Mereş merkezli 11 ilde yaşanan ve on binlerce insanın yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan deprem sonrası yüz binlerce insan başka şehirlere göç etmek zorunda kaldı. Göçlerle birlikte yaklaşan seçimlerde bu kişilerin oy kullanıp kullanamayacağına dair soru işaretleri de ortaya çıkmaya başladı. Her ne kadar seçimlerde oy kullanmalarında sorun olmadığı açıklanmış olsa da, devletin bu konuyu gündeme getirmemesi ve bu soruna dair bir çalışmasının olmaması, demokratik kitle örgütleri ve siyasi partileri harekete geçirdi.
HDP İstanbul İl Örgütü, depremden dolayı Marmara bölgesine göç etmek zorunda kalan halkın seçmen vasfının yok olmaması için özel bir komisyon kurduğunu, bu komisyon ile halkın seçimlerde oy kullanması için çalışmalara başlandığını duyurdu. Seçmen vasfının kaybedilmemesinin önemine değinen komisyon üyeleri, muhalefet partilerinin bu konuyu gündemde tutması gerektiğini, bu sürecin çok önemli olduğunu söyleyerek, iktidarın, depremde etkilenenlerin oy kullanmasını engellemek için bu durumu gündeme getirmek istemediğini belirtti.
OHAL SÜRECİNDE SEÇİM
HDP PM üyesi Cengiz Topbaşlı, yaklaşan seçimlerde göç eden milyonlarca insanın oy kullanmak için memleketlerine gidemeyeceklerini belirtti. Deprem bölgesinde ilan edilen OHAL sürecinin ne kadar süreceğinin bilinmediğini söyleyen komisyon üyeleri, seçim zamanı, halkın seçim bölgelerine götürülmelerinin risklerinin olduğunu belirtti. Topbaşlı, hem OHAL sürecinin uzayıp uzamayacağının bilinmemesi hem de deprem bölgesi olmasından kaynaklı yaklaşan seçimlerde milyonlarca seçmenin nasıl oy kullanacağına dair iktidarın herhangi bir yol haritasının olmadığını, olayı oldubitti durumuna getirerek oy kullanımını istemediğini söyledi.
Topbaşlı, HDP’ye başvuran depremzedelerin ilk iş olarak AFAD ve ilçe kaymakamlıklarına kayıtlarının yapılarak seçmen vasfının kaybolmasının önüne geçildiğini, sonrasında kalacakları evlerin üzerinden nüfus kayıtlarının yapıldığını belirtti. Bölgenin olağanüstü koşullarda seçime gideceğini belirten Topbaşlı, HDP’nin halkı seçim için bölgeye götürmesinin de engellenebileceğini, çeşitli bahanelerle bölgeye girişin yasaklanabileceğini bundan dolayı seçim sürecinde halkın kaldıkları yerde oy kullanması için çalışmalara başladıklarını kaydetti.
TİRYAKİ: SEÇMEN VASFI YOK OLMADI
ANF'ye konuşan HDP Elîh Milletvekili ve HDP’nin YSK temsilcisi Mehmet Rüştü Tiryaki ise HDP’nin depremin ilk gününden itibaren deprem bölgesinde olduğunu ve çalışmalarını depreme göre yeniden düzenlediğini söyledi. İktidarın depremzedelere yaşamlarını sürdürebilecekleri olanaklar yaratmak yerine, adeta başlarının çaresine bakmaları için yol verdiğini, yüz binlerce insanı başka kentlere ücretsiz taşıdığını belirten Tiryaki, şöyle devam etti: “Herkesin kafasında; deprem nedeniyle yaşadıkları kentleri terk edenlerin seçmenlik durumlarının nasıl olacağına dair soru işaretleri var. Bu konuyla ilgili öncelikle şunu belirtmek isterim; ister yaşadıkları kentlerde kalmış olsunlar, ister başka kentlere göç etmek zorunda kalmış olsunlar bu insanların hiçbirisinin seçmenlik vasfı sona ermiş değil.
Yurttaşların önünde iki seçenek duruyor. Birincisi, gittikleri kentlere adres kayıtlarını almak. Bu durumda gittikleri kentlerde oy kullanabilecekler. İkinci seçenek ise gittikleri kentlere adres kayıtlarını almamak. Seçim tarihinde adreslerinin bulunduğu deprem bölgesine giderek oy kullanmak. Biz hedef olarak özellikle ne kadar insanın yer değiştirdiğini, yoğunluklu olarak hangi kentlere gittiklerini öğrenmeye çalışıyoruz. Yani bir tür fizibilite çalışması yürütüyoruz. Bu veriler ışığında bir strateji geliştirecek, başka kentlere giden depremzedelerin oy kullanmaları için, oy kullanabilmeleri için bir çalışma yürüteceğiz. Aynı zamanda deprem bölgesinde sağlıklı bir ortamda oy kullanma koşullarının yaratılması için seçim kurullarında görevli arkadaşlarımızla birlikte yoğun bir çalışma yürütecek, seçim kurullarının bu konudaki çalışmalarını da yakından izleyeceğiz.”
'SEÇMEN GÖÇÜ'
AKP’nin depremzedelerin oy kullanmaları yönünde bir engel çıkartmayacağını düşünen Tiryaki, deprem ile birlikte yaşanan iç göçten sonra daha büyük bir tehlike olduğunu kaydetti. Tiryaki, “Ben siyasi iktidarın özellikle başka kentlere giden seçmenlerin oy kullanmalarını engellemeye veya güçleştirmeye yönelik bir çaba içerisine gireceğini düşünmüyorum. Bunun birinci nedeni depremin doğrudan etkilediği 11 kentin büyük bir bölümünde AKP’nin birinci parti olması.
Dolayısıyla burada yaşayan insanlara kendi seçmeni gibi bakacaklarını, oy kullanmaları için çok daha fazla çaba sergileyeceklerini düşünüyorum. Mesele şu ki depremzedelerin gittikleri kentlerde oy kullanma koşullarını kolaylaştırma adı altında Türkiye’de adeta seçmen göçünün kapısını aralama konusunda bir çaba içerisine girip girmeyecekleri. Ben özellikle bu tehlikeye dikkat çekmek isterim. Ama bunun da yakından takipçisi olacağız” iye konuştu.
İNSANSIZLAŞTIRMA İÇİN TEŞVİK
Tiryaki, özellikle Kürt ve Arap Alevi nüfusunun olduğu bölgelerde yaşanan insansızlaştırma çabalarına dikkat çekti. Kürt Alevi nüfusunun kentlerden gitmesi için teşvik edildiğini belirten Tiryaki, konuşmasını şu sözlerle sonlandırdı: "Deprem bölgesinin bir kısmında, özellikle Kürtlerin ve Alevilerin yoğun olarak yaşadıkları bölgelerdekilerin evlerini yerlerini yurtlarını terk etmeleri için bir teşvik politikası, insansızlaştırma politikası yürüteceklerini, hatta demografik değişikliklerin önünü açacak girişimlerde bulunacaklarını düşünüyorum. Buna karşı özellikle evlerini ve yaşadıkları kentleri terk etmek zorunda kalan insanların geriye dönüş koşullarının yaratılması için çaba içerisinde olacağız. Bunu parti olarak yürüteceğimiz kardeş aile kampanyalarıyla, demokratik kitle örgütleri ile yerel ve uluslararası dayanışmayla gerçekleştirebiliriz."