GÖRÜNTÜLÜ

Taş: Kürtçeyi yaşamın her alnında kullanmalıyız

MED-DER’den İbrahim Xelîl Taş, asimilasyon politikalarının artarak devam ettiğini belirterek, buna karşı Kürtçenin yaşamın her alanında konuşulması gerektiğini söyledi.

İBRAHİM XELÎL TAŞ

Kürtçenin artık resmi dil olması ve böylece asimilasyon politikalarının önünün kapatılması gerektiğini belirten MED-DER’den İbrahim Xelîl Taş, “Ailelere büyük sorumluluk düşüyor; çocuklarına kendi dilini öğretip konuşmalı” dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Genel Kurulu, 1999’da 21 Şubat gününü “Dünya Anadil Günü” olarak kabul etti. 2000’den beri her yıl 21 Şubat “Dünya Anadil Günü” olarak kutlanıyor. 2008’i “Uluslararası Diller Yılı” ilan eden UNESCO’nun Mart 2013’te yayımladığı “Tehlike Altındaki Diller Atlası”na göre, dünyada yaklaşık 7 bin dilin yüzde 40’ı yani 2 bin 500’ü kaybolma tehdidi altında. Dünyada 1950’li yıllardan bu yana yok olan dillerin sayısı ise 230. Türkiye’de konuşulan 18 dil kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya. Bu diller içerisinde Kürtçenin Kirmançkî lehçesi de var. Kürtçeye yönelik inkar ve asimilasyon politikalarına dair ANF'ye konuşan Mezopotamya Dil ve Kültür Araştırmaları Derneği (MED-DER) Yöneticisi İbrahim Xelîl Taş, asimilasyon politikalarının bilinçli bir şekilde devam ettiğini söyledi.

ARTIK KÜRT DİLİNİ YOK ETMEK İMKANSIZ

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bugüne kadar Kürt dili ve kültürü üzerindeki devlet politikasına dikkat çeken Taş, şunları söyledi: “Maalesef bugüne kadar bu politikalar değişmedi. Demokratik devletlere baktığımızda farklı dil ve kültürleri koruma altına alıp sahip çıkıyor. Türkiye'ye baktığımızda bugüne kadar Kürt dili ve kültürüne dair herhangi bir imkân sağlamamıştır. Kürler kendi imkânlarıyla kendi dillerini korumuş ve yaymıştır. Türkiye kurulmadan önce Anadolu'da on binlerce dil, halk ve kültür vardı. Bunların hepsi devletin asimilasyon politikalarından dolayı kayboldu. Kürtler ise ayakta durup dilini kurudu, çünkü zengin bir dili vardı ve sözlü edebiyatı güçlüydü. Bundan dolayı bütün asimilasyon politikalarına karış Kürt dili hep kendini korudu. Bugün ne yapılırsa yapılsın artık bu dili yok etmek imkânsız. Bu dil kendi ayakları üzerinde durdu ve artık kimsenin gücü bu dili yok etmeye yetmez.”

RESMİ DİL OLMALI

Kürtçenin artık resmi dil olması ve böylece asimilasyon politikalarının önünün kapatılması gerektiğini belirten Taş,  “Kürt dili bir statüye sahip olduğunda ilerler ve büyür. Şu ana kadar devlet buna dair herhangi bir adım atmadı" şeklinde konuştu.

HALK, DİLİNE SAHİP ÇIKMALI

Kürt dilinin yaygınlaşması için yaşamın her alanında kullanılması gerektiğine vurgu yapan Taş, şöyle konuştu: “Bu dil, bir siyasi parti ve bir kurumun dili değildir, Kürt halkının dildir. Halk, kendi diline sahip çıkmalı; yaşamın her alnında kullanmalı. Özelikle ailelere büyük sorumluluk düşüyor; çocuklarına kendi dilini öğretip konuşmalı. Her alanda dilimizi konuşmalıyız. Bütün siyasiler ve akademisyenlerimiz, sorumluluk alarak çalışma alanlarında Kürt dilini yaygın bir şekilde kullanmalı. Dilimiz bizim için en önemli varlıktır. Dilimizi korumak için yoğun bir çalışma içerinde olmalıyız.”