ANF’ye Türk devletinin saldırıları konusunda değerlendirmelerde bulunan Nadal, Suriye’nin kuzey ve doğusundan gelen haberlerlerin kendilerini endişelendirdiğini dile getirerek “Uluslararası toplum ve özellikle de Avrupa Birliği ülkeleri Türkiye'ye karşı güçlü bir şekilde harekete geçmelidir. Verilecek tepki en azından Ukrayna'nın işgalinde Rusya'ya verilen tepkinin aynısı olmalıdır” dedi.

İspanya devleti ve hükümetinin Erdoğan ile ilişkisi konusunda da konuşan Nadal, “İspanya'nın devletlerin bütünlüğünü ve uluslararası hukuku savunma argümanıyla Ukrayna'ya güçlü bir askeri yardım sağlarken aynı zamanda Erdoğan'a silah satması hiç mantıklı değil. Ne yazık ki silah lobisi, hükümetin ana partisi olan Sosyalist Parti üzerinde güçlü bir etkiye sahip. Sosyalist Parti, uluslararası siyasette Erdoğan'ınki gibi totaliter rejimleri destekleyerek demokratik geleneğini terk etmiş bir parti” ifadelerini kullandı.

İspanya’nın DAİŞ saldırılarına hedef olan bir devlet olduğunu, Türkiye’nin de DAİŞ’in ortaya çıkması ve gelişmesini sağladığını vurgulayan Nadal, “tüm Avrupa Birliği, sadece Kürt halkıyla dayanışma için değil, aynı zamanda topraklarımız terör tehdidi altında olduğu için Erdoğan'a karşı daha güçlü olmalıdır” değerlendirmesinde bulundu.

Nadal Kürt halkının özgürlük mücadelesi konusunda da değerlendirmelerde bulunarak “Valencia Halkı gibi Avrupa'nın bilinçli insanları da Kürt Halkının demokrasi, kendi kaderini tayin ve kadın özgürlüğü için verdiği mücadeleye hayranlık duymaktadır. Bunlar insanlığa olan güvenimizi tazeleyen evrensel değerlerdir.

DAİŞ'i durdurdukları için Kürdistanlı kadın ve erkeklere her zaman borçlu olacağız ve yöneticilerimiz Erdoğan'ınki gibi rejimleri destekleyerek ahlaki yozlaşmaya boyun eğseler bile, daha adil bir dünya için mücadele eden Kürt kız ve erkek kardeşlerimizi desteklemek için elimizden geleni yapacağımız açıktır” dedi.