Cesareti annesinden alıp devrimci yaşamı seçti: Hanım Yaverkaya

Cesaretini, inancını, direnişçi kişiliğini annesi Dure Yaverkaya’dan alarak devrimci bir yaşamı seçen Hanım Yaverkaya, 15 Ağustos'ta erkek birimine komutanlık yaptı. Askerlerle girdiği çatışmada teslimiyeti kabul etmeyen Hanım , son kurşuna kadar direndi.

Kürt kadın mücadelesinin yükselişe geçtiği son 40 yılda onlarca kadın ilklere imza attı. Büyük zafer ve kahramanlıklar elde eden Kürt kadınlarının direnişi son 40 yılda ordulaşmaya gitti. Bu ordulaşma zeminini hazırlayan onlarca kadın tarih sayfalarında ya çok az yer alıyor ya da sadece isimlerine rastlıyoruz.

PKK’nin ilk kurşunu sıkmasının üzerinden 33 yıl geçti. Kadınlar, PKK’nin “İlk Kurşun” denilen 15 Ağustos 1984 silahlı atılımında yer almasa da birçok silahlı propaganda ve örgütlenme faaliyetlerinde yer alır. Silahlı atılımın gerçekleştirildiği dönemde Hanım Yaverkaya (Berivan) Eruh’ta bir erkek biriminin sorumluluğunu üstlenir. PKK’nin 1977-1980 tarihleri arasında Hilvan’da örgütlenmeye başlamasıyla beraber ailesi mücadele içerisinde aktif bir şekilde yer alır.

MÜCADELEDEN VAZGEÇMEYEN BİR ANNE

Ailenin soyadı aslında 'Kaya’dır. Hilvan direnişinde yer alan ağabeyi Ali Kaya’ya ‘Yaver’ lakabını kullanır. Bir süre sonra toplumda aile soyadı 'Yaverkaya' olarak ifade edilir. Hanım Yaverkaya'nın annesi Dure Kaya toplumda haksızlığa karşı sözünü söylemekten sakınmayan bir kadın olarak tanınıyor. Yüzlerce erkeğin bulunduğu bir ortamda sözünü söylemekten çekinmeyen Dure Kaya, aynı zamanda Hilvan’da o dönemin adıyla ‘Apocu’lara aktif destek veren biridir. Çocukları cezaevinde işkenceden geçer, onlarca yıl cezaevinde kalır, iki kızı PKK’ye katılarak yaşamını yitirir. Ancak o hiçbir zaman mücadelesinden vazgeçmez. Yaklaşık 6 yıl önce Hilvan’daki evinde yaşamını yitiren Dure Kaya, 1979 yılında yapılan belediye seçimlerinde Hilvan’da ilk kadın olarak belediye meclis üyeliğine seçilmişti.

KADINLARI ÖRGÜTLER

Hiç okula gitmeyen Hanım Yaverkaya ise Hilvan’da henüz 12 yaşında iken mahallelerde kadınlara verilen okuma yazma derslerine katılır. Okuma yazma öğrenmek için büyük bir çaba gösterir; verdiği çabalarla sonuç alır. Okuma yazma derslerine gittiği sırada Hilvan’da örgütlenme çalışmaları yürüten PKK kadrolarıyla tanışır, ardından kadınlara dönük örgütlenme çalışmalarında aktif bir şekilde yer alır. Hilvan’ın oluşturulan kadın örgütlenme birimlerinde yer alarak kadınlara dönük yoğun bir şekilde örgütlenme çalışmaları yürütür.

ÇEYİZ HAZIRLAMAYI BIRAKIR...

Hilvan’da aktif mücadeleye katılmadan önce nakış işleyerek çeyiz hazırlayan Hanım Yaverkaya, mücadele ile tanıştıktan sonra bir daha nakış işlemez. Temiz, titiz ve çalışkanlığından her zaman söz edilir; mücadeleye katıldıktan sonra tüm zamanını örgütleme çalışmalarına ayırmaya başlar. Devrimci bir yaşamı seçer; yakınları ve çevresi onun nakış işlememesi ve ev işleriyle ilgilenmemesi nedeniyle sitem ederek, “Bu kız böyle değildi, nakış işlerdi, ne oldu bu kıza” derdi. Hanım Yaverkaya çevrenin bu sitemine aldırmayarak mücadelesine daha sıkı sarılır. Örgütleme çalışması yürüttüğü sırada kadınlara “Kendinizi ezdirmeyin, baskılara boyun eğmeyin. Erkeklere boğun eğmeyin” diyerek sürekli olarak kadın mücadelesinin büyütülmesi önerilerinde bulunur.

Bugün Hilvan’da onu sorduğumuz herkes ailesinden, çevresinden bir şekilde adını duymuş. Ve herkes “Çok cesaretli, inançlı, kararlı bir duruşu” olduğundan söz ediyor. Henüz çocuk yaşta halka öncülük ederek, direnişe çağırması halkta büyük bir etki yaratmış.

12 Eylül darbesi gerçekleşince ailesi ve mücadele arkadaşlarından birçok kişi tutuklanır. Bir süre Amed'de gizlenen Hanım Yaverkaya, mücadele arkadaşı Sultan ile birlikte farklı bir kimlik ile Diyarbakır E Tipi Cezaevinde bulunan mücadele arkadaşlarını görmeye gitmek ister. Çarşaf giyerek cezaevine doğru gider ve Sultan’ı tanıyan aileler onların yakalanmasından korkarak görüşe gitmelerine engel olur.

TESLİMİYETİ KABUL ETMEZ; SON BOMBAYI KENDİSİNDE PATLATIR...

Darbe ve yoğun baskı nedeniyle Kürdistan’da hareket edemeyen Hanım Yaverkaya, daha sonra yurt dışına çıkmak zorunda kalır. Suruç üzerinden Suriye’ye gider, Şam’da uzun bir süre yoğunlaşma evlerinde kalır. Kendisini ideolojik bilinç düzeyinde oldukça geliştirir. Kararlı ve inancından geri adım atmayan tutumuyla her zaman örnek bir kişilik olarak çevresindeki etkiler. 15 Ağustos'un ardından Eruh’ta sorumluluğu olduğu birlik ile birlikte çatışmaya girer. Burada da geri adım atmayarak büyük bir direniş gösterir; son kurşununa kadar direnir. Teslimiyeti kabul etmez, askerlerin eline geçmemek için son bombasını kendinde patlatır. Savaş yönü güçlü, inisiyatifli bir Kürt kadını olan Hanım Yaverkaya’nın direnişi halk üzerinde büyük bir etki yaratır.

Ailesi onun cenazesine hala ulaşmış değil. Hilvan Mezarlığı’nda 9 yıl önce Hanım Yaverkaya ve cenazesine ulaşılamayan mücadele arkadaşları için temsili bir mezarlık yapılmıştı.