Rojava’daki kadın mücadelesinin, kadın olarak öncü olabileceklerini, örgütlenebileceklerini gösterdiğini belirten enternasyonalist Viyan, “Kadın haklarını savunan, topluma yön veren ve kadının özgürleştirilmeden toplumun özgürleştirilemeyeceğini savunarak, dünya kadınları için de yeni bir model yaratıyorlar” dedi.

Britanya'da doğup büyüyen Viyan, kökenleri Doğu Avrupa'ya dayanan bir kadın. 29 yaşındaki Viyan, kadınların hakları ve özgürlükleri için verilen mücadeleye katılarak, kendi deneyimlerini ve gücünü bu neden doğrultusunda kullanmaya karar verir. Kuzey ve Doğu Suriye'deki kadınların özgürlük mücadelesine tanıklık etmek, Viyan'ın dünya görüşünü derinlemesine etkiler ve ona yeni bakış açıları kazandırır.

Viyan'ın bu yolculuğu, sadece coğrafi anlamda değil, aynı zamanda içsel bir dönüşümü de beraberinde getirir. Kadın dayanışmasının gücü ve kararlılığı, Viyan'ın kendi gücünü keşfetmesine ve kadın hakları mücadelesine daha da sıkı sarılmasına neden olur.

Kuzey ve Doğu Suriye'deki kadınların özgürlük mücadelesi, Viyan gibi dünya genelinden kadınların da dikkatini çekmeye devam ediyor. Viyan'ın hikayesi, kadınların seslerini yükseltme ve hakları için mücadele etme konusundaki kararlılığını yansıtıyor.

2023 yılında Kuzey ve Doğu Suriye’ye gelen Doğu Avrupalı Viyan, 8 Mart vesilesiyle Kurdistan Kadın Hareketi ve Kuzey ve Doğu Suriye’ye geliş nedenlerini ANF’ye anlattı.

DEVRİMİ DEVRİM SAHASINDA TANIMAK İSTEDİ

Kuzey ve Doğu Suriye’ye gelmeden önce feminist örgütler içerisinde yer aldığını belirten Viyan, Kuzey ve Doğu Suriye’ye geliş nedenini şu şekilde açıklıyor “Arkadaşlarımdan Rojava hakkında çok şey duydum. Rojava’daki direnişin ne kadar muhteşem ve etkili olduğunu anlatıyorlardı. Sadece uzun süredir Rojava'ya gitmemiş olan arkadaşlarımızla ilişkilerimiz vardı. Bu nedenle detayları çok fazla konuşamıyorduk. Sahadaki gerçeklik hakkında pek bir şey bilmiyorduk. Destekliyorduk ama devrimin detaylarını bilmiyorduk.

Rojava’ya gelmeden önce devrimin detaylarına ilişkin bilgi sahibi değildim. 2023 yılında Rojava’ya geldim. Yaşamında değişikliklere neden olduğu için duygusal bir dönemdi. Kadınların gücüne tanık oldum. Rojava’daki kadınların gücü, doğrudan doğup büyüdüğüm ülkem üzerinde etliliydi. Farklı ülkelerde sınır engeli tanımadan, farklı uluslardan kadınların nasıl bir araya gelerek örgütlendiğini gözlerimle gördüm ve etkilendim.”

TOPLUMSALLIKTAN ETKİLENİYOR

Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadınların sadece askeri alanda örgütlenmediğini toplumun her alanında öncülük yaptığını devrim sahasına gelerek gördüğünü dile getiren Viyan, konuşmasını şöyle sürdürüyor: “Kadınların ellerinde silah ve savaştığı birçok fotoğraf dış medyaya yansıyodu. Avrupa’da bu fotoğraflar belirleyiciydi. Ama Rojava’ya geldiğimde gördüm ki kadınların elinde sadece silah yok, toplumun her alanında örgütlüler. Halkla iletişim düzeyleri oldukça güçlü. Yeni bir toplumun inşasına öncülük ediyorlar. Halkla iç içe sohbetleri oldukça etkileyici. Ayak bastığım her yerde Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadınların mücadelesine tanık oluyorum. Toplumu eğitmeyi görev ve sorumluluk olarak ele alıyorlar. Yaşamın her saniyesinde muazzam bir mücadele içindeler. Komün ve meclis örgütlemelerinde yer almaları derinden etkiledi. Halkla bütünleşen kadın profilini görmek mutluluk verici.”

