Yakut: Oğlumun şahsında dayanışmayı cezalandırmak istiyorlar!

Kırşehir Y Tipi Hapishanesi’nde tecritte olan oğlu Halil Yakut’un depremde yaptığı dayanışma gerekçe gösterilerek tutuklandığına dikkat çeken Antakyalı Gülten Yakut, “Oğlumun şahsında dayanışmayı cezalandırmak istiyorlar” dedi.

CEZAEVİ DAYANIŞMASI

Çağlayan saldırısı sonrası başlatılan cadı avında gözaltına alınıp tutuklanan sosyalistlerden biri Halil Yakut’tu. Aynı zamanda depremzede olan Yakut, 4 gün boyunca Vatan Emniyet Müdürlüğü’nde tutulduktan sonra çıkarıldığı savcılıkta, neden memleketi Hatay’da yurttaşların ilaç ve barınma ihtiyaçlarını karşılayan Halk İçin Sağlık çadırında kaldığının sorulduğu ve ardından tutuklamaya sevk edilerek tutuklandığı ortaya çıktı. ANF’ye konuşan Halil Yakut’un annesi Gülten Yakut, burada açıkça dayanışmanın cezalandırılmak istendiğini vurgulayarak, “Herhalde iktidar olarak kendilerinin yapmadıkları şeyleri başkasının yapmasını içlerine sindiremediler. Ondan sonra da bunları bu şekilde cezalandırmaya çalışıyorlar” dedi.

‘DEPREMDEN SONRA HALKIN İHTİYAÇLARINI KARŞILAMAK İÇİN UĞRAŞTI’

Mereş merkezli depremlerde en çok etkilenen Antakya’daki evi yıkılan Gülten Yakut, daha depremin yaralarını saramadan, şimdi de hapishane yollarına düştü. Eşiyle enkazdan sağ kurtulan Yakut, oğlu Halil’in verdiği mücadelenin bizzat tanığı olarak hukuksuz bir biçimde tutuklanmasına isyan ediyor. Depremler sırasında oğlunun İstanbul’da olduğunu anlatan Yakut, “Telefonlar çekmediği için bizden haber alamayınca o otobüsten bu otobüse aktarmalı bir şekilde Hatay’a geldi. 5 saat kilometrelerce yürüyerek bulunduğumuz Antakya Serinyol’a ulaşabildi. Günlerce yardım gelmediği için biz Serinyol’da kızımın kayınbabasının hasar görmüş evinin avlusunda soğuktan korunmak için ateş yakıp bekliyorduk. Halil bizi oradan çıkarıp Uğur Mumcu Bulvarı’ndaki Sevgi Parkı’nda bir çadıra yerleştirdi. Zaten o kadar yardıma muhtaç insan vardı ki sonra da parkta kalıp halkın ihtiyaçlarını karşılamak için aylarca uğraştı. Orada halkın ilaç ve barınma ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyordu” dedi.

‘DAYANIŞMA TUTUKLAMA SEBEBİ OLDU’

Ancak bu dayanışmanın bugün karşısına bir tutuklama sebebi olarak çıktığına dikkat çeken Yakut, “Çağlayan saldırısı sonrası benim oğlumu da İstanbul’dan aldılar ve 4 gün gözaltında tuttular. Savcı oğluma Sevgi Parkı’nda Halk İçin Sağlık çadırında çekilmiş bir fotoğrafını göstermiş ve neden o çadırda kaldığını sorduktan sonra direkt tutuklamaya sevk etmiş. Hakim de aynı soruyu yönelterek tutukladı” diye konuştu.

‘DEPREMZEDELERE YARDIM ETTİM DİYE KUYU TİPİ HÜCREYE KOYDULAR!’

Hukuksuz bir biçimde tutuklanması yetmiyormuş gibi oğlunun Silivri Hapishanesi’nden Kırşehir Yüksek Güvenlikli Hapishanesi’ne sürgün edildiğini belirten Yakut, orada ağırlaştırılmış müebbet ceza almış gibi tek kişilik tecrit hücresinde tutulduğuna işaret etti. Oğlunu geçen Perşembe günü ziyaret eden Yakut, tutulduğu koşulları şöyle anlattı: “24 Şubat’ta Silivri Hapishanesi’nden yapılan sürgün sırasında çok sayıda kişiye işkence yaptıklarını anlattı. Morali ve sağlığı iyiydi ama tutulduğu koşullar çok kötüydü. Tam tecrit koşulları altında, otomatik sürgülü kapıları olan bir hücrede tutuluyor. Ancak 1 saat havalandırma hakkını kullanabiliyor, kimseyi göremiyor, duyamıyor. Saatte bir otomatik sürgülü kapıyı açarak sağ olup olmadığına bakıyorlar. Hukuksuz bir biçimde tutuklanmış olmasına tepkisi büyüktü. ‘AKP hükümeti bizi depremde enkazların, beton yığınlarının altında ölüme terk etmişti. Kimimiz öldük, kimimiz sakat kaldık, kimimiz de aç kaldık, evsiz kaldık. Şimdi de depremzedelere yardım ettim diye beni kuyu tipi betondan tabut gibi tek kişilik hücreye koydular. Bu şekilde öldürmeye çalışıyorlar’ dedi. Antakya’da Halk İçin Sağlık çadırında iki fotoğrafı varmış. Bir gizli tanık, Halil’in o çadırın çalışanı olduğunu söylemiş. Oğlum, yok öyle bir şey diyor. Oranın çalışanı olmadığını ama olsa da halk için çalışmanın bir suç olamayacağını da açıkça vurguladı.”

‘İKTİDAR OLARAK YAPAMADIKLARINI BAŞKASININ YAPMASINI SİNDİREMİYORLAR!’

Çocuğunun enkazlardan canları çıkarmak için günlerce toprağı, yıkılmış betonu kazdığını belirten Yakut, şunları kaydetti: “Bizim depremde hayatımızı kaybetmiş olabileceğimiz düşüncesiyle Hatay'a ulaşmaya çalıştı panikle. Bizim iyi olduğumuzu gördükten sonra tabii sevindi ama etrafta o kadar çok zor durumda olan, imdat diye bağıran insan vardı ki, hep enkazlarda çalıştı çocuğum. Benim vertigom tuttu, 5-6 gün kendimi kaldıramadım, oğlumun Halk İçin Sağlık çadırından temin ettiği ilaçlarla kendime gelebildim. O zaman sorarım bu neyin nesi? Benim çocuğum insanlara yardım ettiği için mi cezalandırılıyor? Benim çocuğum insan seviyor, insanlara yardım ediyor, onun için mi cezalandırıyorlar? Herhalde iktidar olarak kendilerinin yapmadıkları şeyleri başkasının yapmasını içlerine sindiremediler. Oğlumun şahsında bu dayanışmayı cezalandırmaya çalışıyorlar.”