Türk istihbaratı ve Fransa hükümetinin işbirliğiyle 9 Ocak 2013 tarihinde Fransa'nın başkenti Paris'te katledilen üç Kürt kadın devrimci Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Şaylemez’in yaşamlarını yitirmelerinden üzerinden 6 yıl geçti. Kürt kadınlarının örgütlü mücadelesinde öncülük etmiş olan bu isimler, geçtiğimiz yıllardaki gibi bu yıl da Kürdistan, Türkiye ve Avrupa kentlerinde anılıyor.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Amed Milletvekili Saliha Aydeniz de Paris Katliamı'na ilişkin ANF'ye değerlendirmelerde bulundu. Eril sistemin kendini var etmek ve kirli politikalarını topluma empoze etmek istemesinden dolayı ya katliam yaptığını, ya da kentleri yıkıma uğrattığını belirten Aydeniz, sistemin bu uygulamalarını en çok da kadınlar üzerinden hayata geçirdiğini kaydetti.

'DİKTATÖRLER BARIŞTAN YANA DEĞİLLERDİR'

Şırnak'ın Silopi ilçesinde 4 Ocak 2015 yılında 'sokağa çıkma yasakları' döneminde Kürt kadın siyasetçiler Sêvê Demir, Fatma Uyar ve Pakize Nayır'ın katledilmesinin topluma verilmek istenen soykırım mesajı olduğunu ifade eden Aydeniz, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: "Çünkü Sêvê ile onunla beraber katledilen Fatma Uyar ve Pakize Nayır arkadaşlar, Kürt kadın mücadelesinin toplumsal ayağının örülmesinde öncülük eden kadın arkadaşlarımızdı. Dolayısıyla 5 Ocak 2015'te katledilen bu üç arkadaşımızı da anarak ve onların kadın özgürlük mücadelesi için verdikleri bedellerin bizim önümüzü açacaklarını söylemek istiyorum.

9 Ocak 2013 tarihi de çok önemli bir gün olarak değerlendirilir. İmralı ile Türkiye Cumhuriyeti devletinin arasında başlayan diyalog sürecinden hemen önce işlenmiş bir katliamdı. Bu arkadaşlarımızın barış görüşmelerinin yapılacağı bir sürecin tam da başında katledilmeleri, aslında diktatörlerin hiç de barıştan yana olmadıklarının bir göstergesiydi."

'SARALARIN MÜCADELESİNİ HEDEFİMİZ İÇİN IŞIK NİTELİĞİNDE GÖRÜYORUZ'

2013 yılının diyalog sürecinin başlangıç aşaması olduğunu hatırlatan Aydeniz, "Nasıl ki 1999'da Sayın Abdullah Öcalan bir komplo ile Türkiye'ye teslim edildi ise, Sara, Rojbin, Ronahi arkadaşlarımızın katledilmesi de uluslararası bir planın parçasıydı. Bugün nasıl ki Rojava'da Kürtlere dönük gerçekleştirilen katliamlar uluslararası güçlerin gözü önünde yapılıyorsa, 9 Ocak Paris katliamı da aynı biçimde, tüm dünyanın gözü önünde ve bilgisi dahilinde yapıldı" diye konuştu.

Paris Katliam'ı ile birlikte AKP iktidarının çözümden değil, savaştan yana aldığı pozisyonun ortaya çıktığını söyleyen Aydeniz, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: "Bu arkadaşlarımızın katledilmesinde rol oynayan güçlerin dahlini, demokrasiden değil de sürekli kaostan yana tavır almalarının bir mesajı olarak görmeliyiz. O yüzden bizler, mücadeleci kadınlar olarak Sakine Cansız ve onun şahsında şimdiye kadar bedel ödeyen tüm kadınların mücadelesini varmayı hedeflediğimiz sonuç için ışık niteliğinde görüyoruz. Onların mücadelesini kendimize bir yol ve harita olarak belirliyoruz. Bu katliamla topluma şiddet mesajı verildi. Biz de bu mesaja karşılık olarak toplumsal örgütlülüğümüzü ve kadın mücadelemizi Saraların açtığı yolda büyüterek devam ettireceğimizin sözünü veriyoruz."