KADINLARIN GÜCÜNE GÜÇ KATMAYI GÖREV BİLİYOR

Rojava’daki kadın mücadelesinin dünya kadınlarına umut olduğunu kaydeden Viyan, “Rojava’daki kadın mücadelesi dünya kadınlarına umut oluyor. Kadın olarak öncü olabileceğimizi, örgütlenebileceğimizi gösterdiler. Kadın haklarını savunan, topluma yön veren ve kadının özgürleştirilmeden toplumun özgürleştirilemeyeceğini savunarak, dünya kadınları için de yeni bir model yaratıyorlar. Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadın mücadelesine güç katmayı görev olarak görüyorum” diye konuştu.

‘ABDULLAH ÖCALAN’IN PARADİGMASI DÜNYA ÖZGÜRLÜĞÜNÜ SAĞLAYACAK’

Kürt Halk Önderi Abdulah Öcalan’ın fikirlerine ilişkinde Viyan, şu şekilde değerlendirmelerde bulunuyor: “Abdullah Öcalan’ın adını duyduğumda bir erkek nasıl olur da kadın özgürlük çizgisini geliştirir, savunur diye düşünmüştüm. Bulunduğum feminist gruplarına göre aykırı bir durumdu. Fakat Kürt Özgürlük Hareketi ve Abdullah Öcalan’ı tanıdıktan sonra kadın ve Abdullah Öcalan’ın arasındaki bağa doğrudan tanık oldum. Devrimin Önderiydi, iradesiyle gelişen ve devam eden bir devrim yaratımıştı. En çarpıcı örneği de uluslararası komploya karşı verdiği mücadele. Tecrid koşulları altında yazmaya devam etti. Umut verdi, yol gösterdi. Gelişen dar bakış açım böylece kırılmış oldu. Abdullah Öcalan, görülmemiş bir örnektir. Fikirlerini derinden anlamak, okumak ve yaşamak istiyorum. Çünkü Abdullah Öcalan’ın paradigması dünya özgürlüğünü sağlayacak.”

‘ROJAVA DEVRİMİNİ KENDİME AİT GÖRÜYORUM’

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın kadın mücadelesinindeki Önderliğini de Viyan, şu şekilde dile getiriyor: “Önder Apo, kadınların kendilerini tanıması ve örgütlenmesi için kadınlara kapı açtı. Kadınlara güç vererek kendilerini geliştirmeye, dönüştürmeye yönlendirdi. Kadınlara ve gençlere öncülük misyonu biçerek cesaretlendirdi. Bir enternasyonel kadın olarak, bu devrimde yerimi almaktan mutluluk duyuyorum. Çünkü bu devrim kadınların devrimi ve kendime ait görüyorum.  Çünkü sadece Rojava’ya dönük gerçekleştirilen bir devrim olarak ele almıyorum dünya halklarına dönük bir devrim olarak ele alıyorum. Halklarla iletişim kuruyor, halkları yakından tanımak istiyor. Halkların deneyimlerinden tecrübe kazanmayı esas alıyor. Tarihe değer biçiyor. Dolayısıyla rahatça bu devrimin bir üyesiyim diyebilirim. Tabi bu kadarıyla yetinmenin doğru olmadığını düşünüyorum. Kapitalist Modernite’ye meydan okuyarak, ülkeme ve kişiliğim dönük gerçekleşen iktidar işgalini doğru değerlendirmem gerekiyor. Böylece yeni bir toplum ve kişilik yaratabilirim.”

DÜNYA KADINLARI İÇİN MÜCADELEYE DEVAM

8 Mart Dünya Kadınlar Günü vesilesiyle dünya kadınlarını selamlayan Viyan, konuşmasını şu şekilde sonlandırdı: “Kökümüzden asla uzaklaşmamalıyız. 8 Mart, kadın tarihi, kadının örgütlenme tarihi ve kadın emekçilerin greve gittiği bir tarihtir. Mücadeleyi geliştireceğimize inancım tam. Kuzey ve Doğu Suriye’deki kadınlardan Abya Yala kadınlarına, siyasi tuksaklardan Avrupalı kadınlara kadar bu yıl mücadelenin artacağı inancındayım. Sonuna kadar dünya kadınlarının özgürlüğünün sağlanması için mücadeleye devam edeceğiz.”