Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için başlatılan hamle çerçevesinde Kuzey ve Doğu Suriye’de, Abdullah Öcalan’ın savunmalarını okuma grupları oluşturuldu. Yaklaşık bir yıldır  Kuzey ve Doğu Suriye’nin 10 şehir ve 33 ilçesinde devam eden bu grupların sayıları her geçen gün artıyor. Önder Abdullah Öcalan’ın Özgürlük Sosyolojisi savunmasının okunduğu gruplarda, kitabın bölümleri üzerinde tartışmalar yapılıyor.

Yedi kişiden oluşan bu okuma grubunda yer alan ve Abdullah Öcalan Akademi üyesi olan Îsa Selîm Mihemed Emîn, bu grupların oluşturulma amacına ilişkin konuştu.

Öncelikli amaçlarının toplum içinde Önderlik fikirlerinin anlaşılmasını sağlamak olduğunu belirten Îsa Selîm, şunları dile getirdi; “Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü için başlatılan kampanya çerçevesinde Abdullah Öcalan Akademisi olarak biz de Önder Apo’nun savunmalarını okuma gruplarının oluşturulması kampanyasını başlattık. Bu çerçevede savunmaları okuma grupları oluşturduk. Bu gruplar sadece bilinen kişilerden ya da Özerk Yönetim kurumlarında yer alanlardan ziyade halk içinde, mahallelerde oluşturuldu. Burada Önder Apo’nun fikir ve felsefesini anlama ve hayata geçirme esas alınıyor. Tabii bu sadece Kürtler için değil Kürtler, Araplar, Süryaniler, kısacası Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan tüm halklardan oluşuyor. Çünkü Önder Apo’nun felsefesi sadece bir halkı temsil etmiyor ya da sadece bir halk için değildir.

Bu kampanya sadece bizim tarafımızdan yürütülen bir kampanya değil aslında. Önder Apo’nun fiziki özgürlüğü için başlatılan kampanya çerçevesinde zaten dünyanın birçok ülkesinde de var. Örneğin Afrika ve Latin Amerika’da da buna benzer çalışmalar var.  Rojava’da Önder Apo’nun fikirleri çerçevesinde bir devrim geliştirildi. Ayrıca Önderliğimiz 25 yıldır esir alınmış. Buradaki amacımız da Önder Apo’yu doğru tanımak, ideolojisini doğru anlamaktır. Akademi bünyesinde oluşturulan bu gruplar içerisinde öncelikle Önderlik felsefesini bizim anlamamız gerekiyor ki, kendi toplumumuz içinde yediden yetmişe kadar Önderlik felsefe ve ideolojisini tanıtabilelim. Ancak bu şekilde öncülük yapabiliriz. Bu nedenle biz bu gruplarda sadece okumuyoruz, okuyoruz, tartışıyoruz, yorumluyoruz.  

Biz bu çalışmaya küçük gruplarla başladık. Sadece Rojava’da değil Kuzey ve Doğu Suriye şehirlerinin tümünde bu devam ediyor. Tabii sadece mahallelerde ve halk içinde değil, aynı zamanda Özerk Yönetim kurumları içinde de eğitim gibi ele alınıp bu gruplar oluşturulacak. Elbette sadece kurumlarla, okullarla ve akademilerle sınırlı değil bu. Burada toplum, Önderliği anlayarak aslında kendi haklarını tanıyor, kendi haklarına sahip çıkmayı öğreniyor ve tabii Önderliği de nasıl koruyacağını ve sahip çıkacağını da öğreniyor.

Önder Apo’nun fikirleri ve felsefesi tüm okullarda, akademilerde ve üniversitelerde müfredatta olacaktır. Birinci sınıftan başlanması gerekiyor, yüksek okullara kadar da sürmeli. Aslında bizim dışımızda birçok ülkede Önderliğin kitapları üzerinden eğitimler verilmeye başlanmış zaten. Avrupa’da, Latin Amerika’da ve Afrika’da bu yapılıyor zaten. Suudi Arabistan ve Mısır’da yine öyle.

Biz şu anda Özgürlük Sosyolojisi'ni okuyoruz. Zaten Özgürlük Sosyolojisi tüm savunmaların birleşiminin değerlendirilmesidir aslında. Tabii ki bununla sınırlı kalınmayacak. Biz bunu bitirdikten sonra Önderliğin diğer savunmalarını da okumaya başlayacağız. Ancak zaten bir iki defa okuyarak zaten istenilen sonuç alınmaz. Çünkü savunmalar çok geniş ve kapsamlı, Önderlik felsefesi çok derin; bu nedenle öyle bir iki defa savunmaları okuyarak zaten anlaşılması mümkün değil, sürekli okunması ve değerlendirilmesi gereken bir konu.

Örneğin, bu savunmada Avrupa medeniyetini ve demokrasisini Önderlik çok güzel açıyor. Bizim hep gelişmiş olarak gördüğümüz Avrupa’nın aslında Ortadoğu’dan beslendiğini görüyoruz. Yine Avrupa’nın meşhur demokrasisinin hiç de öyle göründüğü gibi olmadığını görüyoruz. Bu anlamda bizim burada ele aldığımız ve yapmak istediğimiz Ortadoğu gerçeğine ve yapısına uygun bir sistemi geliştirmek. Avrupa’yı taklit ederek değil, kendi öz dinamikleri ve ahlaki değerleri üzerinde oluşturulan bir sistem. Onlar merkezi bir sistemi esas alıyor. Ama Önder Apo toplumu temel alarak sistemi ve toplumu çözümleyerek ama temeline de toplumu koyarak bir sistem geliştiriyor.  

