PKK ve PAJK’lı tutsaklar adına Deniz Kaya tarafından yapılan açıklamada, "Öncelikle tüm kültürel renklerini ve değerlerini kuşanarak Newroz meydanlarına akan, mücadele kararlılığıyla tutuşturduğu ateşler etrafında özgürlük halayına durarak tüm insanlığa mücadele aşkı, heyecanı ve coşkusu aşılayan değerli halkımızı/halklarımızı ve yine seçimlerde büyük başarı elde eden halkımızın iradesini yok sayan AKP-MHP faşist çete yapılanmasına karşı başta Van olmak üzere Kurdistan’ı boydan boya özgürlük serhildanlarına dönüştüren halkımızı ve dostlarımızı en içten bağlılık duygusuyla selamlıyor, sevgi ve saygılarımızı iletiyoruz" denildi.
'TELEFON VE AİLE GÖRÜŞLERİNE ÇIKMAYACAĞIZ'
Tutsaklar, şu açıklamalarda bulundu:
"Önder APO’ya Özgürlük, Kürt Sorununa Demokratik Çözüm' şiarıyla başlatılan hamlesel sürece, zindan cephesi olarak 27 Kasım 2023 tarihinde başlattığımız Dönüşümlü Açlık Grevi eylemimizle ve bunu destekleyen çeşitli etkinliklerle katılım göstermiş ve gelişmelere göre eylemlerimize yön vereceğimizi belirtmiştik. Geride bıraktığımız dört ayı aşan sürecin sonunda yeni bir aşamaya gelip dayanmış bulunmaktayız. Sömürgeciliğe hakikati kabullenip demokratik adımları atmaya, halklarımızı ise duyarlılık gösterip sorumluluk almaya ve özgürlük talebini yükseltmeye davet niteliğini taşıyan açlık grevi eylemimiz ve çağrımız, Önderliğimizin doğum günü olan 4 Nisan tarihi itibarıyla yeni bir aşamaya evrilme ihtiyacı göstermiştir. Tutsaklar olarak, ırkçı, ayrımcı ve faşist özellikleri fazlasıyla teşhir olan, Kürt realitesi söz konusu olduğunda kendi yasalarını dahi tanımaz hale gelen sömürgeci mahkemeleri boykot, haftalık telefon ve aile ziyaretlerine çıkmama kararımız bu ihtiyacın bir sonucu olarak şekillenmiştir.
Önder APO, özgür halk gerçekleşmesiyle bütünleşmiş ve bu gerçekleşmeyi kendi varlığında dile ve eyleme kavuşturmuş bir Önderlik çizgisi yaratarak, Kürt varlığı özelinde bir çıkış yaratsa da evrenselliğin somutlaşmış hali olarak tüm halklar Demokratik Ulus alternatifinde buluşturabilmiştir. Tüm insanlığı ret ve inkârlarla, savaş ve soykırımlarla kuşatan milliyetçilik zehrine ve onun ulus-devlet türevlerine karşı halklarımızı demokrasi, özgürlük ve eşitlik talepleri etrafında birleştirip örgütleyen Demokratik Ulus düşüncesi ve pratikleşmesi bugün Önder APO’yla, Önder APO da Demokratik Ulusla özdeşleşmiş durumdadır. Bu nedenle Önder APO’nun özgürlüğünü talep etmek, bütün halklar açısından özgürlük, eşitlik ve demokrasi talep etmek anlamına gelmektedir. Önderliğimizin 4 Nisan doğum gününe böyle bir anlam yükleyerek direniş, isyan ve inşa çizgisinde yeni başlangıçların, ilki gerçekleştirmenin çıkış noktası yapmak, Önder APO’ya bağlılığın en açık ifadesi olacaktır.
Madem ki Önder APO’nun özgürlüğü halkların özgürlüğüdür diyoruz, o vakit Önderliğimiz üzerinde yürütülen tecridin de esas itibarıyla halklarımızın özgür, eşit ve demokratik birlikteliğine onların barış içerisindeki ortaklaşma ve dayanışma ruhuna, birbirlerini tamamlama arzusuna vurulmuş bir kelepçe olduğunu bilmek durumundayız. Başta ailelerimiz olmak üzere tüm halklarımız bilmeli ki bu bilinçle telefon ve aile ziyaretlerine çıkmama kararı almış bulunuyoruz. İnsan olma vasfını taşıyan her insanın, bir sevdiğine ulaşamama, onu görememe, dokunamama ve sesini duyamamanın ne anlama geldiğini idrak edecek duyguya ve anlam gücüne sahip olması beklenir. Kuşkusuz bu olması gerekendir. Ancak kabul etmeliyiz ki insanın insanlığından çıkarıldığı, bencilliğin neredeyse her tarafa bulaştırıldığı bir çağda yaşıyoruz ve böyle bir sömürgeci kuşatılmaya karşı karşıyayız.
