşımı büyütelim. faşist Türk devletine karşı isyan bayrağı yükseltilmelidir" dedi.
HBDH, "Newroz’ da alanları kuşatalım, zulme karşı birleşik devrimci savaşımı büyütelim. faşist Türk devletine karşı isyan bayrağı yükseltilmelidir" dedi.
Halkların Birleşik Devrim Hareketi (HBDH) Yürütme Komitesi, Newroz vesilesiyle yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, "Direnişin ve mücadelenin bayraklaştığı tarihsel sürece 8 Mart’ ın coşkusuyla girdik. Kadınların faşizme ve erkek egemenliğine karşı her alanı direniş mevzisine çevirmesiyle fiilen Newroz ateşi yakılmış oldu. Bu coşkuyu aynı zamanda Gazi ve Halepçe’de yaşanan katliamların hesabını sorma bilinciyle alanlara akarak, katillerden hesap sorarak harmanladık. Sıra, zalim Dehakların ve mirasçılarının ayaklarını titreten Kawa’ ların isyan ateşini harlamakta. Bu vesileyle Newroz Kürt halkı başta olmak üzere, işçi- emekçi ezilen tüm halklara, kadınlara, siper yoldaşlığını her alanda ilmik ilmik ören yoldaşlarımıza kutlu olsun" denildi.
"Hiçbir zulüm saltanatını sürerek yarınları görmemiştir. Hiçbir zulüm karşılıksız kalmamış, önünde sonunda belleklerden silinircesine tarihin çöplüğüne ezilenler tarafından gönderilmiştir. Bu kaçınılmaz bir sondur" vurgusunun yapıldığı açıklamada, "Çünkü zalimler haksızdır, kötüdür, barbardır. Ellerinde devasa imkanları olmasına rağmen güçsüzdürler. Çünkü zalimler kendilerinin ile bir avuç yandaşının çıkar ve menfaatleri uğruna ezilen halkların kanını içerek yaşamlarını sürdürmüş ve sürdürmektedirler. Dolayısıyla zıttı olan haklılık ve haklı mücadele zulmün bağrında hep diri kalmış, büyüyerek çoğalmış ve en sonunda zalimlerin başını ezerek onları alaşağı etmeyi bilmiştir. Bu tarihsel tecrübelerle, deneyimlerle bugünlere aktarılmış bir gerçektir, mücadelenin kendisidir. İşte Demirci Kawa’ nın Newroz ateşi bu tecrübe ve deneyimlerin en önemli örneğidir" diye kaydedildi.
'İŞGAL SALDIRILARINA KARŞI HAREKETE GEÇİLMELİ'
Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:
"Demirci Kawa, zalim Dehak’ın Mezopotamya halkları üzerine kabus gibi çökmesi, onların her türlü hakkını gasp etmesi, köleleştirmesine karşı isyan bayrağını yükselterek, geniş halk yığınlarının haklı öfkesini zulmün sarayını yıkmaya yöneltmesiyle zaferi kazanmaya öncülük etmiş ve bu mücadele ile elde edilen kurtuluş ve yeniden dirilişi Newroz ateşiyle müjdelemiştir. Demirci Kawa ve Newroz ateşi bu bütünsellik içerisinde okunmalı, anlaşılmalı ve ele alınmalıdır. Aynı şekilde modern Dehaklar da böyle okunmalıdır ki, düşman bilinci net olmalıdır.
Modern Dehaklar devraldıkları mirasın anlam ve içeriğini korumuş, sadece tek fark olan modern araçlar ve yönetim biçimleriyle dünya halklarının kabusu olmaya devam etmektedirler. Vekalet savaşlarından işgallere, ilhaka, sömürgeciliğe ve amaçları uğruna savaşırken yaptıkları katliamlara kadar böyledir. Bugün Kurdistan’ın her bir parçasından tutalım da Filistin-Gazze’de yaşananlar ve uygulanan soykırım politikaları emperyalistlerin ve onların bölgedeki aktörlerinin sömürgeci, işgalci, faşist niteliklerini çok net biçimde ortaya koymaktadır. Ezilen ulus ve inançların, kadınların, işçi- emekçilerin iradelerinin egemenler nezdinde hükmü yoktur. Ezilen ve emekçi halkların kendi coğrafyalarında söz söyleme hakkını bir kenara bırakalım, yaşama hakları dahi yok sayılmaktadır.
