‘6284 Naciler için değil Şebnemler için uygulansın!’

Kadın Meclisleri, 6284 Sayılı şiddeti önleme kanununun kadınlara değil de öğrencileri şikayet eden Boğaziçi Üniversitesi’nin kayyum rektörü Naci İnci’ye uygulanmasını Kadıköy’de protesto etti: “ 6284 Naciler için değil Şebnemler için uygulansın!”

Her gün 3 kadının erkek şiddetiyle katledildiği Türkiye’de, 6284 Sayılı koruma kanunun kadınlara değil de, Boğaziçi Üniversitesi’ne kayyum olarak atanan Naci İnci’ye uygulanması büyük tepki topladı. Kadıköy Meydanı’nda bir araya gelen Kadın Meclisleri, okuldaki öğrencilerini şikayet eden kayyum rektör Naci’nin,“ısrarla takip mağduru” olarak gösterilerek hakkında koruma tedbiri verilmesini protesto etti.

ŞEBNEMLER YAŞAYACAK, NACİLER TEPEMİZDEN GİDECEK !

Erkek şiddetiyle katledilen Şebnem Şirin’in fotoğraflarının taşındığı eylemde, kadınlar, “ 6284 Naciler için değil Şebnemler için uygulansın!” vurgusunda bulundu.

“Kadın cinayetleri politiktir”, “Asla yalnız yürümeyeceksin”,“ İstanbul Sözleşmesi yaşattır”,“Koruma aklama katilleri yargıla” sloganlarının atıldığı eylemde, Kadın Meclisleri adına bir konuşma yapan Fidan Ataselim, 6284 Sayılı Kanununu uygulatacak olanların kadınlar olduğunu vurguladı.

İstanbul Sözleşmesi feshedildikten sonra Naci İnci gibi 6284 Sayılı Kanunu çarpıtmaya çalışanların bu yasadan faydalandığına dikkat çeken Ataselim,“Bu tamamen bir yasanın çarpıtılması demektir. 6284’ten kadınlar yeterince kadar faydalanamıyor; İstanbul Sözleşmesi kararı ardından 3 ay verilen uzaklaştırma kararlarının süreleri azaldı. Kadınlar koruma kanunundan yararlanmak istediğinde, ‘Öyle bir şey yok’ yanıtını aldılar. Kadınlar, polise gidip koruma istediklerinde korunmadılar. Ayşe Tuğba Arslan bunlardan sadece biriydi. Nice Ayşeler, Şebnemler bir Naci İnci kadar değer görmüyor” dedi.

6284 Sayılı yasanın etkin bir şekilde uygulanması için mücadeleyi sürdüreceklerini vurgulayan Ataselim, “ 6284 sayılı yasayı uygulatacağız, İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmeyeceğiz. Şebnemler yaşayacak, Naciler tepemizden gidecek” diye konuştu.

İSTANBUL SÖZLEŞMESİ VE 6284 UYGULANSAYDI ŞEBNEM ARAMIZDA OLACAKTI

Konuşmanın ardından çok sayıda kurum temsilcisi söz alıp, mücadele vurgusunda bulundu. Kadın Meclisleri adına açıklama ise, Huma Nur Çalışkan tarafından okudu. Diğer tüm kadınlar gibi Şebnem Şirin’in de göz göre göre katledildiğini hatırlatan Çalışkan, “Kadın cinayetleri politiktir. Politik değil gibi göstermeye çalışıldığı her durumda yetkililer kendilerini görevsizleştiriyor” dedi.

Şebnem Şirin’in öldürülmesinden İstanbul Sözleşmesi’nden çekilenlerin , etkin soruşturma yürütmeyenlerin, cezasızlık politikalarını uygulayanların, ihmali olan tüm kamu görevlilerin sorumlu olduğunu kaydeden Çalışkan, “Eğer İstanbul Sözleşmesi ve 6284 etkin uygulansaydı bugün Şebnem aramızda olabilirdi. Sadece Şebnem Şirin de değil nice Şebnemler korunmadıkları için, kolluk ihmaliyle erkekler tarafından öldürülüyor. Bugün Pınar Gültekin’in duruşması görüldü, dava 20 Aralık’a ertelendi. Fakat yine kadın cinayetleri davasında erkeklerin etkin soruşturulması yerine kadınların özel hayatı sorgulanıyor” diye konuştu.

Kadınlar, yararlanamadığı 6284 yasasından Boğaziçi’nin kayyum rektörü Naci İnci’nin faydalandığına dikkat çeken Çalışkan, tehlikede olduğunu iddia eden İnci’nin 13 öğrenciye karşı tedbir kararı aldırttığını belirtti.

6284’ün şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların, çocukların, aile bireylerinin korumasının amaçlandığının altını çizen Çalışkan, şunları kaydetti: “Her ay onlarca kadın korunmadığı için öldürülürken, kadınlar artık 6284’ten türlü zorluklarla yararlanamıyorken, uzaklaştırma kararları şiddet faili erkerlere verilemiyorken, korunmak isteyen kadınlara güçlükler çıkarılıyorken şimdi de Naci inci ve ona benzer kimi erkeklerin yasayı esneterek 6284’ten kararlar çıkarılması koca bir çelişkidir. Yargıya soruyoruz: Evli olduğu erkek hakkında 23 kez şikayette bulunan ve katledilen Ayşe Tuba Arslan hakkında koruma kararını neden çıkarmadınız? Ve kolluğa soruyoruz: Sevtap Şahin, Özcan Şahin hakkında 60 kere şikayette bulundu, uzaklaştırma kararı aldı. Öldürüldüğü gün Sevtap’ın annesi polise ihbarda bulunduğu halde, polis 20 dakika sonra geldi, içeride karı koca var diyerek içeri girmedi. Soruyoruz; Boğaziçi öğrencileri için duvarları yıkanlar Sevtap için neden içeri girmedi? Katilleri koruyanlara soruyoruz: Delillere rağmen, Aleyna Çakır cinayetinin baş şüphelisi Ümitcan Uygun’u neden serbest bıraktınız?”

YASALARI ETKİN BİR BİÇİMDE UYGULATACAĞIZ !

İstanbul Sözleşmesive 6284 etkin uygulansaydı, Fatma Altınmakas, Pınar Gültekin, Azra Gülendam Haytaoğlu, Esra Hankulu, İpek Er ve daha birçok kadın bugün yaşıyor olacağını vurgulayan Çalışkan,“Biz kadınlar, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ortadan kalksın istiyoruz. Eşit ve özgür bir yaşam için mücadele ediyoruz. Biliyoruz ki istediğimiz dünyayı kurmanın yolu yan yana gelmemizden, birlikteliğimizden geçiyor. Haklarımıza, hayatlarımıza yapılan saldırılara karşı örgütlü gücümüzle direnmeye, sokakta olmaya devam edeceğiz.6284 Naciler için değil, Şebnemler için uygulansın demeye devam edeceğiz.Sokaklardan da meydanlardan da İstanbul Sözleşmesi’nden de 6284’ten de vazgeçmeyeceğiz. Kazanılmış haklarımızı kendi çıkarınıza kullanmanıza izin vermeyeceğiz. Yasaları etkin bir şekilde uygulatacağız. Birlikteliğimizle, yan yanalığımızla, gücümüzle eşit ve özgür bir yaşamı kuracağız” vurgusunda bulundu.

Eylem, “ İstanbul Sözleşmesi yaşattır” sloganıyla sona erdi.