Den Haag’da halklar buluştu: Tek kurtuluş birlikte mücadelede

TJK-Hollanda, değişik halklardan kadınların katılımıyla bir panel düzenledi. “Dünyada zincirlerinden kurtulmamış olan yalnızca bir kadın olsa dahi hiçbirimizin özgür olmadığı gerçeğini bilmemiz gerekiyor” denildi.

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü, Avrupa Kürt Kadın Hareketi (TJK-E) öncülüğünde Avrupa’nın birçok ülkesinde güçlü etkinliklere sahne oluyor.

Hollanda’nın Den Haag kentinde ise Kürt Kadın Hareketi (TJK-Hollanda) öncülüğünde farklı kurumlardan kadınların katıldığı bir panel düzenlendi.

“Kadına yönelik şiddete karşı birlikte mücadele edelim” şiarıyla Hollanda Demokratik Kürt Merkezi’nde gerçekleşen panele, TJK-E üyesi Sultan Öger, Filipinler Ulusal Demokratik Cephe üyesi Coni Ledesma, Dünya Kadın Platformu üyesi Petra Van Ham, Siyahların Hayatları Değerlidir oluşumu ve Den Haag Şehir Partisi’nden Levi Ommen ve Özgür Birlik’ten Jolanda Winkelhuijzen konuşmacı olarak katıldı.

Panelin yapıldığı salonda Mirabel kardeşler, Sakine/Leyla/Fidan, Arîn Mîrkan’ın fotoğraflarının bulunduğu, "Kadın katliamını durdurun, yaşasın örgütlü kadınların direnişi" yazılı pankart ve dövizler yer aldı. 

Saygı duruşu ile başlayan panelin ilk konuşması Sultan Öger tarafından yapıldı.

Öger, dünyanın her yerinde yaşanan kadın katliamlarını ancak birlikte durdurabileceklerini ifade ederek, “Zaman özgür kadın ve özgür toplum zamanıdır" dedi.  

Öger, kadınların örgütlü ve birlikte bir mücadelenin etrafında kenetlenmesi gerektiğine de dikkat çekti.

Konuşmasını slayt sunumu ile yapan Öger, 25 Kasım’ın çıkış tarihini anlattı.

Slayt sunumunda Öger, kadınların dünya çapında çeşitli biçimlerde şiddete maruz kaldığına değindi. Bu yaşanan şiddete karşı kadınların çaresiz olmadığını da anlatan Öger, Kürdistan'da kadın direnişlerinden örnekler verdi.

‘UMUDUN VE BARIŞIN LİMANI ROJAVA’

Öger, dünya çapında 'umudun ve barışın limanı' olan Rojava'da kadın örgütlenmeleri ve direnişlerini anlattı.

Şengal’de yaşanan soykırıma da dikkat çeken Öger, kadınların her yerde ayrı ayrı saldırılara uğradığını ama buna karşı örgütlendiklerini ifade etti. Burada yaratılan direnişin Türk devleti tarafından hazmedilmediğini de dile getiren Öger, “Türk devleti, yaratılmak istenen özgür kadını ve özgür toplumu yok etmek için kadınları katlediyor. Ekin Wan, Hevrîn Halef, Hediye Atman, Taybet  İnan bunlardan sadece birkaçıdır” dedi.

‘KADINLARIN MÜCADELESİ YÜKSELİYOR’

Öger’den sonra konuşan Dünya Kadın Platformu’ndan Petra Van Ham , 60 ülkeden fazla kadın örgütlerinin ortak çalıştığı Dünya Kadın Platformu’nun, bu konularla ilgili dünyanın birçok yerinde konferanslar düzenlediğini belirtti. Van Ham devamında, “Emperyalist saldırganlığa karşı kadınların mücadelesi yükseliyor. Batı ülkelerinde işçi kadınların eylemleri/grevleri artıyor. Kadınlar daha fazla sömürülüyor ancak eşit ve özgür bir sosyalist toplum yaratacağız ve kadınlar burada özgürleşecekler” dedi.

OMMEN: KÜRTLERLE OLMAK ÇOK ANLAMLI

Black Lives Matter’dan Levi Ommen ise Kürtlerle olmanın çok anlamlı olduğunu dile getirerek konuşmasına başladı.

Ommen, “Kürt tarihiyle ilgili bilmediğim birçok şey öğrendim” dedi. Ommen, “Irkçılık ve cinsiyetçiliğe karşı  mücadele yürütüyoruz. Siyah kadınlar kölelikten bu yana ayrı saldırı ve baskılara maruz kalıyor.Cinsiyetçiliğe kültürel bir sorun olarak yaklaşılmasına karşı da mücadele yürütüyoruz. Kadınlar her yerde sistematik olarak baskı görüyor. Bu mücadeleyi, kapitalizme karşı mücadeleden ayrı göremeyiz. BLM eylemlerinde yalnızca Siyahlar için değil, kadınlar için de sokaklardayız. Bu yüzden sloganlarımızdan biri de 'Siyah kadınların hayatları değerlidir.”

‘GENÇLİĞİMDEN BERİ KÜRTLERLE DAYANIŞMA İÇİNDEYİM’

Konuşmacılardan Jolanda Winkelhuijzen ise Vrije Bond'u anlattı ve kendi faaliyet sürecini paylaştı.

Winkelhuijze; “Kürt kadınlarının yaşadıklarının en ufağını yaşamadım. Ama ben her zaman otoriteye karşıydım. Vrije Bond, anarşist bir grup. Gençlik yıllarımdan beri Kürt halkıyla dayanışma içinde oldum. Beyaz kadın olarak sizin yerinize konuşamam elbette, ancak desteklerim sonuna kadar sürecek. Dünyada zincirlerinden kurtulmamış olan yalnızca bir kadın da olsa hiçbirimizin özgür olmadığı gerçeğini bilmemiz gerekiyor.”

Panele gelemeyen birçok kadın kurum temsilcisi mesajlar yolladı.

Okunan mesajlarda kadınların şiddetle karşı karşıya olduklarını, yoksulluk ve sınıf baskısı yaşadıkları vurgulandı.

 Daha iyi bir dünya için sistemle ortak mücadele edilmesinin zaferi getireceği belirtildi.

İki oturumdan oluşan panelin ikinci oturumunda katılımcıların soruları alınıp cevaplandırıldı.

Panel “Jin, jiyan, azadî” sloganı, alkış ve zılgıtlarla son buldu.