'AMACIMIZ ÖNDERLİĞİ DOĞRU ANLAMAK VE TOPLUMA DOĞRU ANLATMAKTIR'

Önderliğe yönelik Uluslararası Komployu anlamak için bu gruba dahil olduğunu dile getiren grup üyesi ve aynı zamanda grubun sözcözü olan Taz Başa ise şunları dile getirdi: “Önderlik üzerinde geliştirilen uluslararası komplo ve bu komploda bu kadar devletin yer alması, Önderliğin bu şekilde neden hedef alındığı, benim en çok dikkatimi çeken konulardan biriydi. Önderlik savunmalarını ilk kez okumuyorum elbette, daha önce de okumuştum. Ancak ilk kez bu şekilde bir gruba dahil oldum. Bu anlamda benim için farklı bir deneyim.

Önderlik savunmalarında özellikle kadından ve kadının özgürlüğünden çok söz ediyor. Bu en çok üzerinde yoğunlaştığım konulardan biri oldu. Kadın olarak özgürlüğü doğru anlamak ve kendi özgürlüğümüzü doğru tanımlamak çok önemli. Yine topluma da bunu anlatmak ve toplum içinde bunu yaymak önemlidir. Önderliğin felsefesini okudukça aslında bir taraftan da kafamdaki sorulara yanıt bulmaya başladım. Önderliğin felsefesi çok derin ve tüm bu hegemonik sistemler için tehlike oluşturuyor. Bu nedenle bu kadar ülke Önderliğe karşı büyük bir komplo geliştirmek için bir araya geldi. Çünkü Önderliğin felsefesinin toplumlarda yayılması ve anlaşılması, bir anlamda onların da sonu demektir.

Önderlik ahlak ve toplum ahlakı üzerinde çok duruyor. Biz de toplum içinde bunu doğru anlatarak ve Önderliğin ön gördüğü ahlaklı topluma ulaşmak istiyoruz. Bugün Önderliğin fikirleri tüm dünyaya yayılıyor, ancak bizim için Önderliğin fikirlerini anlamak çok daha önemli. Çünkü biz burada bir devrim yaptık ve bu devrim Önderliğin felsefesi ve fikirleri ışığında gelişti. Tüm dünyaya yayıldı ve Rojava Devrimi dünyada büyük yankı uyandırdı.

Biz de kadınlar olarak aslında bu felsefenin öncüleri olmak istiyoruz. Tüm kadınlara bu felsefeyi doğru tanımlamak, anlatmak ve Önderliğin kadın özgürlüğünü anlattığı, yorumladığı gibi kadınlara anlatmak ve öğretmek istiyoruz. Toplumda gerçekten özgürlük kavramını çoğunlukla yanlış anlamışlar ve yanlış yorumluyorlar. Bu nedenle biz toplum içinde ve özellikle kadınların özgürlük ve adalet kavramlarını daha iyi anlamalarını ve yaşamlarında uygulamalarını istiyoruz. Yine bu tür eğitimler gerçekten kişilik olarak da insanı çok geliştiriyor.

'SAVUNMALARI OKUDUKÇA HAYATIMDA BİRÇOK ŞEYİN DÜZENE GİRDİĞİNİ GÖRÜYORUM'

Grubun diğer bir üyesi olan Medya Osi ise, gruba katılma amacına ilişkin şunları dile getirdi: “Bir süredir ben de bu grup ile birlikte Önderlik savunmasını okuyorum. Benim bu gruba katılmamın nedeni, Önderliği ve Önderlik fikirlerini daha iyi tanımak ve gerek çalıştığım kurum gerekse toplum içinde olsun bunu anlatmak ve yaymak istiyorum.

Biz başta okuyoruz, sonra grup ile birlikte bunu yorumluyoruz, tartışıyoruz. Bu bizim anlamamız için oldukça yararlı oluyor. Bu gruba katılmaktan çok mutluyum. Çünkü, gerçekten okudukça insan daha da iyi ağırlığını anlıyor ve toplum içinde bunu daha iyi anlatabileceğini anlıyor. 

Ayrıca bu okuma grubuyla birlikte kendimde birçok yönde gelişme gördüm. Gerek konuşma üslubumda, gerek çalışma tempomda ve duruşumda çok önemli gelişmeler görüyorum. Çalışmalarımız daha örgütlü ve verimli oluyor. Yani kısacası her şekilde biz de değişim oldu. Elbette biz eskiden beri Önderlik fikirlerini esas alıyoruz ve Önderlik fikirlerini okuyorduk. Ancak bu şekilde Önderliğin savunmasını okumak bize daha güçlü bir temel oluşturuyor. Geçmişi ve geleceği Önderlik çok iyi yorumluyor ve çözümlüyor. Bu ,bize çok önemli bir kaynak oluşturuyor. Çoğu kez çalışmalarımızda yanlış bir şey olduğunda, bir şeyleri çözmekte zorlandığımızda biz Önderliğin savunmalarına bakıyoruz. Bireysel yaşamımızdan, iş hayatımıza ve toplum içindeki duruşumuza kadar bu kitap bize çok iyi geliyor.