Modern Dehaklar'ın en öndeki savunucusu ve uygulayıcılarından biri de kuruluşundan bugüne faşist Türk devletidir. Faşist Türk devleti tekçilik paradigması çerçevesinde ve sömürgeci, işgalci politikalarıyla Türkiye-Kuzey Kurdistan’ı Kürt ulusu başta olmak üzere işçi sınıfı ve emekçilere, kadınlara ve ezilen cinsel kimliklere, farklı inançlara mensup topluluklara mezar etmeye devam etmektedir. İşgal, sömürgecilik, egemenlik uğruna kan, kıyım, katliam faşist AKP-MHP iktidarı şahsında Türk devletinin tarihten bugüne stratejik siyasetidir.
Öyle ki, bugün Kurdistan coğrafyasının her bir parçasına baktığımızda eli kanlı faşist iktidarın topyekûn saldırılarıyla karşılaşmaktayız. Sokaklarında çocukların katledildiği, dilini, kültürünü, inancını yaşamak isteyenlerin her türlü baskıya ve işkenceye maruz bırakıldığı, zindanların tıka basa doldurulduğu, kentlerinin ve köylerinin adeta kalekol sarmalına çevrildiği, halkın iradesini yok hükmünde sayarak kentlerine kayyumlar atadığı bir Kuzey Kurdistan gerçekliği alenen ortadadır. Tüm bu baskı, sindirme, kıyım, katliam saldırıları Rojava ve Güney Kurdistan içinde geçerli olmakla birlikte buralar yeni işgal saldırılarıyla karşı karşıya bulunmaktadır. Her iki parçada da faşist Türk devleti, kentlerden köylere sivil yaşam alanları ve üretim merkezlerini günaşırı bombalamakta, kimyasal silahlar kullanmakta, en ağır savaş suçlarını işlemektedir. Köyleri boşaltma, insansızlaştırma politikaları fiilen uygulanmakta, başta Kürt halkı olmak üzere diğer halklar zorla göçe maruz bırakılmaktadır. Faşist Erdoğan 30-40 kilometre derinliğinde 'Güvenli bölge' oluşturma söylemleriyle, emperyalist güçlerin desteğini de arkasına alarak kısa süre içerisinde işgal saldırılarını arttıracağını ilan etmiştir. Zalim Dehaklar iş başındadır!
Faşist Türk devletinin yeni işgal saldırılarını engellemek, Rojava devrimini ve Güney Kurdistan’daki devrimci mevzileri savunmak hayati önemdedir. Bulunduğumuz tüm alanlarda etkili mücadele yöntemlerini devreye koyarak faşist Türk devletinin yeni saldırı planlarını boşa düşürmek devrimci görevdir. Bunun için 2024 Newrozu'nu daha güçlü karşılamalı, Kawa’nın isyan ateşini daha büyük harmanlamalıyız. Zaman çağın Dehaklar'ına karşı çağın Kawalar'ını göreve çağırmaktadır. Türkiye- Kuzey Kurdistan işçi sınıfı ve emekçi halkları Rojava ve Güney Kurdistan’a yönelik işgal saldırılarına karşı bir an önce harekete geçmeli, faşist Türk devletine karşı isyan bayrağı yükseltilmelidir.
'NEWROZ RUHUYLA CEVAP OLALIM'
Faşist iktidarın, emekçi ve ezilen halklarımızı mahkûm ettiği açlık, yoksulluk, sömürü ve baskı cenderesine, tüm toplumsal dinamikleri hedef alarak yürüttüğü savaş politikalarına Newroz’un mücadele ruhunu kuşanarak cevap olalım.
Dirilişin, direnişin, zaferin simgesi olan Newroz’da işgale, baskıya, sömürüye ve yoksulluğa karşı alanları kuşatalım, zulme karşı birleşik devrimci savaşımı büyütelim."