Kuzey ve Doğu Suriye’nin tüm cephelerinden gelen savaşçılar, Tişrîn Barajı’nda ortak direnişlerini kararlılıkla sürdürüyor. YPJ, QSD savaşçıları ve Minbic Askeri Meclisi, Tişrîn Barajı ve Qereqozax yakınlarında, işgalci Türk devleti ve ona bağlı çetelere karşı tarihi bir direniş gösteriyor.
Türk devleti ve çeteleri, 28 Eylül’den bu yana Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarını yoğunlaştırmış durumda. Özellikle Tişrîn Barajı ve Qereqozax bölgesi, bu saldırıların ana hedefi haline geldi. Bölge, halkın enerji ve su ihtiyacını karşılayan stratejik bir öneme sahip olduğu için, yaşanan çatışmalar insani bir felakete dönüşme riski taşıyor. Bu durum, bölge halkında büyük endişe yaratıyor.
Tişrîn Barajı ve Qereqozax bölgesinde devam eden savaş, Kuzey ve Doğu Suriye’nin geleceği açısından hayati bir öneme sahip. Türk devleti ve ona bağlı çeteler, bu bölgeyi ele geçirerek tüm Kuzey ve Doğu Suriye’yi işgal etmeyi hedefliyor. Bu saldırıların arkasında, bölge halkının yaşamını ortadan kaldırma, demokratik ulusal yapıyı yok etme, halkların ortak yaşamını ve kültürel birliğini sonlandırma, kadın özgürlüğünü ortadan kaldırma amacı yatıyor. Bu durum, bölge halkı için büyük bir tehdit oluşturuyor.
Buna karşılık, Kuzey ve Doğu Suriye halkı, Tişrîn Barajı etrafında nöbet tutarak topraklarını savunuyor. Şehba’dan göç edenler, Kobanê, Hesekê, Reqa, Dêrazor, Serêkaniyê ve Şedadê’den gelen göçmenler ve tüm bölge halkı bu saldırılara karşı ortak bir direniş sürdürüyor. Bu süreçte, bölgedeki tüm cephelerden gelen savaşçılar, tek bir ruhla birleşerek işgalci güçlere karşı mücadele veriyor.
‘HALKLARIN BİRLİĞİ İÇİN SAVAŞIYORUZ’
Tişrin Barajı’ndaki direnişe katılan savaşçılardan biri olan Agirî Til Temir, Til Temir kasabasının askeri meclis üyesi. Arap bir savaşçı olan Agirî, Tişrin Barajı’ndaki direnişin önemini vurgulayarak, “Şu an Tişrîn Barajı’ndayız, çünkü bölgelerimizi Türk devleti ve çetelerinden korumamız gerekiyor. Bu sefer Efrîn ve Serêkaniyê gibi düşmesin, topraklarımız işgal edilmesin. Düşmanımıza diyoruz ki, biz Tişrîn Barajı’nı terk etmeyeceğiz. Biz var olduğumuz sürece direnmeye devam edeceğiz. Burada Kürt, Arap, Süryani, Asuri ve Türkmen halklarının bir arada yürüttüğü bu direniş, kolektif bir mücadeledir. Halkların kardeşliği ve birliği adına savaşıyoruz. Kürt halkının birliği için savaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
12 yıldır savunma güçlerinde yer alan QSD savaşçısı Agirî Til Temir, bunun, katıldığı ilk direniş ve savaş olmadığını belirterek, şunları söyledi: “Serdemê ve Rûmetê direnişlerinde, Dêrazor’daki DAİŞ çetelerine karşı yürütülen operasyonlarda yer aldım. Şimdi de halkımızı ve bölgemizi korumak için Tişrîn Barajı’nda savaşıyoruz. Kuzey ve Doğu Suriye’nin her köyünden halklar bu direnişe katıldı ve bu direniş, demokratik bir ulusal ruhu simgeliyor. Direnişe katılan herkesin emeğini ve mücadelesini kutluyoruz.”