Şehit gerilla Fırat: Fedailik, durmayan bir yaşam felsefesi

2018'de şehit düşen YJA Star gerillası Göksun Fırat (Hasret Börta), fedailiğin "bir yaşam felsefesi" olduğunu söylerken, "Tek bir annenin göz yaşlarını dindirmek için bile olsa her Kürdistanlı genç gerilla saflarında olmalı" diyor.

Kürdistan Özgürlük Mücadelesi, ortaya çıkışından bugüne kadar Kürdistan’dan Ortadoğu ve dünyaya doğru büyüdü. İçinde bulunduğumuz yüzyılın "ideolojilerin, gerilla mücadelelerinin son yüzyılı" ilan edilmesine inat, sosyalizm ve komünal yaşam mücadelesinin bitmediği, bitemeyeceğini yüksek sesle haykırıyor.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 1970’lerde Ankara’da ilk adımlarını attığı PKK, bugüne kadar dört parça Kürdistan’ı aşarak evrensel bir hareket oldu. Evrenselliğin sınırları, kıtalarını zorlayan PKK, 21. yüzyıla ulaştığında artık birkaç kuşak devirmiş ve yeni kuşaklarla soluğuna devam ediyor. Günümüz devrimci kuşağının gözlerini açtığı Kürdistan’da sömürge koşulları değiştiği gibi devrimin ihtiyaçları ve çerçevesi de değişiyor. Sorgulayan, dervişvari bir kuşak Kürdistan savunmasında yerini alıyor. Günümüz PKK’lileri, mücadelelerinde besin kaynaklarını, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 40 yılı aşan devrimci mücadelesi ve deneyimlerinden alıyor.

Günümüz gerilla kuşağının gerillalarından yalnızca biri Göksun Fırat, yani Hasret Börta. 1991 tarihinde Amed’de dünyaya geldi, 19 Temmuz 2012 tarihinde Amed’den gerilla saflarına katıldı ve Amed’de gerillacılık yürütürken, 22 Eylül 2018 tarihinde yaşamını yitirdi. Piran-Dicle ilçesinde dünyaya gelen, Amed’in isyanlarının tarihi ile büyüyen ve ardından da Kürdistan Özgürlük Hareketi ile tanıştıktan sonra gerilla olmaya karar veren Hasret’in kendisinden başlayarak dünyayı sorgulayarak gerillalaşmaya adım atması, özellikle sade anlatımı ile hayranlık uyandırıyor.

'PKK YENİ DOĞUŞ ŞANSIDIR'

YJA Star gerillası Göksun Fırat, PKK’ye katılımını 2012 yılında 19 Temmuz tarihinde gerçekleştiriyor. Rojava’da devrim gerçekleşirken dağların yolunu tutan gerilla Göksun Fırat, bu tarihin hem devrimin yıl dönümü hem de yaşamında gerçekleştirdiği devrimin yıl dönümü olması itibarıyla, kendisi için kutsal bir öneme sahip olduğunu vurguluyor.

Gerilla Göksun Fırat, katılım kararını şöyle anlatıyor:

"19 Temmuz 2012 tarihinde PKK’ye katıldım. Bu tarih Kürdistan için farklı bir öneme sahip olduğu kadar benim için de şahsen çok farklı bir öneme sahiptir. PKK yaşamının kutsallığı insanın yaşama akmasını sağlıyor. Ben de bu kutsallık ile yaşama akmaya karar verdim. Yine dağda almış olduğum yeni ismime o kadar çok önem verdim ve anlam yükledim ki Önderlik, parti ve şehitler için başlamış olduğum ikinci yaşamımda ismin benim için anlamı ve önemi çok farklıydı.

Halkımın ve partimin militanı olmak için katıldım ama katıldıktan sonra daha 'daha güçlü bir militan nasıl olabilirim’in sorusunu ve yoğunlaşmasını çok büyük yaşadım. Daha doğru nasıl katılabilirim, halkıma, ülkeme nasıl layık mücadele eder ve savaşabilirim düşüncesi insanı tetikliyor. PKK yeni doğuş şansıdır benim için. Anda var olmak, fedaileşme, kendini tamamen bir amaca adamak isteme arayışları beni Önderliği anlama, Önderliği tanıma ve var olan düzeni kabul etmeme, yenisini kurmak için kendini donatmaya götürdü."

'SİSTEMLE SAVAŞIN BİLİNCİNE ERİŞİYORSUNUZ...'

Göksun Fırat, "İçinde yaşamış olduğumuz sistem, insanlığın tüm değerlerine saldıran, sömüren, en aşağılara çeken bir sistemdi" derken, şunları da ifade ediyor:

"Fakat tüm bunları tersine çevirecek Önderlik ile buluşmakla, sadece bir ülke kurmak değil, topyekûn sisteme ve sistemin tüm aygıtlarına karşı savaş yürütmek zorunda olduğunuzun bilincine erişiyorsunuz. Kendini donatmak bu anlamda çok önem arz ediyor. Önderliğin bizlere verdiği çok büyük emek var ve bu insanda büyük bir vicdan sorunsalını ortaya çıkartıyor. Yaşanan her katliamın hesabını sormak, bir annenin dahi olsa dökülen göz yaşlarını dindirmek için PKK saflarında her gencin yer alması gerektiğini düşünüyorum.

