Şervîn engel tanımıyor

Şervîn Elo, zorlu göç koşullarına ve engellere rağmen yaşama olan tutkusunu resim yaparak dile getiriyor. Şervîn’in Efrin işgalinden sonraki resimleri tamamen göç ve savaşla ilgili.

Sanat, insandaki güçlü duyguların ürünüdür. Bu duygu bazen resimle, bazen şarkı veya heykelle, bazen de bir müzik melodisi veya tiyatro yoluyla ifade edilir. Şervîn Elo da tüm engellere ve zorluklara rağmen sanatını sahneye taşımayı başaran sanatçılardan biridir.

27 yaşındaki Şervîn Elo, Efrin'in Şera ilçesine bağlı Umero köyünden. Duymuyor ve konuşamuyor. Efrîn şehrinin soykırımcı ve faşist Türk devleti tarafından işgal edilmesinin ardından o da Efrîn halkı gibi ailesiyle birlikte göç ederek Şehba Kantonu'nun Ehdas ilçesine bağlı Marat köyüne yerleşir.  Şervîn 7 yaşından itibaren resim yapmaya başlar, duymadığı ve konuşamadığı için ilk başlarda sadece kağıtlara çizgiler çizer ancak zamanla resim yapmak onun iç duygularını ifade etme haline gelir. Şervîn sorularımıza cevap veremese de resimleri duygu ve düşüncelerini bizlerle paylaştı. Annesi Hemîde Mihemed’e Şervîn'le merak ettiklerimizi sorduk.

Eşi ile akraba oldukları için çocuklarının engelli doğmasından korktuklarını söyleyen Hemîde Mihemed, “Doktor bana kız çocuklarınızın hepsi Şervîn gibi olur demişti. Şervîn’in aklı başındaydı sadece sağır-dilsizdi. Engelliler okuluna göndermeyi çok istedik ama rejim bırakmadı. Şervîn 7 yaşındayken Simo Bilkom engelliler okulunda okumasını istedik. Ama Kürt ve yurtsever olduğumuz için rejim Şervîn'i eğitim hakkından mahrum etti. Şervîn'e hiçbir zaman engelli olduğunu hissettirmedik. Aile üyeleri sürekli onunla ilgileniyordu. Aydın Luqman Ehmed, Şervîn'e ilk kez bir kağıt vererek bir şeyler çizmesini istedi ve bu Şervîn için bir başlangıç ​​oldu. Luqman Ehmed, ayrıca Şervîn'in her zaman yanında ve ona destek olmamızı istedi. İmkanların kısıtlı olmasından dolayı Şervîn'e yardım edemedik. Bazı engeller vardı. Ancak Rojava Devrimi ile birlikte Efrin'de kültür ve sanat faaliyetleri de başladı. Merkezde resim bölümü de açıldı ve Şervîn böylelikle resim yapmaya başladı.

EFRÎN İŞGALİ ŞERVÎN İÇİN DERİN BİR YARADIR

Hemîde Mihemed, annelik ilişkisinin yanı sıra Şervîn'in öğretmeni ve en büyük destekçisi olur. Şervîn'in okuma yazmayı da öğrendiğini belirten anne Hemîde Mihemed, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Şervîn aynı zamanda işaret dilini de öğrendi. Resim  yapmayı geliştirdikçe toplumun sorunları ve kadın mücadelesi dikkatini çekmişti. Efrin'de aydınların düzenlediği konferansta Şervîn konferansın delegeleri arasında yer aldı. Kendisi de ressamlar kurulu üyesiydi ve nerede ihtiyaç olursa oradaki hazırlıklara katılıyordu. Resim sergisinde eserleri satıldı. O da parayı hemen Şengal’in yardım fonuna bağışladı. Kobanê savaşı sırasında 'Kobanê bizim Kobanê’mizdir' kampanyası başlatıldı. Şervîn de 5 tablosu ile destek verdi kampanyaya. Yine zindandaki tutsaklara destek için bir sergi açılmıştı Şervîn resimleriyle bu sergiye de katıldı. Sattığı resimlerin parasını Mala Sêwiyan’a bağışladı. En son 'Em Efrinî ne' adlı sergiye 18 tablosu ile katıldı ancak savaş nedeniyle o sergi tamamlanamadı.”

Efrîn işgalinin Şervîn’i çok etkilediğinden bahseden anne Hemîde Mihemed, "O savaşta yanan tabloların, yakılan okulların ve kültür merkezlerin görüntüleri paylaşıldı. Şervîn bu durumdan çok etkilendi ve çok üzüldü. En çok da okulların yakılmasına üzüldü. Efrin savaşı Şervîn'i çok etkiledi. O zamanlar duygularını resim yaparak yansıtmak istiyordu ama Şehba'ya yeni gelmiştik ve hiçbir imkanımız yoktu. Bir süre sonra fırsatı oldu ama bu sefer de o resim yapmak istemedi. Sanatına dönmesi için ısrar ettik. Şervîn, babasına ve kardeşine silaha sarılmadıkları ve YPJ-YPG’de savaşmadıkları için kızmıştı. Şervîn Efrîn’de tüm zamanını zeytin ve meyve ağaçları arasında geçiriyordu. Ağaçlara tek tek sarııyordu. Efrîn'den ayrılış ve Şehba'daki göç yaşamı onu çok etkiledi. Bir gün topraklarımıza dönmemizi çok istiyor.

Arkadaşları gelip ona yardım ettiler. Onu çıkarıp okulun duvarlarına resim yaptırdılar. Matematik kitabının resimlerinin yapımında da görev aldı. Şervîn daha sonra Serdem kampında açılan "Emê Vegerin Efrinê" sergisine katıldı. Arkadaşlarıyla birlikte 58 metrelik bir alana 58 gün süren Efrin direnişini çizdiler. Şu anda Önderlik bahçesinde sergi açılmış. Şervîn, henüz o bahçeye gitmedi. Çünkü resimlerinin Önderlik bahçesinde olmasını çok istiyor. Son dönemlerde gözleri ağrıyor. Efrin işgalinden sonraki resimleri tamamen göç ve savaşla ilgili. Son olarak şunu söylemek istiyorum; kimse engelli çocuklarının durumundan utanmamalı ve onlara mümkün olduğu kadar destek vermeli” diyerek konuşmasını sonlandırdı.