Avrupa Parlamentosu'nda Êzidî Kadın Meclislerinin Şemsiyesi (SMJÊ) tarafından organize edilen ve Êzidî Dernekleri Birliği Merkezi’nin desteklediği konferansın açılış oturumunun moderatörlüğünü Shilan Badal Kheder yaptı. Shilan Badal Kheder, konferansın içeriği ve amacına ilişkin bilgiler vererek, "Bir daha benzer trajedilerin yaşanmaması için çaba göstereceğiz’’ dedi.
İlk panele geçmeden önce yapılan bu açılışta Êzidî Kadın Meclisleri Çatı Örgütü (SMJÊ) Sözcüsü Nujiyan Günay, Êzidîlerin son 10 yılda mücadele ve direnişle elde ettiği kazanımları anlattı.
YENİDEN İNŞA
Nujiyan Günay yaptığı konuşmada "Şengal bölgesi uluslararası düzeyde tanınmalı’’ dedi. Soykırım mağdurları için somut tedbirler alınması gerektiğini kaydeden Nujiyan Günay, Şengal’daki demokratik özerk modelin çözüm için bir model olduğunu belirtti. Nujiyan Günay, "Soykırım mağdurlarına yaşamlarını yeniden inşa edebilmeleri için maddi yardımlar yapılmalı. Saldırıların önüne geçmek için hava sahası kapatılmalı. Soykırım failleri uluslararası düzeyde yargılanmalı. Êzidîlik ayrı bir din olarak kabul edilmeli’’ dedi.
'TEHDİT DEVAM EDİYOR'
Avrupa Parlamentosu Üyesi/Yeşiller EFA Katrin Langensiepen, Êzidîler üzerindeki tehditlerin devam ettiğine dikkat çekerek, kadına, çocuğa karşı bir savaşın yürütüldüğünü belirtti. Katrin Langensiepe, İkinci Dünya Savaşı’nda da kadınların yaşadıklarını hatırlattı.
'ÊZİDÎLERİN GÜVENLİĞİ İÇİN BİR MEKANİZMA OLUŞTURULMALI'
Belçika Federal Milletvekili Georges Dallemagne, Êzidîlere ilişkin raporlar hazırladıklarını ve ziyarette bulunduklarını belirtirken, Êzidî soykırımının Brüksel Parlamentosunda kabul edildiğini ancak hükümet tarafından da kabul edilmesi gerektiğini kaydetti.
İçinde Belçika vatandaşlarının da olduğu soykırıma katılanları teşhis ettiklerini ve Almanya ile de bu konuda çalıştıklarını belirten Georges Dallemagne, "Bu konferans sadece bir anma değil, trajedi halen devam ediyor, halen kamplarda yaşayan binlerce Êzidî var. Soykırımdan 10 yıl sonra, bu halk için bir çözüm bulmalıyız. Êzidîlerin güvenliği için bir çözüm bulunmalı. Belçika ve Avrupalı yetkililerle de bu konuda görüşüyoruz’’ şeklinde konuştu.
Georges Dallemagne, "Yüksek sesle çağrıda bulunmak istiyorum. Yerel, bölgesel ve uluslararası düzeyde bir koruma mekanizması kurulmalı. Halk kendi topraklarına dönmeli. Güvenlik mekanizmasının oluşturulması için Êzidîlerle birlikte çalışılmalı’’ diye konuştu.
BİRBİRİMİZE DESTEK VERMELİYİZ
Avrupa Parlamentosu Yeşiller EFA üyesi Lorena Lopez de Lacalle, birçok parlamentonun bu soykırımı tanıdığını belirterek, ‘’500 bin kişi soykırımdan dolayı topraklarından edildi. Şengal Êzidîlerin yurdudur’’ dedi.
"Birbirimize destek vermeliyiz’’ diyen Lorena Lopez, Êzidî kadınlarının direnişini, dayanışmasını ve yeniden inşa çabalarını selamladı.
Lorena Lopez, parlamentoların Êzidî soykırımını tanımasının önemli olduğunu ama bundan sonra neler yapılacağı yönünde adımlar atılması gerektiğini kaydetti. "Êzidîlerin örgütlü olması sadece kendileri için değil, bölge için de önemlidir’’ diyen Lorena Lopez, sözlerini ‘Jin jiyan azadî’ diyerek bitirdi.
'TÜRK DEVLETİNİN SALDIRILARI DURDURULMALI'
Avrupa Parlamentosu Avrupa Parlamentosu Sol Grubu’ndan (GUE/NGL) Özlem Demirel, Êzidîler gibi köklü bir kültüre ve inanca sahip toplumun sadece katliamlarla gündeme getirildiğine dikkat çekerken, Avrupa Birlği’nin de DAİŞ çeteleri Êzidîlere yönelik soykırım başlattığında sessiz kaldığı eleştirisinde bulundu.
Özlem Demirel, Türk devletinin saldırılarından ise hiç bahsedilmediğini söylerken, "Hava saldırılarının önünün alınması talebini anlıyorum. O savaş uçakları savaş için orada" dedi. Türkiye’ye hâlâ uçak satılmasını da şaşkınlıkla karşıladığını ifade eden Özlem Demirel, "Tüm halklar ve toplumların, hangi inanç ve cinsiyetten olursa olsun barış içinde yaşamalarının koşullarının oluşturmak’’ gerektiğini söyledi. Özlem Demirel, özellikle Türk devletinin saldırılarının durdurulması ve Türkiye silah satışından vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı.
FEMİNİST AJANDA
EWL ekreteri Mary Collins, başta kadınlar olmak üzere Şengal halkının barış sürecinde tutulmasının çözüm getirmeyeceğini belirtirken, "Biz sorunların çözümü için feminist bir ajanda oluşturmak istiyoruz. Kadınlar da barış süreçlerinde yüzde 50 oranında temsil edilmeli’’ diyerek sorunların çözüme yönelik yaklaşımına vurgu yaptı. Uzun vadeli çözümlere ancak bu şekilde gidilebileceğini söyleyen Mary Collins, Êzidî kadınlarla da feminist ajanda konusunda temas halinde olmak istediklerini belirtti.
Konferans gün boyu birçok panelle devam edecek.