'HALKIMIZ KURDİSTAN'IN AYAKTA OLDUĞUNU GÖSTERDİ'
Ekonomik işgalden tutalım, kültürel ve siyasal işgale kadar her türden işgalcilik Kurdistan’da geliştirilmeye çalışılmaktadır. Yerel seçimlerde Kurdistan halkı büyük bir irade gücü ortaya koyarak özgür Kürdün ve özgür Kurdistan’ın yılmadığını ve hala ayakta olduğunu dost ve düşmana göstermiştir. Halkımızın ve dostlarımızın büyük iradesi ile sarsılan AKP-MHP faşist çete yapılanması bu irade karşısında Kurdistan topraklarında uyguladığı tüm darbe yöntemlerini devreye sokarak siyasi açıdan da bir darbe girişimi yapmaya çalışmıştır. Başta Van halkımız olmak üzere Botan ve Serhat’tan yanan isyan ve özgürlük ateşi siyasi iradeleri olan belediye eşbaşkanlarına ve belediyelerine sahip çıkarak faşist çetelere gereken dersi vermektedirler. Tüm hakımızı ve dostlarımızı bu özgürlük direnişi etrafında kenetlenmeye Botan ve Serhat etrafında gelişen direniş mücadelesini büyütmeye çağırıyoruz. Önder APO’nun özgürlük felsefesi ve paradigması etrafında halkımız artık kendisi ve tüm halklar için savaşmakta ve mücadele yürütmektedir. Önder APO’ya saldırmanın, tecrit altına almanın temel nedeni de bu olmaktadır. Önder APO, Kürt halkının kendisidir, özgür Kürdün bedenleşmiş ve özgürlük mücadelesine kalkmış halidir. Önder APO’nun direnişine ortak olmak, Önder APO’yu insanlığın ortak kaderine ait hepimizin katlanması gereken mücadele yükünün altında yalnız bırakmamak, tarihsel olduğu kadar, ahlaki ve politik bir görev olarak önümüzde durmaktadır.
'ÖNDERLİK İLE AYNI KOŞULLARDA YAŞAMAK...'
Bu duygu ve düşüncelerle bugüne kadar sürdürdüğümüz Dönüşümlü Açlık Grevi eylemimizi 4 Nisan 2024 tarihinde sonlandırıyor, Önderliğimizin 75. doğum gününü ve büyük emek kahramanlığını büyük bir sevgi ve bağlılıkla selamlarken, özgür doğuş günü olan 4 Nisan’ı başta Önder APO’ya, özgürlük mücadelesi şehitlerine, fedakarca çarpışan gerillaya, yılmaz halkımıza ve halklara kutluyoruz. 4 Nisan’dan itibaren 'Önder APO’ya Özgürlük, Kürt Sorununa Demokratik Çözüm' hamlemizi, 'Önderliğimizle aynı koşullarda yaşama' şiarıyla mahkeme, aile ziyareti ve telefon görüşü boykotlarıyla sürdüreceğimizin bilinmesini istiyoruz.
'TÜM HALKIMIZI DİRENİŞ VE İSYANI BÜYÜTMEYE ÇAĞIRIYORUZ'
Tüm halklarımızı, direniş, isyan ve inşa çizgisinde özgürlüğünü bulunduğu her alanda dinamik bir tarzda savunmaya ve sahiplenmeye davet ediyor, özgür halk gerçekliğine bağlılıkla selam, saygı ve sevgilerimizi iletiyoruz.
En son Manisa Akhisar T Tipi Kapalı Cezaevinde rahatsızlanan ve sonrasında şehit düşen Mutlak Tozun arkadaşımızı da saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz. 30 yıllık mücadelesiyle sömürge zindanlarında boyun eğmeyerek ve teslimiyet uygulamalarına karşı hasta haliyle direnen arkadaşımızı unutmayacağız, PKK ve PAJK’lı yoldaşları olarak Mutlak arkadaşımızın direniş çizgisi temelinde yürüyeceğiz. Mutlak arkadaşımız şahsında bir kez daha Kürdistan özgürlük şehitlerini saygı ve minnetle anıyoruz, Değerli Tozun ailemiz başta olmak üzere tüm Kurdistan halkımıza başsağlığı diliyoruz."