'Öz örgütlülüğümüzle özgür yaşamı ve toplumu yaratacağız'
YJK-S'nin startını verdiği 25 Kasım etkinlikleri sürüyor. Kadınlar, öz örgütlülük ve özgür yaşamı inşa etme mesajlarını verdi.
YJK-S'nin startını verdiği 25 Kasım etkinlikleri sürüyor. Kadınlar, öz örgütlülük ve özgür yaşamı inşa etme mesajlarını verdi.
İsviçre Kürt Kadın Hareketi (YJK-S) tarafından 8 Kasım'da startı verilen 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü etkinlikleri panellerle devam ediyor.
TJK-E üyeleri tarafından kadın örgütlülüğünün bulunduğu meclis, komün ve inisiyatiflerin yer aldığı İsviçre'nin hemen hemen tüm merkezlerinde panel ve seminerler düzenlenirken yine bu merkezlerde 28 Kasım'a kadar YJK-S'nin öncülük ettiği İsviçreli ve göçmen kadın örgütleri tarafından miting ve yürüyüşler düzenlenecek.
Bu Pazar günü gerçekleştirilen 25 Kasım panellerinin adresleri Aarau, Cenevre ve Basel kentleriydi.
Aarau kentinde Rojbîn Kadın Meclisi, Basel kentinde Ronahî Kadın Meclisi ile Cenevre kentinde de Kürt Kadın Komünü tarafından TJK-E üyelerinin sunumlarıyla gerçekleştirilen panellerde kadın iradesinin açığa çıkarılarak erkek ve devlet şiddetine karşı kadın örgütlülüğünün sağlanmasının önemi anlatıldı.
AARAU
Siyasetçi Yurdusev Özsekmenler tarafından Jineoloji ekseninde 'Kadın kırımına karşı özgür kadın ve toplumu savunma zamanı' şiarıyla Demokratik Kürt Toplum Merkezi'nde bir panel düzenlendi.
Özsekmenler özelikle Covid-19 salgın süreciyle gerek ülkede gerekse Avrupa'da kadına yönelik şiddet sarmalıyla kadın emeğinin sömürüsünün erkek ve devlet erki eliyle katlanarak artığına vurgu yaptı.
Kadının yaşamını esas alan İstanbul Sözleşmesi'ne sahip çıkılmasının önemi üzerinden konuşmasına devam eden Özsekmenler, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kadın kırımına, kadına yönelik her türlü psikolojik ve fiziksel şiddet ile ekonomi boyutuyla kadın emeğinin sömürüsüne karşı kadınlar nerede olurlarsa olsunlar öz örgütlülüklerini sağlayarak birlikte mücadele edebilmelidirler."
Kürt kadın Hareketinin örgütlülüğü üzerinden Rojava'daki kadın direnişi örneğini veren Özsekmenler, ''Pandemi süreci bize göstermiştir ki kadının kendi özsavunmasını ve örgütlülüğünü sağlayabilmesi kadınlar açısından en önemli ve vazgeçilmez bir gerçeklik olarak ortaya çıkmıştır" diye konuştu.
Rojbîn Kadın Meclisi üyesi Seda Can, ANF kameralarına konuşarak şunları belirtti:
"Bugün kadına yönelik şiddet ve kadın kırımı katlanarak artmaya devam etmektedir, Rojava'da ve Efrîn'de kadına yönelik şiddetin her türlüsü tüm boyutlarıyla dünyanın gözü önünde sürmeye devam etmektedir. Bizler özellikle Kürt kadınları olarak kapitalist ve erkek egemen sistemin bize dayatmak istediği bu düzeni kabul etmeyerek kendi örgütlülüğümüz ve öz savunmamızla bu siteme karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Ve yine kadın yaşamını esas alarak Kadın özgürlüklükçü ve ekolojik sistemi yaratmak için aynı kararlılıkla bulunduğumuz her yerde mücadeleyi sahiplenerek 25 Kasım'da sokaklarda ve alanlarda olacağız. Sesimizi yükselterek taleplerimizi dile getireceğiz."
Basel kentinde ise 25 Kasım etkinlikleri Ronahî Kadın Meclisi tarafından hız kesmeden devam etmekte. Kadın Meclisi üyesi Fidan Güler'de ANF'ye konuşarak şunları söyledi:
"25 Kasım kadına yönelik şiddetle mücadele günü yaklaşırken, böyle bir günde bizi bir araya getiren Mirabel Kardeşleri minnetle anıyoruz.
Bizler YJK-S çatısı altında Ronahî Kadın Meclisi olarak her yıl olduğu gibi bu yıl da 25 Kasım'ı seminer, panel, yürüyüş ve mitinglerle karşılıyoruz.
