Licê'de maden protestosu: Halk göçe zorlanıyor
Licê'de maden projesinin protesto edildiği eylemde, demografiyi değiştirme ve halkı göçe zorlamanın hedeflendiğine dikkat çekildi.
Licê'de maden projesinin protesto edildiği eylemde, demografiyi değiştirme ve halkı göçe zorlamanın hedeflendiğine dikkat çekildi.
Amed’in Licê (Lice) ilçesine bağlı Zengesor, Heşeder, Mizag, Peçar, Bayırlı ve Şaxur kırsal mahallelerinin bulunduğu bölgede bakır madeni kurulmak isteniyor. Mahalle halkı, söz konusu projeye karşı bir araya gelerek açıklama yaptı. Licê Doğa Savunma Kolektifi öncülüğünde yapılan eyleme Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed Milletvekili Serhat Eren, Amed Ekoloji Derneği, Ziraat Mühendisleri Odası, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) üyelerinin yanı sıra çok sayıda kişi de destek verdi. Eylemde "Sermaye Lice'den elini çek”, “Doğamız varlığımızdır, vazgeçmiyoruz” pankartları açıldı.
Açıklama öncesi Türk askerlerinin zırhlı ve sivil araçlarla mahalleye girmesi dikkat çekti. Ziraat Mühendisleri Odası'nın eski Şube Başkanı Samet Ucaman, maden çalışmasının doğa talanı olduğunu söyledi. ÇED raporunun usulüne uygun hazırlanmadığına dikkat çeken Ucaman, "Buna karşı mücadele ediyoruz. Yerleşim alanlarına yakın olan bölgelerde yapılan bu çalışmaların tümünün demografiyi değiştirmeye yönelik, halkı göçe zorlamak için yapıldığını görüyoruz” dedi.
'HALKIN GEÇİM KAYNAKLARI TEHDİT ALTINDA'
DEM Partili Serhat Eren, halkın geçim kaynaklarının tehlikede olduğunu söyledi. Eren, "Hayvancılığa, arıcılığa ve tarıma bir saldırı var. Halkımızı bu topraklardan göçe sürükleyerek, büyük kentlere gönderilmek isteniyor. Büyük kentlerde halkın toprakları, tarihi, kültürü ve diliyle bağı koparılmak isteniyor. Buna asla izin vermeyeceğiz. Bu madenler karşısında sonuna kadar direneceğiz" diye konuştu. Eren, "Hiç kimse bizim doğamızı, ağaçlarımızı, ormanlarımızı, yaşam alanlarımızı ve tarım alanlarımızı mahvedemez. Halkın doğasını koruma mücadelesi, özgürlük mücadelesidir. Bu özgürlük mücadelesine sonuna kadar sahip çıkacağız" şeklinde konuştu.
Ekoloji Derneği'nden Zeki Kanay, "Mezopotamya bütün tahılların yetiştiği ve dünyaya yayıldığı bir coğrafya. Şimdi ‘Neden domatesimiz yok, tahılımız yok’ diye sorduğumuzda; çünkü artık çaylarımız bile özgür akmıyor. Bütün akan suların üzerinde barajlar kurdular. Bugün Dicle ve Fırat nehri akmıyor. Evlerimizi suyun altında bırakıyorlar, sonra da o suları bize parayla satıyorlar” diye kaydetti.
'GEÇİT VERMEYECEĞİZ'
Amed Barosu Çevre ve Kent Komisyonu'ndan avukat Ahmet İnan, maden projesinin hayata geçirilmek istendiği bölgenin halk için kritik öneme sahip olduğunu söyledi. Ormanlık ve suların aktığı bölgede madenin hayata geçilmek istendiğine dikkati çeken İnan, "ÇED raporunda da geçtiği üzere maden faaliyetlerine açılan alan maalesef 700 hektarlık orman alanıdır” dedi.
İnan, "Yaşam alanlarımızdaki tahribat ve doğayla olan bağlarımızı koparma girişimleri, aynı zamanda halkımızın eko-sosyolojik yapısına ve değerlerine dönük bir saldırıdır. Açıkça belirtiyoruz; halkımızın ve doğanın hakkını gasp edecek hiçbir projeye geçit vermeyeceğiz” dedi.