Fedailik nedir, kendimi adama ne düzeydedir? Adanma nedir, fedailik kavramı bizler için ne anlam ifade ediyor? Açıkçası bu temelde yoğunlaşmalarım oldu, diyebilirim. Fedailik, Önderliği anlayarak, kurmak istediği yaşama cevap olmak, kurucusu olma, militanı olmak ile gerçekleşebilir. Her anlamda bir kusursuzluktur fedailik. Kendini oluşturmayı gerektiriyor. Yaşadığım anın bilincinde olarak, bu temel üzerinden yaşadığım anın hakkını vererek cevap olabileceğimi görüyorum.”

'HÂLÂ SUÇLU HİSSEDİYORUM!'

Göksun Fırat'ın, mütevazı bir devrimci olduğunu şu sözlerinden de anlıyoruz:

"Yaşatılan katliamları gördükçe bunun sorumlusunun kendim olduğumu da düşünüyorum. Çünkü bir militan olarak hâlâ tüm ağırlığı ile düşmanı püskürtememişimdir. İşte bu yüzden suçlu hissediyorum. İnsanlık dışı olan her şeyin uygulandığını ve yok oluşa götürülmek istendiğini görüyorum. Önderliğin militanı olmanın gereklerini yerine getirmek gerektiğini düşünüyorum. Militanlık görevlerimi esas alıyorum. Kendimi eğitmek istiyorum. Yaşamı ve partiyi korumak istiyorum.”

PKK’nin ilk kuşak devrimcilerinden ve kurucu kadrolarından, 14 Temmuz Amed Zindan direnişçilerinden Mehmet Hayri Durmuş, "Mezar taşıma borçlu yazın" vasiyetinde bulunmuştu. Gerilla Göksun Fırat, bu geleneğin devamcısı olduğunu da gösteriyor.

'EYLEMLERİMİZ KİMLİĞİMİZİ BELİRLER'

Göksun Fırat, "PKK yaşamını anlamak, anlatmak, hissederek bilmek gerekiyor. Çünkü o bizi var ediyor" derken, şu mesajları da veriyordu:

"Atılan her adımı kutsal bilerek gerçekleştirmek ve bunu bağlılık ile göstermek önemlidir. PKK yaşamının yoldaşlığının kutsallığı ve ortaya çıkardığı anlamı ancak şehit yoldaşları anlatarak yapabiliriz. Gerçi şehit yoldaşları anlatmak zor olduğu kadar onları anlatmadığımız müddetçe de bu yaşamı eksik yaşamış oluruz.

Doğa, Zinar, Pirdoğan, İsyan ve Zerdeşt’in yoğunlaşmalarındaki kutsallık yaşama olan bakış açıları ile alakalıdır. Eylemlerimiz bizim kimliğimizi belirler. Bu arkadaşlarımız kendi kimliklerini kendi eylemlilikleri ile belirlediler. Eylemleri ile güzelleştiler, yaşama olan tutkularını gösterdiler.”

'SONSUZLUĞUN İÇİNDE DURMAYAN BİR YAŞAM FELSEFESİ...'

Gerilla Göksun Fırat, fedailiğin bir yaşam felsefesi olduğunu belirtirken, şöyle diyor:

"Güneş nasıl ki hiçbir zaman ışınlarını bizden esirgemediyse, bizler de bu ışınların umutlarını her zaman geleceğe aktarmayı vadedenlerin fedai ruhunu yaşatmalıyız.

Fedailik, sonsuzluğun içinde durmayan bir yaşam felsefesidir. Bir fedai düşüncesinde anbean yaşam yaratan, yaşam bulandır. Düşüncede yaşanan canlılıktır, yoğunluktur. Hedefinde odaklandığı için, o gücü açığa çıkardığı için etkileyendir. Bunun neslini yaratan başarıdaki umudunu aktarandır. Kusursuzluğundaki anlam ve gücün zaferle buluşmasıdır.”

Yürüttüğü gerillacılığın yanı sıra, duygu ve düşünce dünyasındaki berraklığı da ardında bırakan Göksun Fırat, sesindeki berraklık ile de dikkat çekiyordu.

"Ezberlediğim ya da söylediğim şarkılar arkadaşlarımın en sevdiği şarkılardır, onlara söylemek için şarkıları öğreniyorum. Arkadaşlara söylemek için böyle şarkı ezberleyip söylediğimde benim için anlamı çok daha farklı oluyor."

YJA Star Gerillası Göksun Fırat, Bitlis’te üniversite eğitiminin ikinci yılında iken Devrimci Halk Savaşı sürecinden etkilenerek 19 Temmuz 2012 tarihinde Amed’den gerilla saflarına katıldı. Medya Savunma Alanlarının ardından kendi deyimiyle ‘Başkentim’ dediği Amed’de gerillacılık mücadelesi yürütürken 22 Eylül 2018 tarihinde YJA Star Gerillası Meryem Doğan (Didar Serhat) ile şehit düştü.