Ni Una Menos (bir kadın daha eksilmeyeceğiz) sloganıyla erkek ve devlet şiddetine karşı mücadelemizi her alanda yükselteceğiz.
Erkek egemen sistem, yükselen kadın direnişini kırmak için sürekli bir çaba içerisindedir. Kadının varlığına, haklarına, iradesine karşı sistematik ve çoğu zaman farklı yöntemlerle saldırmaktadır. Biz organize ettiğimiz bu panel ve seminerlerle eğitim yoluyla çözümleme yaparak bu sorunu kökten aşmayı hedefliyoruz. Biliyoruz ki erkek ve devlet zihniyetini aşmanın yegane yolu kadının örgütlü mücadelesi ile olur. Bizler ne kadar örgütlenirsek o kadar güçlü oluruz. Bu temelde kadın örgütlülüğünü güçlendirmek için İsviçre'de mücadele eden göçmen kadın kurumları ile eşgüdümlü olarak çalışmalar yürütmekteyiz.
Kürt kadınları olarak bizler bu mücadeleyi sadece 25 Kasım'la sınırlı tutmuyoruz. Her gün her alanda kadınlar şiddete maruz kalıyor, bu sistematik saldırılar karşısında bizde her gün her alanda daha çok örgütlenerek öz savunmamızı güçlendirerek beş bin yıllık sisteme dur demek için mücadelemizi yükseltiyoruz.
Mirabel Kardeşlerden, Sakine Cansız'lara, Hevrin Xelef'lere süregelen bu mücadele geleneğini yükseltmek için kadın kırımına karşı şimdi özgür kadını ve toplumu savunma zamanıdır diyoruz. Her bir kadın nerde olursa olsun kendi örgütlülüğünü sağlayabilmeli ve her zeminde şiddeti reddederek, karşısında durabilmelidir.
Bu temelde Basel kentinde 25 Kasım'da saat 18.00'de Theaterplatz'da İsviçreli ve göçmen kadın kurumları ile yapacağımız yürüyüşümüze özgürlükten yana tüm kadınları davet ediyoruz."
BIEL
Biel kentinde de İsviçreli Kadın aktivistler ve Rojava Komitesi tarafından kentin önemli merkezlerinde gerçekleştirilen yazılama ve pankart eylemleriyle 25 Kasım'ın startı verildi. Rojava'da ki Efrîn'deki kadın kırımına karşı 'Kız kardeşlerimizin mücadelesi bizlerin mücadelesidir' mesajının verildiği eylemde İsviçreli kadın aktivist Cindy ANF'ye şu açıklamayı yaptı:
"Her gün kadınlar olarak dünyanın her yerinde ataerkil sistemin şiddetine maruz kalıyoruz. Fiziksel, psikolojik, ekonomik boyutlarıyla ortaya çıkan bu her türlü şiddet sarmalı biz kadınlar üzerinden emeğimizin sömürüsünü amaçlamaktadır.
Kadınlar olarak korku içerisinde yaşamaya zorlanıyoruz. Yaratılan bu korku ile esasında kadınların örgütlenmesinin engellenmesi ve kadının savunmasız bırakılması hedeflenmektedir. Kadınların dışarı çıkmaları çeşitli baskılarla engellenerek kadını eve kapatarak evlerin güvenli yerler olduğuna ikna etme çabası içerisine girmiştir egemen sistem. Açıklanan istatistikler kadınlar için en tehlikeli yerin yine evler olduğunu göstermiştir.
Yılın başından bu yana İsviçre'de 24 kadın cinayeti yaşandı! Dünyanın dört bir yanında, ataerkil baskıya karşı savaşan kadınlar, muhafazakar ve cinsiyetçi hükümetlerin saldırısına uğradı.
Kürt siyasetçi Hevrin Khalaf, Ekim 2019'da Türk devletine bağlı milisler tarafından işkence gördü ve ardından öldürüldü. Feminist Marielle Franco, Mart 2018'de Brezilya'da askeri polis tarafından öldürüldü. Frozan Safi, genç Afgan aktivist Mezar-ı Şerif'te öldürüldü.
Onları unutmuyoruz. Onları anmamızın tek yolu mücadelelerine devam etmektir. Bizler Meksika'da büyük militan gösteriler düzenleyerek isyan eden yoldaşlarımızla birlikte savaşıyoruz. Her türlü saldırıya rağmen feminist devrimi yaşayan ve geliştiren Rojava'daki kardeşlerimizle birlikte mücadele ediyoruz. Tüm baskılardan arınmış bir dünya için milyonlarca kadınla birlikte mücadelemiz devam ediyor."
İsviçre'de 25 Kasım etkinlikleri panel, seminer ve yürüyüşlerle 28 Kasım'a kadar devam edecek.